Bir canlıyı kurtarmak bazen bambaşka mucizelere sebep oluyor. Xena’yla Jonny’nin hikayesinde olduğu gibi...
Xena, geçen eylülde 4 aylıkken otoban kenarında bir polis memuru tarafından ölmek üzere bulunuyor. Memur onu Amerika, Georgia’daki hayvan kurtarma organizasyonuna teslim ediyor. Bir ay sonra organizasyonun bağış toplama etkinliğinde kuyruğunu sallayarak oradan oraya koştururken görülünce, mucizevi kurtuluş hikayesiyle Facebook’ta bir
fenomene dönüşüyor. Sayesinde 30 bin dolarlık bağış toplanıyor.
O etkinlikte bir mucize daha gerçekleşiyor. Xena onca insanın arasında, doğrudan 8 yaşındaki Jonny’yle babasının yanına koşup kendini tanıştırıyor.
Jonny otizmli. Bu yüzden çekingen, başkalarıyla iletişim kurmakta biraz isteksiz. Ama Xena’yla birbirlerini görür görmez aşık oluyorlar. Aile onu sahiplenmeye karar veriyor.
Xena mart ayında tamamen iyileştikten sonra yeni evine geliyor. Evde iki köpek daha var. Bu arada kendisi bir Pittbul /Staffordshire terrier kırması. Yani ‘tehlikeli’ denen iki ırkın karışımı. Hem aile fertleriyle hem de diğer köpeklerle hemen kaynaşıyor. Ama Jonny’yle ilişkileri bambaşka. Jonny’nin annesi, Xena eve geldikten sonra
oğlunun tamamen değiştiğini, çok daha dışa dönük olduğunu, hatta sekiz yıldır onu bu kadar mutlu görmediğini söylüyor.
Mutlu biten kurtarma hikayelerini seviyorum. Hele içinde çocuk olunca... Ama sanki böyle şeyler hep başka ülkelerde oluyor. Biz hala soyunu bilmediğimiz hayvana güvenmiyoruz.
Kedi-köpekle büyümüş,
sokak hayvanlarına son derece duyarlı ve kısa zaman önce köpeğini kaybeden bir arkadaşım bile barınaktan köpek almaya cesaret edemeyeceğini söyledi. Oysa yurt dışında otizmli ya da öğrenme güçlüğü çeken çocuklara, hastalara, engellilere yardım amaçlı birçok kuruluş barınak köpeklerini kulanıyor terapi için.
SAHiPLENME DEMiŞKEN...
Yeniçiftlik ve Marmara Ereğlisi barınaklarıyla ilgili çok şey yazdım. Bu mail oradaki köpekler için didinen gönüllülerden Ebru Elgöç’ten geldi.
“2010 tarihinde Yeniçiftlik-Marmara Ereğlisi barınaklarına ilk gittiğimiz gün görmüştük onları. Üç kardeştiler, birbirinden güzellerdi. Orada bırakamadığımız ilk köpeklerdi, alıp İstanbul’a getirdik. Hemen sahip buldular. Hatta Shiva (kahverengi-beyaz) ve Lara (siyah-beyaz) aynı aileye yuvalandı.
Aradan üç yıl geçti. Karı-koca ayrıldılar, Shiva ve Lara’yı arkalarında bırakıp gittiler. Öylece bıraktılar yani... Bir komşuları durumu fark etti ve bahçesine aldı ama neye uğradıklarını anlamayan Shiva ve Lara, oradan kaçtı. Tam 15 gün sonra bulundular. Korku içindeler, ürkekler, güvensizler.
Şimdi pansiyondalar ama orada uzun süre kalamazlar. Acil yuvalanmaları gerekiyor. Daha fazla korkmamaları, yeniden güvenebilmeleri için... Bir daha terk edilmeyecekleri, sevgi dolu bir ailenin yanında olmalılar.
Üç yaşındalar, kısırlar, sağlıklılar. Shiva ve Lara için arayın, İstanbul’dayız: 0 533 698 17 73.”
Umarım evini ikisine birden açacak harika bir aile çıkar
karşılarına.
EV ARAYANLAR
* Sokak kedisi anne henüz 6 aylıkken 5 tane doğurmuş. Bebekleri 2 aylık oldu. Hepsi için ev aranıyor.
İletişim: 0 505 365 88 28
* Bu şahane şeyin, 3 kardeşi daha var. Biri kendi gibi, biri üç renkli, diğeri de tekir. Şimdilik bahçede eğleniyorlar
ama evde olsalar, çok sevilseler...
İletişim: 0 532 377 17 41