Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Sizi 2015’te yıldızı parlayacak besinlerle tanıştırmak istiyorum. Bu listeyi hazırlarken Cleveland Klinik Beslenme Servisi Yöneticisi Kristin Kirkpatrick’in fikirlerinden faydalandım

MATCHA ÇAYI
Matcha çayını daha önce hiç duymamış olabilirsiniz, açıkçası ben de yeni duydum. Bu çay, yaprakları kurutulmuş yeşil çayın toz haline geti- rilmiş şekli. Yapraklar yere düşmeden önce klorofil üretimini artırmak için 30 gün boyunca gölgede bırakılıyor. Bu da, normal bir poşet çaydan ya da süzgeçten geçirerek elde ettiğiniz ya da demlediğiniz yeşil çaydan farklı olarak, gerçek çay yapraklarını ve içeriğindeki tüm sağlıklı klorofilleri doğrudan aldığınız anlamına geliyor.
2009’da yapılan bir araştırmaya göre, matcha çayı tüketimi Tip 2 diyabet taşıyan farelerde böbrek ve karaciğer hasarının ilerlemesini yavaşlatıyor. 2010 yılında yapılan bir başka çalışma, matcha çayına süt eklemenin içeriğindeki antioksidan mikrarını azalttığını ortaya çıkardı. Matcha çayı hakkında daha çok araştırma yapılması gerekiyor, siz yine de kendinizi hazırlayın, 2015 yılında bu sıcak içecek kendinden çok bahsettirecek!

Haberin Devamı

BROKOLİ FİLİZLERİ
Yonca filizi gibi görünen brokoli filizleri, Amerika’da popüler hale gelen gıdalar arasında. Brokoli filizleri, ‘mirosinaz’ adı verilen enzim bakımından son derece zengin. Mirosinaz, brokolide bulunan bir diğer güç faktörü olan sülforafana eşlik eden en temel enzim. Sülforafan, kanserle mücadelede etkin rol oynayan brokolinin içerdiği en temel bileşen.
2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, brokoli filizlerini brokoliyle birleştirmek sülforafan emilimini yüzde 50 artırıyor.
Brokoli filizleri aynı zamanda mide, mesane ve cilt kanserlerinin önlenmesinde de önemli rol oynuyor.

ÇAM FISTIĞI
Anteplilere müjde... Fıstık tüketiminin genel olarak ömrü uzattığı ve metabolik sendrom riskini azalttığı biliniyor. Fakat fıstık dendiğinde kimsenin aklına bir avuç dolusu çam fıstığı gelmiyor! Daha yaygın olan diğer türleriyle (fındık, ceviz gibi) aynı faydaları göstermesine ek olarak, çam fıstığının ayrıca açlığı bastıran ve tokluk hissi uyandıran özellikleri de var. Bu da çam fıstığını zayıflamak isteyenler için ideal bir besin kaynağı yapıyor. Sadece soslarla yetinmeyip, çam fıstığını salatalarda, çöreklerde, kurabiyelerde ve vejetaryen yemeklerde de kullanabilirsiniz.

LİÇİ MEYVESİ
Çin’de yetişen bu meyve, Amerika’da 2014’te meyve salatalarından dondurmalara kadar pek çok alanda kendini gösterdi ve bu durum 2015’te de devam edecek. Sonbaharda taze olarak toplanıp yılın geri kalanında konserve olarak tüketilen bu meyve, yüksek miktarda potasyum ve C vitamini içeriyor. 2014 yılında yapılan bir araştırma, liçi meyvesinin tüketiminin inflamasyonu azalttığını ortaya çıkardı.

SU TERESİ
Lahana, sahip olduğu altın madalyayı su teresine kaptırabilir gibi görünüyor. 2014 yılında yapılan bir araştırma, su teresinin herhangi bir sebze veya meyveden çok daha yüksek besleyicilik oranına sahip olduğunu ortaya çıkardı. 2009-2010 yılları arasında araştırmacılar, su teresinde bulunan bileşenlerin aslında göğüs kanserine neden olan hücreleri iyileştirdi- ğini buldu.

KAPARİ
2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre, kapariler (spinoza bitkisinin olgunlaşmamış çiçek homurcukları) ete eklendiğinde, kansere yol açtığı düşünülen sindirim sırasında oluşan yan ürünlerin azalmasını sağlıyor. Bu da, ne zaman et yerseniz bu lezzetli bitkiden de üzerine biraz eklemenizin sizin yararınıza olacağı anlamına geliyor. Kaparileri aynı zamanda yumurtaların, makarnalı yemeklerin, tavuklu salataların bile üzerine baharat olarak ekleyebilirsiniz!

UMEBOSHİ EZMESİ
Dallarından toplanmış umebashi eriklerinden yapılan bu fermente edilmiş Japon çeşnisi, belki de tuz alışkanlığınızı sona erdirmek için aradığınız şey olabilir. İçerdiği tuz öyle bir konsantre miktarda ki, yalnızca ufacık bir parçasıyla bile uzun süre idare edebilirsiniz. Koruyucu renk içermeyen ve farklı maddeler eklenmemiş çeşitleri var.
Çorbalar, soslar, salatalar, kızartma ve suşilere lezzet vermek için kullanılıyor.
Bu yazıdaki bazı besinler, size çok yeni gelebilir, bazılarını ise yıllardır tüketiyor olabilirsiniz. Ancak ne kadar yeni, eski veya popüler olduklarına bakılmaksızın, önemli olan temel besin gruplarından dengeli tüketmek. Sağlık faydaları kanıtlanana kadar ölçülü davranmayı sürdürmek önemli. Her zaman söylediğim gibi: Hiçbir besin tek başına mucize yaratmaz ve hiçbir besin tek başına suçlu değil!