1 Ekim Dünya Kahve Günü’ydü. Dünyada neredeyse her yıl yaklaşık 7 milyon ton kahve tüketildiğini biliyor musunuz? Türkiye ‘çay ülkesi’ olarak biliniyor olsa da kahve tüketimimi konusunda da son derece iddialı. 2011 yılında yıllık kahve tüketimi kişi başına 350 gramken, 2021 yılı verilerinde kişi başına 1.1 kilograma yükseldiği biliniyor. Yani Türk halkı olarak kahveyi en az çay kadar sevdiğimiz ve tükettiğimiz bir gerçek. Ancak her şeyde olduğu fazla tüketimine dikkat! Yetişkinler için önerilen, tüketilebilecek kafein miktarının günlük 300-400 mg. olduğunu belirtiliyor. Bunu da yaklaşık 3-4 fincan kahveye eşdeğer olarak düşünebilirsiniz. Bu durum, kişiden kişiye göre de değişebilir, çünkü her bireyin kafein tolerasyonu farklı. Sizi rahatsız etmeyen miktarların, bir başkası için sorun yaratabileceğini unutmayın. Peki kahve ile ilgili yapılan güncel çalışmalar ne söylüyor?
‘Zamanı olur mu?’ demeyin
Bazıları kahveyi sabah daha enerjik hissetmek için tercih ederken, bazılarının ise yemek sonrası vazgeçilmezi kahve oluyor. Bir başka kesim ise gece uyanık kalmak için kahveye başvuruyor. Yani kısacası kahve günün her saati tercih edilebiliyor. Peki sizce kahve içmenin zamanı olur mu? British Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırma, bozulmuş uyku döngüsü ve kafeinin metabolizmamız üzerindeki etkilerini incelemiş. 29 sağlıklı erkek ve kadın üzerinde yapılan bu çalışma, düzensiz ve kötü bir gece uykusundan sonra uyanmak için içtiğiniz sade bir kahvenin kan şekeri seviyelerinin kontrolünü bozabileceğini belirtiyor. Aynı zamanda kafein stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyelerini arttırabiliyor, kortizolün en yüksek olduğu saatler ise uyandıktan sonra geçen 30-60 dakikalık süre. Daha iyi metabolik kontrol ve kan şekeri kontrolü için kahveyi kahvaltıdan sonra tüketmenizde fayda olduğu söyleniyor.
Uzun ömür ve kalp sağlığı ile ilişkili
Kahvesiz olmaz diyenler, sizlere yapılan yeni bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Kahve tüketimi yaşam süresini ve kalp sağlığını etkiliyor. Geçtiğimiz ay Eur J Prev Cardiol dergisinde yayınlanan araştırmada, günde 2-3 fincan kahve tüketenlerin, tüketmeyenlere kıyasla daha uzun bir yaşam süresi ve daha düşük kardiyovasküler hastalık riskine sahip oldukları bulunmuş. Egzersiz veya spor öncesi bir bardak kahvenin performansı olumlu yönde etkilediğine dair çalışmalar olduğunu da hatırlatmak istiyorum.
Kadınlara iyi haber!
Yağ oranı konusunda erkeklerin kadınlara göre daha şanslı olduğundan bahsedebilirim. Çünkü kadınlarda erkeklere kıyasla yağ dokusu daha fazla, bunun başlıca nedeni kadınların östrojen seviyelerinin daha yüksek olması. Ancak kahve sever kadınlara iyi bir haberim var. The Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre günde iki veya üç fincan kahve tüketimi olan kadınların, daha az içenlere kıyasla toplam vücut ve karın yağlarının daha düşük olduğu bulunmuş. Aynı çalışmanın bulguları, kahvedeki bileşiklerin obeziteyi önleyici özelliklere sahip olabileceğini belirtiyor. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa günde 2-3 fincan kahveyi beslenme planınıza eklemek iyi bir tercih olabilir. Elbette şekersiz, kremasız veya şurupsuz olmasına dikkat ederek.
Festivali kaçırmayın
Kahve severlere bir güzel haberim daha var. 6-9 Ekim tarihleri arasında Küçükçiftlik Park’ta düzenlenecek olan Kahve Festivali’ni kaçırmayın derim. Ben de konuşmacı olarak katılacağım, kahveyi yemeyi de sevenler, özel tarifim olan kahveli kurabiyeyi tatmanızı çok isterim. Kahve ile ilgili birçok bilgi edinmek, sayısız tadım ve çeşitli workshoplar için hafta sonu planınıza bu festivali alabilirsiniz.