Uzun zamandır dikkatimi çekiyor, İstanbul ne kadar yeşillendi. Otoyolların kenarları yemyeşil çimenlerle, kıpkırmızı güllerle dolu. Mevsim yaz, susuzluk zamanı falan ama, çiçekler hiç solmuyor. Her an bakımları yapılıyor, sulanıyor, budanıyorlar. İBB’nin bahçevanları arı gibi çalışıyor. TEM otoyolundan işe gidip gelirken etrafıma bakıyorum, neredeyse çiçek bahçelerinden geçiyormuşum gibi. Güzel tabii... Trafikte insanın içi açılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi doğayı seviyor gerçekten. Peki doğada yalnızca çiçeklerle ağaçlar mı var? Asfalt ve beton bloklar arasında hayatta kalmaya çalışan dört ayaklı canlılar doğadan sayılmıyor mu? Yoksa onlar rengarek açan güller kadar güzel değiller mi? Ağaç, çiçek, çimen elbette bakım, para istiyor. Ama onlara harcanan emeğin onda biri de sokak hayvanlarına harcansa fena mı olur?
Aynı şey büyük işyerleri, fabrikalar ve plazalar için de geçerli. Günde üç defa bahçeler sulanıyor şıkır şıkır. Ama kimsenin aklına, kapının önünde dili beş karış dışarda dolaşan köpeğe bir kap su koymak gelmiyor.
Şehirdeki binlerce şirketin yemekhanelerinden her gün tonlarca yemek artığı çöplere gidiyor. Mesela belediye, bahçe işlerinin yanında, doğadaki diğer calılar için de bir ekip kursa, onlar bu yemekleri toplasa barınaklara ormanlara bıraksa... Çiçek dikmekten daha mı pahalıya gelir acaba?
LÖSEMiYE KARŞI AŞI
İnsan hastalıklarının neredeyse tümü hayvanlarda da görülüyor. Lösemi de bunlardan biri. Pıtış Veteriner Kliniği’nden Veteriner Hakim Özkan Özkara, kedilerde lösemiyi ve tedavi yollarını anlattı:
“Kedilerde lösemi hastalığının etkeni ‘feline leukemia virus’ (FeLV) adı verilen aynı zamanda lenfomaya da neden olan bir virüstür. Bu virüs kediden kediye tükürük, burun akıntısı, göz yaşı, idrar, dışkı, kan yoluyla ve cinsel yolla doğrudan geçebildiği gibi, birlikte kullanılan su ve mama kaplarından da bulaşabilir.
Lösemi, yıllarca belirti göstermeden gizli seyredebilir. Hastalık daha çok iştahsızlık, durgunluk, kilo kaybı, solgunlukla kendini gösterir. Bununla beraber üst solunum yolu ve diş eti enfeksiyonları, ishal de görülür. Hamilelerde düşüğe neden olabilir. Eğer doğum gerçekleşirse yavrular enfekte olarak doğar. Bazen sinirlerde zafiyete bağlı felçler, hareket ve görme bozuklukları da görülebilir.
Hastalık, Felv testiyle tespit edilir. Lösemi bulaşmış kediler için tam bir tedavi yoktur ancak erken dönemde, bağışıklık sistemi tedavisine başlanırsa hastalık baskılanıp yavaşlatılabilir. Ancak yine de çok başarılı bir sonuç alınamayabilinir.
Kediler ancak aşılamalarla bu hastalıktan korunabilir. Buna rağmen hasta kedilerle temas olmamalıdır. Yavru kediler 8-10 haftalık yaşa ulaştıklarında birinci, ilk aşılamadan 3-4 hafta sonra da ikinci dozla iki kez aşılanmalıdırlar. Enfeksiyon riski taşıyan yetişkin kedilereyse yılda bir kez FelV aşısı uygulanmalıdır.
EV ARAYANLAR
iHBAR HATTI
KIRŞEHİR’DE CİNAYET
19 Ağustos gecesi, Nimet Genco Erkal’ın dört yaşındaki köpeği Paşa, geceyi geçirdiği sanayi bölgesindeki dükkanda öldürüldü. Hayvan o kadar kışkırtılmış ki önce camdan dışarı atlaması sağlanmış ardından silah ve bıçakla katledilmiş. Polis sadece tutanak tutup “Bir şey yapamayız” demekle yetinmiş.
BOLLUCA ORMANLARINDAN KÖTÜ HABER
İki aydır, biri yeşil, biri siyah Ford marka iki transit aracı gelip 3-4 aylık köpek yavrularını topluyormuş. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bu kişilerin görüldükleri takdirde jandarma ve polise haber verilmesini ve 153’ün (Alo Büyükşehir) aranarak Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü’ne ihbar edilmesini salık vermiş.
Martı katliamı devam ediyor
Birkaç hafta önce Mecidiyköy Ortaklar Caddesi’nde, çatısına kazık döşeyip aralarına misina gererek martıları telef eden apartman sakinlerinden bahsetmiş, Şişli Belediyesi’nden yardım talep etmiştim. Bir gelişme olmamış. ‘Kazıkçı’ “Etrafı kirletiyorlar” diyerek martıları avlamaya devam ediyormuş.
MAVİ SAKAL BARINAĞA DÖNMESİN
Marmara Ereğlisi, Yeniçiftlik Barınakları’nda ve çöplükte 800’den fazla köpek yaşıyor. O köpeklerden biri de Mavi Sakal. Youtube’taki viedoyu izleyin: http://www.youtube.com/watch?v=T57QjY3L16c