CaddeÇeşme, Bodrum'a kafa tutuyor

Çeşme, Bodrum'a kafa tutuyor

11.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Altınyunus keyfi bambaşka, Barba ve Sokaki'de eğlence Menderes'in nişanlısı Ebru, İzmirli. Çocukluğunda Altınyunus'a çok gelmiş ama 11 yıldır uğramıyormuş. Menderes de merak edince turumuza Altınyunus ile devam ettik. İyi de oldu, eski dostları gördük. Mesela sevgili Erol Atar. Fotoğraf sanatının duayeni, yeğenleri Onur ve Fatih Erbakan'ın dükkanı Sokaki'deydi. Soluklanıp bir çay içelim diye oturduk. Tıpatıp Show'dan sevgili Ömer'i de gördüm. Patron Besim Kazodo, Çeşme'ye, çarşıya inmiş. Altınyunus Otel özellikle deniz tutkunları için ideal. İçinde her türlü konforu bulunan 16 metre boyundaki Ceylan adlı yatla denize açılıp koyları gezme olanağı başlamış. Kaptan, kaptan yardımcısı ve bir garsonun görev yaptığı yat yemek salonu, kamara, güneşlenme terasıyla keyifli, lüks bir tatil sunuyor. Diğer tekne 'Poyraz' ise pratik kullanımıyla her zaman gözde. Her iki teknede de iki farklı mönü uygulanıyor. Mönüler zengin. İki kez bu zevki tattım da. Boş teknenin kirası 10.00-18.00 saatleri arasında 250 Euro. Standart mönü kişi başı 10 Euro. Balık mönüsü de kişi başı 20 Euro. Konaklamak isteyenlerin de 500 Euro, yani 830 milyon ödemesi gerekiyor. Yemek için rezervasyon 15 gün öncesinden yapılıyor. Biz turlarken Yaşar Holding Turizm Koordinatörü olan genç ve başarılı yönetici sevgili Sami Türkay'la karşılaştık. Biraz da İzmir'in en sevilen mekanlarından olan Sir Winston Tea House'da oturduk. Çeşme'deki ikinci şubesini Altınyunus'un içinde açan Sir Winston'da servis gece yarısına kadar devam ediyor. Canınız tatlı birşeyler istediğinde bile soluğu burada alabilirsiniz. İki genç işadamı, Murat Girginç ve Davut Mayruk tarafından işletilen mekan her gün 10.00-02.00 arasında hizmet veriyor. Aşçıbaşı Esme Özkaraova. Mönüde pizza, makarna ve alkollü içecekler var. Sir Winston Tea House'un tüm ürünleri yurt dışından getiriliyor. Mönüde sütlü çay, siyah çay, meyve çayları, İtalyan Segafredo imzası taşıyan kahveler, muzlu, sütlü ve soğuk içecekler var. Fiyatları 1.5-6 milyon arasında. Tatlı krepler 7, ev yapımı pastalar 5 milyon lira. Pizzalar ise 10 milyon civarında. Biz laflarken Cenk geldi. Ardından da Sokaki'nin patronları Fatih ve Onur Erbakan. Onların yine Altınyunus içinde açtıkları Happy Beach'e doğru yol aldık. Maşallah hem müthiş hareketli hem de çok kaliteydi. Jumbo'nun veliahtları olan sevgili İrma-Nurhan Çıtak'ı gördüm. Yanlarında anne ve babaları Nisan-Nubar Çolak vardı. 09.00-19.00 arası hizmet veren beach'de bir de saat 12.00-01.00 arası açık olan bir Çin mutfağı var. Fiyatlar, İstanbul'da sandöviç parası. Çorbalar 3 milyon, Çin böreği, kızarmış Wan-Tun böreği, karides cipsi gibi ara sıcaklar 3-10 milyon, salatalar 4-5 milyon, ana yemekler ve makarnalar 3-8 milyon, ördek 19 milyon lira. Çocuk mönüsü de var. Çocuklar için özel bir oyun odası hazırlamışlar. Sokaki de eğlence, sabaha kadar. Sirtaki geceleri, ara sokakta kumru, kumpir, köfte, çöp şiş çeşitleri... Kısacası Erbakan kardeşler, Mavişehir EGS Sokaki'deki başarılarını Altınyunus'a da taşımışlar. Telefon numarası (0232) 723 52 02. Yine Altınyunus'da yer alan, İstanbul Nişantaşı'nın popüler Rum meyhanesi Barba'ya da uğradık. Bir dahaki gelişimde oturup keyifle yemek yiyeceğim, çünkü İstanbul'dan biliyorum, mezeleri muhteşem. Çeşme'de böylesine keyifli bir meyhane yok galiba. Bence Barba, meyhane kültürünü en iyi yansıtan yer. Patroniçe Nurten Gökçe, işletmede kendisine yardımcı olan eski manken Yusuf Azuz ile çene çalıyordu. Akşamları canlı müzik koymuşlar. Biliyorsunuz, eskiden İstanbul'da eski Rum meyhanecilere 'Barba' derlermiş. Küçük tabaklarda tadımlık olarak sunulan mezeler, tığ ile örülmüş kılıflar içinde yüksük ya da leylek boynu kadehlerde sunulan rakılar, ara sıcaklar ve ana yemekler harikaydı. Nurten Hanım dünya hanımefendisi bir insan. Hep gülüyor. Alakart dışında standart bir mönüleri var; beyaz peynir, kavun, patlıcan salatası, fava, tarama, lakerda, midyeli pazı dolması, yoğurtlu semizotu, patlıcan böreği, kağıtta beyaz peynir, küçük balıklar, limitli içki ve fi

