Yanlış anlamaya, suistimale çok açık bir konu uyutmak. Çünkü size ne istediğini söyleyemeyen bir canlı için “Ölsün” diyorsunuz. Ama gerçekten yapılacak bir şey yoksa ve hayvan çok acı çekiyorsa...
Orfe ben ikinci sınıftayken geldi bize. 79’un Kasım’ında. Babamın Cumhuriyet Gazetesi’nden bir arkadaşının köpeğinin yavrusuydu. Terrier kaniş kırması. 40 günlük falandı. Simsiyahtı, minicik. Bir tek göğsünde beyaz lekesi vardı. Zeytin gibi bir burun. Dünyanın en güzel suratlarından birine sahipti.
Orta boy bir köpekti. Ama havlaması dillere destandı. Kapıya gelen satıcıların ödü kopardı.
Evimize gelen ilk hayvandı, ilk tecrübemizdi. O zamanlar böyle terbiye kitapları, belgeseller, ‘Köpeklere Fısıldayan Adam’lar falan yok. Orfe ne öğrendiyse kendi öğrendi. Bu arada yemediği ayakkabı astarı, çorap, çamaşır kalmadı. Kalemlerim, silgilerim, diş telim, koltuk takımının ayakları, koltuk takımının kendisi... Sonuçta biz eğitildik. Yıllar geçti hâlâ hiç bir şeyimiz ortada durmaz.
Bildiğin canavar
Erkekti. Kısırlaştırmadık, çiftleştirmedik de. Dedim ya ilk hayvanımızdı. Asabi oldu o yüzden. Arkadaşlarımın ödü kopardı. Öyle “Aaa canım” deyip elini uzatmak falan olmazdı Orfe’ye. Öyle bir yere geçirirdi ki dişini, acıdan mideniz bulanırdı. Kızınca, kıskanınca işeyiverirdi canının istediği yere.
Babamla beni de severdi ama anneme hayrandı. Sahip olarak onu görürdü. Orfe gelene kadar annem köpekten korkardı. Hayvana Orfe’yle alıştı. Onu sadece beslemedi, tüm kaprislerini, verdiği zararları, her şeyini hoş gördü. Orfe küçük kardeşim gibiydi. Bazen ben kıskanırdım onu. Yere su döküp “Orfe işedi” diye şikayet etmişliğim vardır.
Yani Orfe çok sevildi, çok iyi bakıldı. Biz bir aileydik. Onun da söz hakkı vardı. Tatiller, gezmeler ona göre ayarlandı.
14 yaşında kanser oldu. Bağırsak kanseri. Birkaç ay içinde kan ve kaka olarak eridi, bitti. Annem bebek gibi baktı ona. Çarşafları her gün yıkandı. Maması, suyu, ilacı, kemoterapisi, serumu... Yapılması gereken ne varsa yaptı, yaptırdı. Bir gece Orfe bağırmaya başladığında, apar topar veterinere götürdü. Doktor Orfe’nin acılarına artık son vermemiz gerektiğini söyledi. İyileşmeyecekti. Ağrı kesiciler de artık işe yaramıyordu. Uyuttuk.
Ve ne yazık ki bunca yıldır hayvanlarla yaşayan biri olarak Orfe uyutmak zorunda kaldığımız tek hayvan değil. Evet size ne istediğini söyleyemeyen bir canlı için “Ölsün” demek haddimiz olmamalı belki ama debelene debelene can vermesine gönlünüz razı gelmiyor işte. Bir de tıp var karşınızda. Veteriner söylüyor size. (Suçu ortağı, içinizi rahatlatıyor belki de, bilemiyorum)
Mektupla gelen cesaret
Bu konuda uzun zamandır yazmak istiyordum. Ama çekiniyordum, sanırım. Yanlış anlamaya, suistimale çok açık çünkü. Hafta içinde bir okuyucudan gelen eposta bana cesaret verdi aslında. 19 yaşındaki köpekleri Miço’yu uyutmak zorunda kalmışlar. Ve tabii ki çok üzgünler. 19 yıl boyunca doktorunun bile “Bu kadar sağlıklı olması mucize. Sevginizin mucizesi” dediği Miço, ocak ayında ağız kanserine yakalanmış. Yemek yiyememeye, sadece sıvı gıdayla beslenmeye başlamış. 19 yıllık doktoru, Miço’nun ailesine “Onu uyutmalıyız” demiş. “Yoksa ağzındaki kitle boğazını kapatacak ve boğularak ölecek.” Sanırım onun için de kolay olmamıştır. Miço’yu tanıdığında 30 yaşındaymış. Şimdi 50’sinde. Ömrünün neredeyse yarısı boyunca tanıdığın bir canlı için vermesi zor bir karar...
Uyutma taraftarı değilim. Hele de neredeyse her gün internette paylaşılan kurtarma hikayelerini okudukça her canlı için sonuna kadar çabalanması gerektiğine inanıyorum. Ama gerçekten o sona gelindiğinde acıların dindirilmesine yardım edilebileceğini düşünüyorum. Miço’nun ailesine de “Başınız sağ olsun” diyor, içlerindeki bu sevgiyi ve evlerini en kısa zamanda muhtaç bir sokak hayvanına açmalarını diliyorum.
NAZiLLi BARINAĞI’NA ACiL DESTEK
Mama yok, veteriner yok, görevli yok. Hayvanlar bir deri, bir kemik. Yavrular aç, hasta. Etraf pislik içinde. Derhal bir şeyler yapılması lazım. Mama, ilaç, battaniye, hayvanların üzerine yatabilecekleri palet, tahta vs. her şeye ihtiyaç var. Tabi en başta daha fazla gönüllüye ve işini yapacak bir belediyeye. Destek olursanız onları kurtarabiliriz. İletişim:
0 542 364 91 88