Efendim, o mini minicik seyahatime ne kadar çok mekan ve eğlence yeri sığdırdım, anlatamam. Eeee, bu işi iyi bilmek gerek. Bugün İstanbul gibi koca bir kentte, gecede
12-13 mekan dolaşıyorsam, bu yaptığım düzgün programın sonucudur. Bir kere gezeceğim yerleri Taksim, Ortaköy, Sarıyer veya Sarayburnu gibi bölgelere ayırıyorum. Her bölgede yer alan bar, restoran ve gece kulüplerinin listesini çıkarıp koyuyorum cebime. Herkesin gönlünü ettiğim gibi kimseye de haksızlık yapmadan sizlere bu renkli dünyadaki görüntü ve dedikoduları yazıyorum. Tatil yerlerinde fotoğrafları kendim çekiyorum. Neyse, bu kadar methiyeden sonra gelelim sadede. Cumartesi günkü yazımda Bodrum’un bitmediğini söylemiştim. Araya İstanbul girince, Çeşme anıları ile birlikte Bodrum’a nokta koymak istedim. Hep yazdığım gibi, Bodrum’da Dodo Beach ve Havana favori yerlerim. Ee bir yanda Ali Sayar, öte yanda Emre Ergani, keyif alıyorum. Bodrum’daki son günümde Dodo’ya uğradım. Sırdaşım İsmail Akkaya’nın kızkardeşi Tansel ve eski milli manken olan televizyon oyuncusu Senem Kayra ile buluştum. Sevgili Tansel benim de kardeşim gibidir. Hep beraber, bir yıldır gitmediğim Atılay
Balık Restaurant’da aldık soluğu. Sağolsun, kapılarda karşıladı Atılay. Geçen sene kendisi için yazdığım minik yazıyı çerçeveletip asmış. Atılay’ın, Göltürkbükü’nde, denize sıfır, minik ama tertemiz bir moteli var. Şef Murat Oğan, garson Şefik masayı donatmışlardı. Atılay Beytorun "Abla, saat 12.00’den beri seni bekliyoruz. Şu köşedeki incik-boncuk satan hanımlar da öyle. Hayranların" dedi. Valla kendimi bir an Gülben Ergen, Petek Dinçöz filan sandım. Aaa, bir baktım, imza dağıtıyorum. Atılay, 7 yıldır Girit mutfağından örnekler sunuyor. Yaptıkları bir
yemek var ki müthiş lezzetli; ahtapot üzerine eritilmiş kaşar dökülüp otlarla süslenerek servis yapılıyor, of of... Ayrıca karides
ve yengeci haşlayıp balık dolması yapmışlar. Üç kişi, 50 milyon lira hesap geldi. Atılay almak istemedi ama Tansel zorla ödedi. Telefon numarası (0252) 377 50 95. Çıkışta Mey’e uğradık. Buranın patronu Ufuk’a sözüm vardı. Bereket yoktu, yemek yemediğimiz için kırılacaktı. Mey, 1985’den beri Göltürkbükü’nün lideri. Özel yemeği, deniz ürünleri pilavı. Tok karnına bile yiyorum. Bir ara Mey’in sahipleri Suzzy-Ufuk Gökgöz, Bebek’de yer açmışlardı. Çok da başarılı olmuşlardı ama kapattılar. Şimdi İstanbul’da bir yer açacaklarmış. İşletme müdürü Salih Oturak, salon şefi Serdar Biçer ile sohbet ettim. Mey’in telefon numarası (0252) 377 51 18.