Çeşme, Bodruma kafa tutuyor





Daha önce de yazdığım gibi Çeşme'de gezilecek, görülecek o kadar yer var ki. İnsan nereye yetişeceğini bilemiyor. Antalya Ticaret ve Sanayii Odası'nın yakışıklı başkanı olan dostum Menderes Türel ile güzel nişanlısı Ebru Yıldız tempoma yetişmeye çalıştılar. Tabir-i caiz ise Menderes eski kulağı kesiklerdendir. Antalya'da, İstanbul'da gündoğumunu az mı seyrettik? Tabii durulmuş artık. Bir sabah kahvaltıyı favorim Alaçat Cafe'de yaptık. Tıklım tıklımdı. Bir dostum "Yahu sen burayı yaza yaza doldurdun" diyor. Olabilir. Öyleyse de buranın sahipleri olan sevgili arkadaşlarım Destina ve Ayşe buna layık. Lütfen gidin, görün, hesaplarda ya da yemeklerde aksilik olursa bana söyleyin. Kulaklarını ilk çekecek yine ben olurum. O sabah bize kardeş kadar sevdiğim Cenk Eren de eşlik etti. Benim çok sevdiğim pazılı ve kıymalı kol böreğinden birer tepsi sipariş verdim. Gözleri doymayan arkadaşlarım Menderes, Ebru ve Cenk ise öyle bir sipariş verdiler ki... Mantıdan pideye, omletten otlu-salamlı yumurtaya ve her çeşit ev reçeline kadar... Buz gibi limonataları da üstüne içtik. Sonunda Ayşe'nin eşi, eski futbolculardan Mithat Mıhçı dayanamayıp masamıza gelerek telaşla "Yahu kızım, masaya başka gelecek var mı?" diye sordu. Kahvaltı bittiğinde yerimizden kıpırdayacak halimiz yoktu. Toplam 50 milyon lira ödedik. Bu yediklerimiz öğle yemeğini de geçiştirmemize yaradı. Alaçat Cafe'nin telefon numarası (0232) 716 79 44. Kahvaltı sonrası bu yılın en 'in' beach'i olan Caliante'ye gittik. Burası gerçekten yıkılıyor. İşletmeci Tolga Çingitaş, patron İzmirli Erhan Görücüoğlu ve yaptığı müzikle bu yıl Çeşme'yi ayağa kaldıran David Şaboy zevkten dört köşeydiler ve DJ kabinininde zıplıyorlardı. Bir köşede ünlü ve çapkın tekstilci Nadir Ermiş ile Minderland'daki ortağı Hasan Turanlı vardı. Çevrelerini saran güzel kızlarla sohbet ediyorlardı. Nadir bıyıklarını kesmiş. Tekneyi de Çeşme'ye getirmiş, gününü gün ediyor maşallah. Ama pazartesi sabahları da İstanbul'da fabrikasının başında oluyor. Minderland çok iyi gidiyormuş. Gelecek sene Antalya ve Marmaris'e de bayilik verecekmiş. Caliante 23.00-02.00 arasında bar olarak da hizmet veriyor. Telefon numarası (0232) 724 79 04. Caliante'den Granada Beach'e geçtik. Yasemin Kozanoğlu ile Uğur Kirik vardı. Baktım, bizim yakışıklı Cesur Sert, Yasemin ile kaynatıyor. "Abla valla birşey yok, arkadaşız" dedi. Granada çok kalabalıktı. Yasemin ve Uğur salladılar valla. Yaklaşık 500 kişi vardı. Sevgili kavalyem Ali Sayar, Bodrum'da olduğundan bilgileri ortağı Can Topçu'dan telefonla alıyordu. Bodrum'dan bir yığın sosyetik gelmişti partiye. Baktım Ali'nin, daha doğrusu Polo 13'ün daimi müşterisi, nöbetçi assolist Volkan Büyükhanlı, Kenan Doğulu'nun orkestrasının tamamı, Ömer Kızıl, Ahmet Baran Çetin ve şarkıcı sevgilisi Bengü, Turan Mutlu oradaydılar. Yasemin müziğin ritmini arttırınca bize oradan kaçmak düştü. Nilüfer'i dinlemeye gittiğim gece, Luba'nın Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Aydın Öncel'e söz vermiştim; bir gün ona gidecektim, sohbet edecektik. Sözümü hatırlayınca Dalyan'dan Ilıca'ya geçtik. Aydın Öncel ile Envelo'da oturduk. Buranın şeflerinden Tarkan, gündüzleri ve yemek olarak rekor kırdıklarını ama gece barı olarak İzmir'deki kapasitelerinin altında kaldıklarını söyledi. Gelecek yıl mutlaka canlı müzik koyacaklarmış, çünkü Envelo'nun müşterileri bu konsepte alışıkmış. Menderes ve nişanlısı Ebru mekana hayran kaldılar. Gerçekten Luba Resort Hotel&Beach Club'ı mimar Mete Hisari uçurmuş. Tam bir butik otel. 64 odası var. Hepsi aşk odaları. Bungalovlarda olan teras jakuziler balayına çıkan çiftler için hoş. Aydın Öncel ile koyu bir sohbete daldık. Beach Club ve otel bölümünü 3 ayda tamamlamışlar. Daha önce "Rüya gibi bir yer ama işletme sıfır" diye yazmıştım lokal için. Önlem almışlar, 20 Temmuz'dan itibaren işletmenin başına genel müdür olarak Net Şirketler Grubu'ndan Kaan Dursunoğlu'nu getirmişler. Öncel'in hedefi Çeşme'deki 2 aylık sezonu önce 6 aya, sonra bir yıla uzatmak. Bunun için de termal su kaynaklarından yararlanarak sağlık turizmine ağırlık verecekler. Luba Beach Club'da Çeşmeliler bugüne kadar İbrahim Tatlıses, Nilüfer, Şebnem Ferah gibi isimleri dinledi. Yakında da Emre Altuğ, tekrar İbrahim Tatlıses, Kıraç, Athena, Ajda Pekkan'ı izleyecekler. Luba Beach Resort&Club'ın telefon numarası (0232) 717 13 13.


