10.11.2018 - 09:58 | Son Güncellenme:
Cem Yılmaz'ın senaryosunu yazdığı ve başrollerini Ozan Güven, Seda Bakan, Farah Zeynep Abdullah, Zafer Algöz ve Özkan Uğur ile paylaştığı 'Arif V 216' adlı film, festivalin 'Komedi Kuşağı' kapsamında, bir alışveriş merkezindeki sinema salonunda gösterildi. Usta komedyen, filmin ardından düzenlenen söyleşide yaptığı konuşmada, seyirciyle buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Sinema perdesinde görülmeye layık olan şeyleri, bir plan dahilinde gösterme gayretinde olduğunu belirten Yılmaz, 'G.O.R.A', 'A.R.O.G' ve 'Arif V 216' filmlerindeki 'Arif' karakterinin normal bir insan olduğunu söyledi. "Beni Arif diye bilen bir sürü adam var" diyen Yılmaz, "İşimi onun gibi halletmeye çalışsam kariyerim iki sene sürerdi. Bir karakteri kabaca 'pazarlamak' için 'bu içimizden biri' derler. Ben hiçbir kardeşimizin Arif gibi olmasını istemem. Bizim, kötü örnekleri filmin içinde tartmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"GÜZEL ŞEYLER, DÜNYANIN HER YERİNDE DEĞERLİDİR"
Bir seyircinin, "Ben sinemada tekelleşme olduğunu düşünüyorum. Sizleri böyle festivaller olmasa göremeyeceğiz. Neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Yılmaz, bunun, işin üretim kısmında önemli olmadığı söyledi.
Sektörün kurumsallaşmasını istediklerini ancak dünyada bunu sadece bir yerin başardığını anlatan Yılmaz, bu konuda bir eksiklikleri olmadığını vurguladı.
Yılmaz, bir şeyi başarmak için herhangi bir yere gitmek gerekmediğine değinerek, "Bir şey dünyanın her yerinde, dünya standartlarında yapılabilir. Bununla ilgili hiçbir derdimiz yok. Bugün Malatya'daki bir kardeşimizin bazı enstrüman kullanarak, belki de telefonunu kullanarak çekeceği bir hikaye dünyadaki herkesi ilgilendiriyorsa, gerçekten buna kimse mani olamaz. Güzel şeyler, dünyanın her yerinde değerlidir. Bunu kimse engelleyemez." diye konuştu.
Şu anda insanların kendisini göstermesinin 20 yıl öncesine göre daha kolay olduğunu belirten Yılmaz, üreten insanın küsmemesi gerektiğini vurguladı.
Cem Yılmaz, küsmek yerine başka yolların bulunması gerektiğine dikkati çekerek, "Bazen 'ağabey arkamızda kimse yok ki' deniliyor. İyi de benim de kimse yok. Ben de boş bir A4 kağıdıyla başlıyorum, alıyorum kalemi 'Arif V 216'yı yazıyorum. Acaba bunu kim beğenecek, yapmaya layık bulacak, para koyacak? Çünkü masraflı bir iş. Evde Arif V 216 çekiyor olsam sizin gibi elimdeki kamera neyse öyle çekerim. Kendi kendime çeksem o zaman da burada, perdede gösterilecek kıymette bir şey üretemiyorum. Biraz mücadele lazım" değerlendirmesini yaptı.