SİYAH BEYAZ

Taksim Meydanı’nda polis gaz maskelerini taktı. İnsanlar biliyor, biber gazı atışı başlamak üzere. Ama onun haberi yok...

Yine bir cumartesi gecesi. Polis görevinin başında. Taksim Meydanı, ellerinde karanfillerle, ölen ve yaralanan arkadaşlarına saygılarını sunmak için gelenlerden arındırıldı. Ama iş bitmedi. Sokakta insan kalmasın isteniyor sanırım.
Evdeyim. Ne yazsam diye düşünürken ekranda onu görüyorum. Tazyikli sudan kaçan insanlara bakıyor. Polis gaz maskelerini taktı. İnsanlar biliyor, biber gazı atışı başlamak üzere. Ama onun haberi yok. Birazdan gözleri yaşaracak, ciğerleri yanacak... Bir sokak köpeği. Siyah-beyaz...
Doğuçtan direnişçi aslında. Kötü muameleye, itilip kakılmaya, açlığa, susuzluğa direniyor... İçgüdüsü bu. Yaşamak için direnmeli. Bu geceyi atlatırsa da direnmeye devam edecek.

UYUŞTURUCU YERiNE KÖPEK

Washington Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırma köpeklerin insanın beyin kimyasını ve fonksiyonlarını düzelt tiğini kanıtladı. Bir madde bağımlılığı kliniğinde gerçekleştirilen çalışmada, köpekle etkileşim kuran gençlerin ruh halinde belirgin bir düzelme olduğu gözlendi. Araştırmayı yürüten Lindsay Ellsworth, köpekle iletişimin ya da köpeğin kendisinin, beyne, normal davranması için bir uyarı gönderdiğine inandıklarını söylüyor.
Ellsworth, deney için Spokane şehrindeki Excelsior Gençlik Merkezi’ne birkaç köpek getiriyor. Merkezdeki gençler boş zamanlarında bilardo, basketbol ya da bilgisayar oyunu oynuyor. İçlerinden bir grupsa köpeklerle vakit geçirmeye başlıyor. Bir süre sonra bu gençlerin daha neşeli, dikatli ve sakin oldukları gözleniyor. Hiperaktivite, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıkların belirtillerinde belirgin bir azalma fark ediliyor.
Ellsworth’a göre köpekle kurulan dostluk beyinde doğal olarak üretilen opioidlerin salgılanmasına yardımcı oluyor. (Opioid’in morfin, eroin, metadon gibi, doğal, yarı sentetik ve tam sentetik çeşitleri de var ki bunlar genelde narkotiğin alanına giriyor.) Bu da acıyı azaltıyor zevk veren duyguları artırıyor. Yani bir anlamda köpek, uyuşturucunun verdiği mutluluğu veriyor ama yan etkisi yok.

GANDOLFINI’DEN VEDA FiLMi

James Gandolfini geçen hafta geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. İyi bir aktör olduğunu herkes gibi ben de biliyordum ama hayvansever, özellikle de bir pit bull hayranı olduğunu yeni öğrendim.
Son filmi ‘Animal Rescue’ kötü muamele gören bir pit bull etrafında geçen bir suç draması. Şu sıra post prodüksiyon aşamasında, 2014’te vizyona girecek. Gandolfini’nin, rolü kabul etmesindeki en belirleyici sebep, bu türe olan özel ilgisi ve sevgisi olmuş. Filmin, pit bull’ların kötü şöhretini biraz olsun düzelteceği ve hayvan istismarına dikkat çekeceği düşünülüyor.
Aktörü, ailesi arkadaşları ve hayranları kadar, barınaktan kurtardığı köpeği Duke’un da özleyeceği kesin...

YUMURTA YEMEK YA DA YEMEMEK?

Normalde yumurta yemiyorum. Eğer mecbur kalırsam serbest dolaşan tavukların yumurtalarını almaya çalışıyorum. Hoş üzerinde öyle yazıyor diye inanmıyorum ama en azından vicdanım biraz rahatlatıyor.
(Neden yumurta yemiyorum? Çünkü yumurtadan çıkan erkek civcivler anında imha ediliyor, dişileri gagalarının kızgın telle kesilmesiyle başlayan işkence dolu bir hayat bekliyor. Genelde ölene kadar 20x20 cm’lik bir alanda yaşıyorlar. Suni yemler ve ışık oyunlarıyla biyolojileri şaşıyor. Ve tüm bu işkence daha çok yumurtlasınlar diye.
Neden inanmıyorum, çünkü sanayi vahşi bir bir şey. Hiçbir üreticinin keyifle dolaşan, istediği zaman folluğa gidip yumurtlayan mutlu tavuklara tahammül etmeyeceğini biliyorum.)
Her neyse önceki gün yumurta aldım. Organik. Tavuklar doğal besleniyormuş, serbest dolaşıyormuş, öyle yazıyor üzerinde. Fiyatı diğerlerinin neredeyse üç katı. Madem organik olan, serbest dolaşan vs daha sağlıklı, daha iyi o zaman neden hala ötekini satıyorsun? Parası olmayanlar tavuk sömürüsüne katkıda bulunmak durumunda mı? Hem de tavukların 4 yaşında çocuk zekasına sahip olduğunu öğrendikten sonra... Yumurta sektörüne sorularım var.