“Kimin umrunda, farelerle sıçanların aslında sevgi dolu hayvanlar olduğu? Aralarında sıkı dostluklar kurdukları? Zeki ve yaratıcı oldukları? Mutlu olduklarında kıkırdadıkları?
Kimin umrunda, farelerle sıçanların, tıpkı kediler ve köpekler gibi, çok iyi anneler oldukları, yavruları için kendilerini feda etmekten çekinmedikleri?
Deneylerde kullanılmak üzere daracık kafeslere tıkıldıklarında yalnızlık çekiyorlar, korkuyorlar, depresyona giriyorlar. Tıpkı insanlar ve diğer bütün hayvanlar gibi farelerle sıçanlar da acıyı hissediyor.
Tüm dünyada, hayvan deneylerinin yüzde 90’ı fareler üzerinde yapılıyor. Bu da milyonlarcasının kesilip, deşilerek, acı verici operasyonlara maruz kaldıkları anlamına geliyor. Ve tabii ki uyuşturulmadan. Genellikle iyileştirilmeleri için çaba harcanmıyor, pislik içindeki kafeslerde ölüme terkediliyorlar. O kadar önemsiz kabul ediliyorlar ki hemen hiçbir ülkede onlar koruyan bir yasa yok. Onları öldürmek, işkence yapmak suç değil. Ama kimin umrunda?”
Bu metin PETA’nın bir spotundan. Her ne kadar “İyi bir amaç uğruna” diye kendimizi ikna etsek de, hayvan deneyleri, zalimliğin en gelişmiş hali. İnsanın sağlıklı kalmasının başka bir yolu olmalı... Bu dünyadaki ‘her şey’ gerçekten insanlar için mi?
http://www.youtube.com/atch?v=B6cgZEmUlSA
BİR İMZA DA SİZ ATIN
Yunuslara Özgürlük Platformu ve Oscar’lı belgesel yapımcısı/eylemci Ric O’Barry’nin işbirliğiyle Türkiye’nin gündemine gelen, Kaş ve Bodrum’daki havuzlarda tutsak edilen yunusların özgürlüğü için başlatılan kampanyaya destek, her geçen gün artıyor. Kaş Sualtı Derneği, Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Çevre Platformu ve Kaş’ta yaşayan İngiliz vatandaşların kurduğu Dolphin Angels Grubu, ‘Özgür Yunuslar Kampanyası’na destek olmak amacıyla bir araya geldi.
Türkiye’den sonra dünyada da yankı bulan kampanyaya destek için hazırlanan dilekçeyi 7 binden fazla kişi imzaladı. http://www.thepetitionsite.com/takeaction/894/733/349/ adresindeki dilekçe, Başbakanlık’la birlikte, bu tesislere izin veren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na, tesislerde uygulanan sözde tedaviler için Sağlık Bakanlığı’na, ruhsatlandırma ve kiralama işlemlerinden dolayı ilgili belediyelere de sesleniyor. Hedef, Türkiye’de deniz memelilerinin tutsak edildiği tüm tesislerin kapatılması ve hayvanların rehabilite edilip doğaya salınması.
BOYU MU iŞLEVi Mi?
Lucy, minicik bir Yorkshire Terrier. 14.5 cm. boyunda ve 1.13 kg ağırlığında. Barınağa düşmek üzereyken sahiplenilmiş. Ama onu, ufak tefek diye küçümsemeyin. Çünkü kendisi Guinness rekorlar kitabı tarafından, dünyanın en küçük ‘çalışan köpeği’ olarak tescillenmiş durumda.
Lucy bir terapi köpeği. New Jersey’deki bir gönüllü terapi grubuyla bakım evlerini, hastaneleri ve okulları ziyaret ederek hasta, yaşlı ve çocuklara yardımcı oluyor. Yani büyük işler başarmak için boyun, gücün önemli olmadığının en güzel kanıtı.
EV ARAYANLAR
Cinsler, melezler, sokak köpekleri... Hepsi kısırlaştırılmış, aşıları yapılmış, çipleri takılmış, kendilerini terk etmeyecek ailelerini bekliyor Tuzla Rehabilitasyon Merkezi’nde. Her gün saat 12.30-15.30 arası sahiplendirme yapılıyor. Adres: Katı Atık Merkezi yanı, Aydınlıköy, Tuzla İstanbul Tel: 0 532 627 02 38