Çeşme'ye gidip de 'Muhteşem İkili' Nükhet Duru&Cenk Eren'i izlememek olmaz tabii. Cumartesi akşamı Granada Samba adeta yıkılıyordu. Ön masada DYP Genel Başkanı olan sevgili ağabeyim Mehmet Ağar'ın dünya güzeli eşi Emel Abla, kızkardeşi Meral, Arnavutköy Living Emlak'ın patroniçesi olan yakın dostum Derya Babacan bir grup İzmirli arkadaşları oturuyorlardı. Yan masamda Kıral Mobilya'nın sahibi Fatih Kıral, zarif eşi ve konuklarıyla beraberdi. Diğer yanımda ise Jumbo'nun kral ve kraliçesi Nubar-Nisan Çolak ile veliahtları İrma-Nurhan Çıtak vardı. Yaklaşık 700 kişi vardı. Herkes keyifle izledi. Benim artık 'Muhteşem İkili' hakkında yazacak birşeyim kalmadı. Çünkü rüya gibiler, sözcükler yetersiz kalıyor. Nitekim cuma günü Bodrum'u da fethettiler. Sanırım bundan böyle her cuma Bodrum Samba'da, cumartesileri de Çeşme Samba'dalar. Bir Çeşme seyahati daha böylelikle sona erdi. Efendim, can dostum İzzet Çapa ile Fevzi Kalkavan'ın ortak olduğu, favori mekanlarımdan olan Salopet yeni sezona yine bomba gibi girdi. Gazi Ateş ve Mehmet Zeybek'in muhteşem yemekleri, brunch, sabah kahvaltısı sizleri bekliyor. Ben bu pazar oradayım, sizleri de beklerim. Salopet'in telefon numarası (0212) 257 10 53. Hoş kalın, mutlu yaşayın. 13 Ağustos Çarşamba günü yurt dışında olacağım için sizlerden bir günlük izin istiyorum. Bye.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


Ebru Destan'a hayat öpücüğü
"Artık peşimi bırak Helin'le beraberim"
Haluk Levent ölümden döndü
Şili'den Anadolu'ya
Düğüne 'üç kala'; gelinle eğlencede
Çeşme, Bodrum'a kafa tutuyor