Sağolsun, Ali Sayar’ın tahsis ettiği bir araba ile Bodrum’dan Çeşme’ye geçtim. Direksiyonda sevgili Tuncay vardı. Tuncay; Bodrum Polo 13 ve Dodo Beach’in dış güvenlik ekibinin başı. Laflayarak gittik, üç saat sonra Çeşme’deydik. Geçen gittiğimde çok memnun kaldığım için tercihim, yine Grand Hotel Ontur oldu. Buranın Genel Müdürü Ahmet İllez, Ön Büro Müdürü Levent, resepsiyonist Bora, Ahmet’in sekreteri Sibel Kam, bell-boy Hakan ile artık aile gibi olduk. Otel doluydu. Rezervasyon yaptırmadığım için biraz bekledim, hemen oda ayarladılar. Bir de baktım, tesadüf bu ya, geçen sefer kaldığım odaydı. Bana Ontur’u sevdiren sevgili Cücü (Cüneyt Kurt)’dür. Cüneyt, Ontur’un plajı ve beach’ini işletiyor. Ontur’un sahilindeki Le Bouquet’nin
ve Çeşme’nin en popüler beachlerinden olan Seaside’ın içindeki Bistro’nun da patronu. Benim gittiğim gün sevgili Ahmet İllez’in bir toplantısı vardı. Konuk oldum. İzmir Valisi Alaaddin Yüksel’in liderliğinde, Turizm Bakanı Mustafa Taşar’ın katkılarıyla, jeotermal çalışmaları için 1.4 trilyonluk ödenek D.P.T’nin onayıyla çıkmış. Çeşme’nin kuruluş tarihi olan
16 Eylül’de Ilıca, Boyalık, Dalyan bölgelerine termal suyunun yetiştirilmesi ve Çiftlikköy gibi diğer bölgelerin bu olanaklardan en kısa sürede faydalandırılması kararı alındı. Bundan böyle Ege’nin incisi Çeşme, denizi, kumu ve dünyaca ünlü sörf turizmine termali de ekleyecek. Ve uluslararası turizme 12 ay hizmet verecek. Onur İnşaat Grubu’nun oteli olan Grand Hotel Ontur, önümüzdeki sezon termal ve güzellik merkezlerini hizmete sokacak. Çeşme Turistik Otelciler Birliği toplantısında Başkan Veysel Öncel, Başkan Yardımcısı Ahmet İllez, Yakup Demir, Seyyar Kırmızısakal, Mustafa Eryaman, Muazzez Sancak, Nadir Ergun, Remziye Kısa, Osman Dizdar ve Şenol Yımaz vardı. Hayırlısı. Ontur’un telefon numarası (0232) 724 00 11. O akşam sevgili Cüneyt Kurt ve Polo 13’lerin ortağı sevgili Süslü Celal’in (Altınel) en az kendisi kadar yakışıklı oğlu Burak ile birlikte Le Bouquet’de yemek yedik. Cüneyt, Le Bouquet’nin öyküsünü anlattı. Cücü bu restoranı açarken güzel karısı Demet Söz’den ayrıymış. Mekana, onun adının Fransızca’daki karşılığı olan Le Bouquet’yi koymuş. Masaya birkaç dost daha geldi. Çeşme’de herkes ses kısıtlamasından yakınıyor. Cüneyt, ABD’de yapılan uygulamanın bizde de yerleşmesini istedi. Ses ölçümü kolonların dibinde değil, mekanlardan rahatsız olanların evinin önünde yapılıyor. O gece masaya mutfak şefi İsa
Aslan geldi ve mönüyü saptadı. İlk kez tavuk şinitzel yedim, ağır geldi. Şef Metin Tandoğan, Cücü’nün mekanlarının genel koordinatörü Alican Oktürk, Genel Müdür Göknay Eyüpoğlu, şef Sunay Tekulus ile sohbet ettik. DJ David gitmiş, yerine Neo ve Love’ın DJ’i Jam gelmiş. Çocuk çok güzel çalıyor Allah için.
Gece fazla takılmadım. Sabah yine soluğu Le Bouquet’de aldım.
