ÇOK YAKIN, ÇOK GÜZEL

Kabataş’tan hepi topu 1 saatte gittiğiniz Sedef Adası’ndaki Club Ada Sedef’in tatil yörelerindeki benzerlerinden hiç aşağı kalır yanı yok, hatta fazlası var

Sanırım Adalar’da en son denize girdiğimde sene 1990’dı. Tıfıl gençler olarak bir pazar günü Heybeliada’ya kapağı atmış, paramızın yettiğince nevaleyi düzmüş, mangal yapıp şaraptı biraydı ne bulduysak içmiş, hafif tertip kafayı bulduktan sonra da kendimizi denize atmıştık. Dün gibi hatırlıyorum; çivi gibiydi su. Hemen kendime gelmiştim.

Tam 23 yıl sonra
İşte aynı duyguyu, bu kez İstanbul’un bir başka güzide adasında yaşadım geçen pazar. Son birkaç yıldır Sedef Adası’nın adı sık duyulur oldu, gitmek ancak kısmetmiş. Boşa geçen zamana yandım. Neyse arayı kapatırız artık.
Ulaşıma dair ayrıntıları aşağıda okuyacaksınız ama biz Kabataş’tan deniz taksiyle yaklaşık 1 saatte adaya; daha doğrusu Club Ada Sedef’e sorunsuzca vasıl olduk.

Sanki Bodrum ya da Alaçatı’dasınız
Açılalı henüz birkaç hafta olmuş. Zaman sorunu çekenler, uzun tatil yapamayanlar için hafta sonu kaçamağı ya da hafta arası keyfi için birebir. Sanki Bodrum’un bir koyunda, Alaçatı’da ya da bir Yunan Adası’nda gibisiniz.
Önce mükellef bir kahvaltı sofrasına oturduk. Ardından barın da olduğu beach’e geçtik. DJ’in çaldığı bana göre bir hayli yüksek sesli müziğe aldırmazsanız, her şey kusursuz sayılabilir. Ben azınlıkta kalıyorum tabii, çoğunluğun zevkine diyeceğim yok. Nitekim birkaç saat geçtikten sonra insanlar dans etmeye başladı. Herkesin keyfi yerindeydi yani...
Güneş yakmaya başladığında attım kendimi suya. Anılarım canlandı, zira burada da su çivi gibi. Çıktık; üzerine buz gibi bir bira, tavla derken (iki farklı oyuncuyla -sevgili Şerif Ercan ve Merve Bilik- yaptığım birer parti sonrasında boyumun ölçüsünü alıp kenara çekildim) zaman hızla akıp gitti.

Yine gelecek ben!
Saat 18.00’e doğru başka bir faaliyet başladı plaj alanında. Burası 20.00’den itibaren bir Rum meyhanesine dönüşüyor. O gece güneşi orada batırdık. Batırır batırmaz da tabak gibi bir dolunay selamladı bizi. Canlı buzuki eşliğinde önce Türkçe sonra Rumca -ya da tam tersi- bildik melodileri mırıldanırken oradan hiç ayrılmak istemedim. Ayrılmadık da hemen zaten. Sabah planında dönüş saatimiz 19.00’du, önce 22.00’ye, o da kesmedi 22.30’a aldık deniz taksiyi. Neyse ki bir parça geç kaldı da birkaç dakika daha Club Ada Sedef’in tadını çıkarabildik. Tadı damağımda kaldı derler ya, işte öyle. Yine gelecek ben!

YEMEKLERiYLE DE iDDiALI

Club Ada Sedef, yeme-içme, eğlence sektörünün deneyimli isimlerinden Aydın Samanlı, Burak Gören, Fatih Uğuz ve Habil Gürsoy ortaklığında kurulmuş. Aydın Bey, Papermoon’un ilk işletmecisi. Club Ada Sedef’e de yıllardır birlikte çalıştığı mutfak ve servis ekibini getirmiş. Enerjisine hayran kalmamak mümkün değil. Denizcilik geçmişi de var. Herkesi tanıyor, herkes de onu... 50’yi aşkın yat demirlemişti tesisin açıklarına o gün ki, İstanbul sahillerinde bunun örneği yok. Şöyle açalım; yat sahiplerine plaj, yeme-içme hizmeti veren bu çapta bir tesis yok. O yüzden de müşterisi çok. Club Ada Sedef’in restoran-barı, adanın dokusuna uygun taş bir binada hizmet veriyor. Sıcak ve samimi... Akdeniz mutfağı servis ediyorlar, denizden o gün ne çıktıysa masanızda. Aşağıdaki Rum meyhanesinde yediğim için yorum yapamayacağım ama yan masalara gelenlerde gözümün kaldığını söylemeliyim. Bir dahaki sefere artık.
Restoran, gece kulübe dönüşüyor. Hafta sonları DJ partilerine ev sahipliği yapıyor. Düğün, davet, kokteyl ve parti organizasyonları için de gayet şık bir seçenek sunuyor. Club Ada Sedef’e giriş ücreti hafta içi 30, hafta sonuysa 50 TL.

DENİZİN ÜZERİNDE RUM EZGİLERİ

Burada kendinizi bir Yunan adasında hissetmenizin başlıca nedeni, Niko’s By Theo... Gündüz plaj olan bölüm, gece bir Rum meyhanesine dönüşüyor. İşletmeciliğini Theo Kalyoncu’nun (tanıdık bir ismin; Fedon’un oğlu. Fedon da zaman zaman gelip şarkılarını müşterilerle birlikte söylüyor, hatırlatalım) üstlendiği mekân, mavi-beyaz dekoru, midye dolmadan favaya uzanan mezeleri, kalamar tavası, karidesli böreği ve balık ya da et seçeneğiyle hizmet veriyor. Kapanışsa panna cotta veya mevsim meyveleriyle yapılıyor.
Rezervasyon tel: 0 216 382 48 27

NASIL GiDiLiR?

İstediğiniz noktadan (Kabataş olur, Bostancı olur, Kartal olur) deniz taksiyle ulaşmak en rahat seçenek. İDO ya da özel tekne seferleriyle Büyükada ya da Heybeliada’ya ulaştığınız takdirde Sedef Adası’na geçmek de kolay. Zaten Büyükada 5 dakika mesafede. Buraya, Club Ada Sedef’in VIP servisiyle de ulaşmanız mümkün. İki Van Dutch teknesi, Türkiye’de ilk kez Club Ada Sedef’in özel misafirleri için hizmet veriyor. Yaz sezonu boyunca hafta sonlarında VIP müşterilerin transferinde kullanılacak teknelerin kapasitesi, 10 kişiye kadar çıkıyor. Üstelik istediğiniz iskele ya da sahilden tekneye binme ayrıcalığıyla.