Cüneyt Sadıç

Cüneyt Sadıç

csadic@destinationsforever.com

Tüm Yazıları

Sonbahar özellikle araba kullanmayı seven ve aynı zamanda tarihe meraklı olanlar için yılın en güzel zamanı. Hafta sonları hem şehir içinde keyfini çıkaramadığınız otomobilinizle zaman geçirebilir hem de tarih kokan antik kentleri keşfedebilirsiniz. Yurdum toprakları tarih konusunda o kadar zengin ki neredeyse adım başı ya bir antik kent ya da muhteşem bir müze var.
Hafta sonu programınızı yapmaya rotanızı belirleyerek başlayın. Bir gün için toplam sürüş 300 km.’yi/ 4-5 saati geçmesin ve teker en geç sabah 07.00 gibi dönsün. Hiçbir yere yetişmeye çalışmıyoruz, dolayısıyla mutlaka 1.5-2 saatte bir kısa bir mola verin. Bir antik kent için ortalama iki saat, müzeler için ise iki saat ayırın derim.

Haberin Devamı

Gezmeyi bitirir bitirmez araca atmayın kendinizi. Eğer varsa çıkışta bir mekan, çekin bir iskemle altınıza bir de kahve söyleyin, yoksa kendiniz yapın bir kahve, bulun bir taş çökün üzerine, ödüllendirin kendinizi.

Unutmamanız gerekenler

Unutmadan bir ufak araç içi buzdolabı, bir araç içi su ısıtıcı, bir termos ve battaniye olmaz ise olmazları arasında bu gezilerin. Bu listeye en az 2-3 tane litrelik su, telefon için yedek batarya, araç içi şarj kablosu, çok fonksiyonlu bir çakı, ufak bir el feneri, hava durumuna göre şapka ya da yağmurluk ve bir de ufak bir sırt çantası ekleyin. Kablo, pil düşmanı navigasyon için; yedek batarya, fotoğraf çekerken yarı yolda kalmamak için, el feneri ise karanlık mekanlar, mağaralar için... Malum nedenden dolayı liste de maske, kolonyayla temizlik için ıslak mendil ve kağıt havlu da olmalı. Aracınız için ise yedek far ve stop ampulleriyle sigortaları unutmayın.

Rotayı belirleyerek başlayın

Planlamaya hedef ve rotayı belirleyerek başlayın, gezilecek yerleri araştırın, mutlaka görülmesi gerekenleri not alın. İki günlük programlarda biraz daha uzaklara gitmek, dolayısıyla da arabanızın, tarihin ve doğanın keyfini doya doya çıkarmak mümkün.
Böyle bir program yapıyorsanız cumartesi akşamı nerede kalacağınızı belirleyin ve yer ayırtın. Her yerde internet erişimi yok, dolayısı ile GPS’i çevrim dışı da kullanabilmek için gerekli haritaları telefona indirmeyi de unutmayın.
Eğer bir arazi aracınız varsa sadece ören yerleri ve müzelerle sınırlamayın kendinizi. Sararmaya başlayan yaprakların, orman içi patika yolların ve onların sizi ulaştırdığı küçük köylerin keyfini çıkarın, aracınızın sınırlarını hissedin. Haftanın yarısını İstanbul, yarısını Kuşadası’nda yaşamaya başladığımdan beri aklımda, “Madem sürekli bir yerlere gidip, gelmek durumundayım, o zaman neden her gidiş ve gelişi bir kültür ve doğa turuna çevirmeyeyim, harika fotoğraf kareleri sunan köy yolları ve doğanın içine saklanarak kendini unutturmuş antik kentler dururken neden tekdüze asfalt yollarda ya da havaalanlarında boşa zaman harcıyorum?” düşüncesi var. Dolayısıyla uygun bir 4x4 araç konusunu halleder halletmez projeyi hayata geçirip, sürüş ve gezi deneyimlerimi sizlerle paylaşmak yapılacaklar listemde ilk sıralarda yerini aldı bile...