Barış Aslan, Süleyman Sultan
ve Mehmet Demir hafif bir kahvaltı hazırlamışlar. Çocuklar neredeyse
20 saat özveriyle çalışıyorlar. Ama İzmirli hemşehrilerim biraz pinti çıkmış; 2-3 milyon bahşiş veriyorlarmış. Ayıp, ayıp. Le Bouquet’nin öğle mönüsü de hoş. Akdeniz ve sezar salatası başı çekiyor. Sıcaklarda mantarlı ve kremalı fried mozzarella, patates kroket, chicken nuggets, sandöviçler... Hamur işlerinden önerilerim de penne arrabbiata
ve fettuccini alfredo. Tatlılardan
ise panna cotta ve banana split’i mutlaka tadın. Fiyatlar normal. Öğleden sonra sevgili Burak Altınel geldi ve beni dolaştırdı. Çeşme Alaçatı’da Palm
Beach Club açılmış. İşletmeciliğini
baba dostum, sevgili Nuri Yalçuk
(Bornovalı Nuri. Eski Lunapark, Dalyan Gazinoları’nın sahibi)’un oğlu Serkan Yalçuk yapıyor. Gündüzleri plaj, su sporları, snack bar ve Akdeniz mutfağı ile hizmet veriyor. Ayrıca Menekşe adı verilen bir set üstü nargile bahçesi
var ki, bayılacaksınız. Ardından İstanbul’dan tanıdığım sevgili
Tolga Çinkitaş ile Murat Tok’a
ait olan Caliante Beach Club ve Dharma’ya gittik. Tıklım tıklımdı. Demet Akalın ile sohbet ettik. Annesiyle gelmiş, 20 gündür Çeşme’deymiş. Oradan
ev almayı düşünüyormuş. Demet bir süre kız arkadaşlarıyla gezecekmiş. Yanındaki her erkeğin sevgilisi olarak anılmasından bıkmış.
Şefler Ahmet Akçay, Serkan Ayvaz, Erzade Dağıdır aperatif bir şeyler hazırladılar ama bir
bardak çayla yetindim. Dalyanköy’ün en güzel koyunda olan Caliante
1.000 kişilik. Her akşamüstü 17.00-20.00 saatleri arasında beach parti var. Jamaikalı bir grup konserler veriyor. Hafta sonları giriş
5 milyon. Dharma’da ise salı geceleri Fatih Ürek, perşembe, cuma-cumartesi geceleri İzel çıkıyor. Giriş 20-30 milyon.
Çıkışta yine baba dostum, İzmirli iş adamı Erol Çehreli ve oğulları Murat
ile Cevat’ın sahibi oldukları Seaside’a gittik. Plaj tıklım tıklımdı. Erol Ağabey’in sağ kolu Şafak ile konuştum. Seneye değişiklikler yapacaklarmış. Buranın işletmesi Altuğ Paker’de. Seaside yıllardır zirvede. Hafta sonu büyük partiler, konserler yapılıyor. Daha sonra bu yıl Çeşme Marina’da
yer alan Caffeco’ya gittik. Dilek-Melek Kublay kardeşler işletiyor. Muhteşem
bir yer gerçekten. Akşamları bar ve restoran olarak hizmet veriyor. İtalyan mutfağı ağırlıkta. Dekorasyonu Dilek Kublay’ın kocası yapmış. İzmirli hemşehrim Dilek Hanım’ı kutladım. Mönüsü hesaplı, üstelik yok, yok. Salatalar, makarnalar, omletler, krepler, meyve ve tatlılar, sıcak, soğuk içecekler... Uğrayın. Telefon numarası (0232) 712 23 24. İzmir’deyken Caffeco’nun Karşıyaka ve Alsancak’daki yerlerine gitmiştim. Oradakiler de meşhur. Çıkışta Pasifik Restaurant’ı gördüm. Denizin üstünde. Çipura veya levrek ızgara salata, meze 6.5 milyon lira. Ayrıca tüm et ve balık
çeşitleri mevcut. Akşam bir duble
rakı ile burada keyif yaptım. Telefon numarası (0232) 712 17 67. Sahibi Berrin Saatlı, müdür Halil Saatlı, aşçı Ramazan Usta ve komi Aytaç’a memnuniyetimi belirttim. Gidin, siz de bana teşekkür edeceksiniz. Akşam yine Çeşme’nin ‘in’ gece kulübü Polo 13’ün ortağı olan babası Celal Altınel’i temsilen işletmeciliğe atılan Burak Altınel’in ısrarı üzerine Aces’e gittik. Bu arada Polo 13’ü işleten İzmirli yakışıklı playboy Mehmet Özöner’i kutlamak gerek. Çünkü çok başarılı. Gelelim Ilıca’daki Aces’e: Sunucu ve oyuncu Cem Özer’in açtığı bu şık yer, yeni oturmaya başlamış. O gece Cücü’nün karısı Demet ve Çiğdem Kayalı eğleniyorlardı. İtalyan mutfağı ve
sushi ağırlıkta. Cem işlerin gelecek yıl daha iyi olacağı inancında. Kışın da İstanbul ile ilgili projeleri varmış.
