Bugün üç danışanımdan gelen ve toplumda pek çok kişiyi ilgilendiren sorulara cevap vereceğim. Benzer sorunlarınız varsa, yol göstermesi açısından cevaplar size de yardımcı olabilir
1- “ÇOK YOĞUN ÇALIŞIYORUM VE SÜREKLİ ATIŞTIRIYORUM. NE YAPABİLİRİM?”
Meşgul ve stresli insanlarda hazır yemek tüketme ve abur cubur alışkanlığı daha fazla görülüyor. Bu da kişilerin tok olmasına rağmen abur cubura yönelmesine yol açıyor. Çünkü stresin artması, vücuttaki kortizon seviyesini de artırıyor. Böylece kişiyi tatlı ve tuzlu yiyeceklere itiyor. Sonra da kilo artışı kaçınılmaz oluyor. Stresten uzaklaşmak en güzel çözümse de bunun mümkün olmadığı durumlarda abur cubur yeme alışkanlığını su içerek, çiğ sebzeler tüketerek ya da sağlıklı atıştırmalıklar tercih ederek bastırabilirsiniz. Stres anında karbonhidrat tüketmek, mutluluk hormonu seratonini destekliyor. İşte birkaç sağlıklı atıştırmalık;
* 10 badem ve 3 kuru erik
* 1 bardak sütle 40 gr. bitter çikolata
* Meyveli yoğurtla 10 fındık
* Yarım simit ve ayran
* 1 tost
* Yulaf ezmesi, tarçınlı elma, ceviz ve süt
* 3 kuru kayısı ve 3 ceviz
* Tarçınlı yeşil çay ve diyet bisküvi.
2-”HAMİLELİKTE KİLO ALMAKTAN ÇOK KORKUYORUM. AİLEM BASKI YAPSIN İSTEMİYORUM, EN DOĞRUSU NEDİR?”
Gebelik döneminde 9-12 kg. almak normal. Ancak gebeliğe fazla kiloyla başladıysanız 7-8 kg. almak yeterli. Eğer ikiz bebek bekliyorsanız ortalama 17-22 kg. alabilirsiniz. Yeterli ve dengeli beslenerek, planlı hareket ederek, fiziksel aktivitenizi uygun düzeyde tutarak hem bebeğin gelişimine katkıda bulunabilir, hem de vücudunuzda oluşacak değişimlere kendinizi hazırlayabilirsiniz. Hamilelikte “İki canlısın” denilerek anneler, aileler tarafından fazla yedirilmeye çalışılıyor, durumunuzu anlıyorum. Bebeğin büyüme ve gelişmesinin, annenin aldığı besinlerin bebeğe plasentayla taşınması sonucu olduğu unutulmamalı. Bebek, tüm enerji ve besin öğesi gereksinimlerini annenin depolarından karşılıyor. İyi beslenme, gebeliğin her dönemi için önemli. Ancak iyi beslenme, çok yemekle aynı anlama gelmiyor. Besin öğelerini yeterli oranda almak gerekir. Hamilelik sürecini üçer aylık periyotlara ayırıyoruz;
* Gebeliğe fazla kiloyla başladıysanız, ilk üç ay aldığınız kaloriyi çok fazla artırmaya gerek yok. İlk üç ay kilo almamak, sorun yaratmaz.
* İkinci üç ayda artan ihtiyacı karşılayabilmek için hamilelerin günlük 300 kalorilik ek enerji alması gerekiyor. Özellikle gebeliğin 20’nci haftasından sonra vücudun gereksinimleri artıyor. Bebeğin hızlı büyümeye başladığı ve iştahın arttığı bir süreç. Vücut, yağ depolamaya başlıyor. Endişe etmeyin, bu yağlara emzirme döneminde ihtiyacınız olacak.
* Üçüncü üç ay kilonuz artmaya devam ediyor. Bu dönem, bebeğin en hızlı büyüdüğü süre. Ayaklarda ve ellerde şişme, sık idrara gitme sorunları normaldir, kabızlık şikayeti de artabilir.
3-”ÖĞÜN ATLAYARAK DAHA AZ KALORİ ALINMIŞ OLUYOR, BUNUN KİLO VERMEYE KATKISI OLABİLİR Mİ?”
Kilo vermek veya formunuzu korumak istiyorsanız, kendinizi aç bırakmak kesinlikle çözüm değil. Üstelik siz aç kaldıkça metabolik hızınız yavaşlıyor ve daha sonra kilo alma riski doğuyor. Kilo vermek, sadece düşük kalori almak anlamına da gelmiyor. Karbonhidrat, protein ve yağ açısından dengeli bir beslenme uygulanırsa ancak hedeflendiği gibi yağ kaybıyla kilo vermek mümkün oluyor. Her kilo kaybı sağlık için iyi değil. Hatta yapılan hatalı diyetler, kilo kaybetmekten çok sağlığı kaybetmek anlamına geliyor. Bu noktada hedefleri iyi saptayabilmek de önemli. Birey, hangi kilonun kendisi için gerçekçi ve doğru olduğunu kas, yağ, su analizi yapıldıktan sonra bir uzmanla belirlerse daha doğru oluyor. Aksi takdirde ulaşılamayacak bir hedef, bireyin kendini hep başarısız hissetmesine yol açıyor, bu da motivasyonu bozup kişinin kilo almasına bile sebep olabiliyor.