İsa’nın en genç ve sevdiği havarilerinden Aziz Yuhanna’nın, Patmos’ta sürgündeyken gördüğü vizyonları yazdığı mektuplardan ikincisinin adresi, Smyrna yani bugünkü adıyla, İzmir’di.
İlk mektubun adresi Efes’in yaklaşık 60 km. kuzeyindeki bu zengin liman kenti, Asya’nın tacı, süsü veya mücevheri olarak bilinirdi. Aelius Aristeides’in ‘Smyrna’ya Ağıt’ında dediği gibi,
“Hangi Barbar, Smyrna’nın cazibesi ve ihtişamıyla, uysallaşıp dizginlenemez?
Duyduğunda içi ısınmayan, duyduğunda yüreği hoplamayan
biri var mıdır?”
Kybele’ye, Zeus’a, Afrodit’e ve diğer tanrı ile tanrıçalara yapılmış tapınaklarla süslenmiş Smyrna’da her yıl oyunlar düzenlenir, kütüphanesi, muhteşem tiyatrosu ve korunaklı büyük limanıyla diğer şehirleri gölgesinde bırakırdı. Bilim konusunda da iddialıdır şehir. Şair Homeros, filozoflar Anaksagoras, Arkesilaos, tarihçi Ephoros, hekim Galen ve daha pek çoğunun yolu Smyrna’dan geçer. Herodotos ise İzmir’in bulunduğu coğrafya için, “Dünyanın en güzel iklimi İonia’dadır” der.
5 bin kusur yıllık tarihe sahip bir şehir İzmir ve adıyla ilgili tüm hikayeler tek bir ortak noktada buluşuyor. O da tarih boyunca her daim Smyrna adıyla anıldı. Homeros’a göre adı, Kıbrıs Kralı Kinyras’ın kızı Smyrna’dan, bir başka efsaneye göre ise Amazon Kraliçesi Smyrna’dan gelmekteymiş.
Ama Smyrna’nın adının tapınaklarda kullanılan hoş kokulu, meşhur mür yağının elde edildiği mür ağacından geldiği de söyleniyor.
Cemaat ve yazılanlar
Smyrna cemaati, mektup gönderilen yedi cemaat arasında takdir görenlerden biridir. Paulus tarafından üçüncü seyahati sırasında kurulduğuna inanılır. Cemaat, Romalılar’dan çok eziyet çeker ve öldürülürler. Ancak Smyrna şehrinin cemaatini bekleyen tüm sıkıntılar, gönderilen mektupta bildirilmiştir.
İlk ve en önemli üyelerinden biri, Yuhanna’nın öğrencilerinden 69 doğumlu Polikarp’dir ve Smyrna Piskoposu olur. Takvimler 155 yılına geldiğinde tutuklanır ve 10 gün işkence edildikten sonra, 23 Şubat 155’te, İzmir Akropol’ü üzerinde, Homa Stadyumu’nda yakılarak öldürülür.
Sezar’ı, Tanrı olarak tanıması için onu zorlayan cellada: “Sen beni ancak bir saat süreyle yanıp, sonra sönecek ateşle tehdit ediyorsun, fakat kötüler üzerine gelecek yargı ateşinden ve sonsuz cezadan habersizsin. Ne duruyorsun? Ne yapacaksan yap!” dediği söylenir.
Aziz Polikarp Kilisesi