“Ara öğün yapsak mı yapmasak mı?”, “3 öğün mü yesek yoksa 6 mı?” tartışmaları son günlerde kafa karıştırıyor. Ben de bu konudaki bazı araştırma sonuçlarını sizinle paylaşmak istedim
Genel olarak biz diyetisyenler, her zaman az ve sık yeme prensibinin, bireyin açlık hissi yaşamadan, kilosunu ve kan şekerini kontrol edebildiğini savunuruz. Ve programlarımızı kişiye özel olacak şekilde; yaşam tarzı, sevdiği besinler, çalışma hayatı ve seyahat planlarını dikkate alarak 5-6 öğün şeklinde düzenlemesini öneririz. Alınması gereken toplam kalorinin gün içine dağıtılmasının pek çok avantajı var.
Sıklık eşittir kalite mi?
Öğün sıklığı ve diyetin kalitesi arasındaki ilişkiye yönelik 20 yaşın üzerindeki 11 bin bireyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; ara öğünlerin sayısının artmasıyla vücuda A, C, E, D vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum alımı artıyor. Ara öğünleri düzenli tüketmek aynı zamanda bireye enerji sağlıyor. 65 yaş üzeri kişilerdeyse ara öğünlerde tüketilen içeceklerle yeterli sıvı alımı daha rahat sağlanıyor.
Genelde meyveler, yağlı tohumlar, tam tahıllılar, süt ve süt ürünleri sıklıkla ara öğün olarak tercih ediliyor. Hem pratik olan hem de kolay bulunabilen bu besinler, doğru miktarda tüketildiğinde kaliteli beslenmenin önemli parçası haline geliyor. Çalışmanın genel sonuçları değerlendirildiğinde de öğün sıklığındaki artışın diyet kalitesini olumlu yönde etkilediği görülüyor.
İnce bel için ara öğün yapın
Genç kızlar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada daha sık ara öğün yapanların bel çevreleri daha ince ölçüldü. Az ve sık yemek yiyenlere göre, diğer gruptakilerin 3.6 kg. daha fazla kilo aldığı görüldü. Araştırmacılar; sık aralıklarla öğün alımının bireyin daha uzun süre tok hissetmesini sağlayarak, fazla kilo alımını engellediği görüşünde. Daha önceki çalışmalarda da, sık besin tüketiminin daha düşük kiloyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. Ancak ara öğünde tüketilen besinin çesit ve miktarı doğru seçilmeli.
ZiHNi AKTiF HALE GETiRiYOR
Beynimiz enerji için glikozu kullanır. Bu nedenle özellikle iş ve okul hayatındakiler için kan şekerinin dengede olması, odaklanmak ve beyne yeterli besin gönderilmesi bakımından glikoz önemli.
DÜZENLi BESLENME PROGRAMI
Kahvaltı: 07.00-09.00
Ara öğün: 10.00-11.00
Öğle: 12.00-13.00
Ara öğün: 16.00-17.00
Akşam: 19.00-20.00
Gece ara öğünü: 21.00-21.30
Öğle yemeğiyle akşam yemeği arasında uzun bir süre olduğu için mutlaka 16.00-17.00 saatlerinde bir ara öğün yapılmalı. İkindi ara öğününü, tıpkı kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak kabul edebiliriz çünkü bu ara öğün atlandığında akşam yemeğinde açlığı kontrol etmek zor olur. Akşam saatlerinde metabolizma hızımız azalmaya başlar, bu nedenle saat 20.00’den sonra kalori yoğunluğu yüksek öğünler tüketmek yerine aşağıdaki minik ara öğünleri deneyebilirsiniz.
GECE AÇLIĞINI BASTIRAN ARA ÖĞÜNLER
* 1 porsiyon meyve, yağsız yoğurt, tarçın.
* Düşük kalorili sosa (yoğurt, nane, hardal karışımı) batırılmış çiğ sebzeler (salatalık, kırmızı biber, domates gibi).
* 1-2 grissini, Etimek ve 1 dilim yağsız peynir.
* 2 yemek kaşığı müsli ve yağsız süt.
* 1 avuç beyaz leblebiyle 1 yemek kaşığı kuru siyah üzüm.
OKUR SORUSU
Tatlıyı, yemekten hemen sonra tüketmekle 3-4 saat sonra ara öğün olarak tüketmek arasında bir fark var mı? Hangisi yediklerimizin depolanmasına daha fazla sebep olur?
Öğle veya akşam yemeğimizi baz alırsak, ortalama 300-400 kalorilik tüketim yapmış oluyoruz. Eğer tatlımızı hemen yemek sonrası yersek çok yüklü bir öğün tüketmiş oluruz. Ancak tatlıyı ara öğün olarak tercih edersek bu durumda depolama işlemi daha az olacaktır. Tatlı tercihinizi, sütlü veya meyveli olanlardan yana kullanın.