Cadde'nin Patisi

Cadde'nin Patisi

itir.ilgaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Evinde kedi varsa dekorasyona dikkat etmek, yatak-kanepe yanına, dolap-kitaplık koymamak gerekiyor

Bayram tatili sonrası işbaşı yaptık. Çarşamba sabahı rutin muhabbet “Bayram nasıl geçti?” vs. Bir arkadaş “Ben yattım” dedi. Ee ne güzel, zaten tatilin öylesi makbul. “Yok” dedi, “Kedim kaburgamı kırdı, o yüzden yattım.” Nasıl yani? Kanepede uzanmış yatıyormuş. Kanepenin yanında kütüphane, kütüphanenin tepesinde de kedi. Kedi kendini arkadaşın üzerine atıveriyor. Sonuç: Bir kaburga kırık, bir kaburga çatlak. Peki nasıl oluyor da ufacık hayvan, koskoca adamda böyle bir hasar yaratabiliyor?

Olaya bilimsel yaklaşmak üzere makine mühendisi kuzenime danıştım. “Bir kere çarpmanın anlık olması önemli” dedi. “Çarpma anında iki cisim arasındaki bir enerji aktarımı oluyor. Ve çarpış süresi etkiyi artırıyor.” Kedi ağır çekim düşse (hani mesela) o zaman arkadaşın üzerine yumuşakça konacak yani. Diğer faktörse kedinin yatarkenki potansiyel enerjisini atlamaya karar vererek kinetik enerjiye çevirmesi ve bu kinetik enerjinin arkadaşa talihsiz bir şekilde yansıması. (Bu lisede falan olsa fiziği bayağı sevebilirmişim vallahi!)

Bu olaydan alacağımız tek ders ‘fizik’ değil tabii ki. Demek ki neymiş? Evinde kedi varsa dekorasyona dikkat etmek, yatak-kanepe yanına, dolap-kitaplık koymamak gerekiyormuş.

Haberin Devamı

KEDiDEN  UYGULAMALI  FiZiK DERSi

SANAL ALEMiN YENi KRALiÇESi: VENÜS

Bu Venüs! Orjinal ve fotoşopsuz. Yüzününü yarısı siyah, yarısı turuncu. Bir gözü yeşil, diğeri mavi. Tam bir genetik karambol. Sahibinin arkadaşı, fotoğrafını sosyal paylaşım sitesinde paylaşınca Venüs bir gecede fenomene dönüşmüş. Kedisinin ünlü olduğunu öğrenen sahibi de Venüs için Facebook’ta bir sayfa açmış. 14 Ağustos’ta açılan sayfanın şimdiden 20 bin 924 hayranı var. https://www.facebook.com/VenusTheAmazingChimeraCat
Ve bir not: Üç renkli kediler dişi olur. Dişi kediler iki ya da tek renkli de olabilir ama üç renkli erkek kediye rastlanmaz.

BELEDiYELERE ÖRNEK OLACAK MUHTARLIKLAR

Dalyan kökenli sivil toplum kuruluşu DOHAKDER oldukça faal. Amaçları basit: Aç hayvanların bir parça ekmek uğruna turistlerin, otellerin, restoranların, dükkanların kapılarına gelmelerini önlemek.
Dalyan Belediye Başkanlığı’ndan hayvanlar için beslenme odakları kurmak üzere talepte bulunmuşlar. ”Malzemeyi biz temin edeceğiz” demişler. Ama Dalyan Belediyesi “Olmaz, gidin Dalyan dışına” demiş. Sanki Dalyan’ın içinde aç hayvan yokmuş gibi. Allahtan Okçular ve Gökbel Muhtarlıkları destek olmuş da Dalyan dışında da ola beslenme odakları kurulmuş.
Şimdi tek dilekleri şu: “Maden sokak havyalarının önüne bir kap su bile koymuyorsunuz bari koyanları engellemeyin!”

Haberin Devamı

DATÇA’DAN TATiL NOTLARI

Datça’daydım. Hava, deniz, kapıdaki kediler vs. her şey şahaneydi. 10 gün boyunca günde beş öğün falan besledim. İçlerinde hasta olanlar Knidos Veterinerlik’ten Ali Bey sayesinde sağlığına kavuştu. Dönerken komşumuza mama bıraktım. İçim rahat. Fakat diğer yandan dehşet içinde kaldığım durumlar da oldu. Mesela denize giren bazı çocukların “Anne, imdat balık!” diye ağlamaları, koskoca insanların kıyıdaki iki gıdım yosun için birbirlerini “Dikkat et yosun var” diye avaz avaz uyarmalarına şaşırdım ve sinirlendim. Bir de o sıcaklarda hiçbir esnafın kapısının önüne bir kap su koymaması gerçekten üzücüydü. Gördüğüm tek kabın içine de çöp atılmıştı.

Haberin Devamı

DOĞA MI YAMAN BiZ Mi?

Bu yaz etrafta ne kadar çok yavru kedi var, fark ediyor musunuz? Ki o kadar kısırlaştırma yapılıyor (en azından benim yaşadığım semtte) Buna rağmen neredeyse her gün bir yerlerden yavru kedi sesleri geliyor. Şahsen ben iki yıldır bu kadar çok yavru kediye rastlamıyordum. Hatta “Kısırlaştırmalar sonuç veriyor” diyordum. Ama sonra geçenlerde okuduğum bir şey aklıma geldi. Bir teze göre, belli bir tür azalmaya başladığında direnci artıyor daha fazla üremeye çalışıyormuş. Bir anlamda doğa kendini korumaya çalışıyor yani. Çok da mantıksız değil... Tabii bu kısırlaştırmaya gerek yok anlamına gelmiyor. Sadece doğaya müdahale edebildiğimize inanmanın ne kadar saflık olduğunu gösteriyor.