İstanbul’a döneceğim sabah, Şenocak Emlak’ın sahipleri Mimar Hasan Yüksektepe ve Nevra Şenocak ile buluştum. Beni Taşbahçe diye biryere götürdüler. Sahipleri Rabia-Erda Çapan çifti ile Necibe Baykal. Harika bir yer. Sadece ekolojik ürünler kullanıyorlar. Çapar çifti hoşsohbet. Kumrucu Şevki ile fırında ortaklarmış. Pazar ve perşembeleri öğle saatlerinde ev yemeği var. Çiğ börek, gözleme, Çeşme mantısı, erişte, kumru, kahvaltı, omletler, krepler, sıcak-soğuk içecekler... Fiyatlar mı? Komik. 750 bin lira ile 2.5 milyon lira arasında. Telefon numarası (0232) 723 00 82. Çıkışta, Çeşme’de oturan, ünlü giyim markası Kemas’ın sahibi olan Kemal Subaşı’na uğradım. Aynı sitede sevgili Yeşim Salkım’ın da evi var. Aaa, bir baktım orada. Akşam Bodrum’a dönecekmiş, dertleştik. İsyan ediyor. Hak verdim. Medyanın yatak odasına girmesi nedeniyle Paris’e yerleşmiş. Kızını da yanına almış. Reina’daki D’oeuf’ün sahibi Mehmet Aksel ile çok iyi dostmuş. Şarkıcılığı bırakmış. Butiği Türkiye’de değil, Paris’de açacakmış. Christion Dior ile prensipte anlaşmış. "Benim 13 yaşında bir kız çocuğum olduğu unutulmasın. Ayrılalı 8 ay oldu. Selhan Aloğlu ile çıkmam hataydı ama bunalımdaydım. Bir dans ettim, ortalık karıştı. Yıllardır ayaklarımın üzerine basıyorum, bundan sonra da basarım. Bir erkeğe sırtımı dayamaya ihtiyacım yok. Benim dünyam, annem ve kızım Gizem. Hayatıma biri girerse koluma takıp ortaya çıkarım" diyen Yeşim’in isyanına üzüldüm. Fakat Yeşim yine Selhan’la barışmış. Açıkçası şok
oldum. E bu alem g..t olmuş ben
ne diyeyim. Dönüşte Adnan Menderes Havaalanı’ndaki CIP Salonu’nda Ceyda Kütükçüoğlu’nu gördüm. Tek başına insanlara hizmet vermesine defalarca tanık olduğum Kütükçüoğlu’na ilgililer teşekkür etmeli. Efendim, bu hafta sosyete dünyasında hareket ve bereket var. 2 Ağustos Cuma akşamı Akın Tekstil ile Tekstilbank’ın sahipleri Haydar-Güner Akın çiftinin Vaniköy’de eski yağ fabrikasından yapılan muhteşem yalılarında sosyetenin ağır topları buluşacak. İkramı Divan hazırlıyor ve bu konuyla ilgili Semahat Arsel özel olarak ilgileniyor. Yine sosyetenin en zarif simalarından olan Belma Simavi, 3 Ağustos Cumartesi gecesi Domuz Adası’ndaki villasında geleneksel yaz davetini veriyor. Uçakların dolduğu ve Swissotel’de tek yatak kalmadığı konuşuluyor. Bazı ünlü konuklar da tekneleriyle yola çıkmışlar bile. Evet, bugünlük de bu kadar.
Kalın sağlıcakla. Yaşamdaki en güzel
ne varsa sizlerin, artanları benim olsun.
Yazara e-mail: