10.11.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Haber: A. Sami ÖzbudakFotoğraflar: Ozan Akgün
Şehirde yeniden ‘kentsel dönüşüm’ tartışmaları alevlendi. Birçok internet sitesine düşen bir haber ortalığı birazcık karıştırdı. Habere göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da 1 milyon konutu 30 ayrı kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkacak ve yerlerine yenisini yapacaktı. Depreme dayanıklı binalar için gerçekleşecekti bu proje. Ama birçok kesim bundan büyük rantlar elde edileceğini düşünüyor. İddiaya göre yenilecek semtler arasında Bağcılar, Sefaköy, Göngören, Eminönü, Fatih, Küçükçekmece, Küçük Langa, Kadırga, Unkapanı, Sulukule, Karagümrük, Hacı Hüsrev, Derbent, Armutlu, Fikirtepe, Üsküdar Sultanbeyli, Maltepe, Kartal, Tuzla, Karanfilköy bulunuyor. İstanbul’un kalbinde yer alan yerleşim yeri bunlar. Çoğunda dar gelirliler yaşıyor.
Mesela Kumkapı’nın kapı komşusu Kadırga. Birer servet değerinde olan tarihi evler bu proje kapsamında yıkılacak belki de. Burada yaşayan yüzlerce insan var. Asıl tartışma da bundan dolayı çıkıyor. İstanbul’daki kentsel dönüşüm projeleri insanlara daha güvenli bir hayat sunmak için mi, yoksa onları evlerinden edip şehrin göbeğinde olan bu mahalleri daha zengin kitleler için cazip hala getirmek mi? Asıl sözü bu konu hakkında çalışmış isimlere bırakıyoruz. İstanbul’da neler oluyor biraz daha farkında olmak için onların ne söylediğine önem vermelisiniz.
‘Sosyal boyutu başarıya ulaşamaz’
Dr. Bora Yerliyurt, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
“En genel tanımıyla kentsel dönüşüm kavramını ‘kentlerin, ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel anlamda bozulmaya uğramış veya düşüşe geçmiş bölgelerinde, ekonomiyi canlandırmayı, sosyal dengeyi sağlamayı, fiziksel çöküşü engellemeyi, durumu geliştirmeyi hedefleyen eylemler ve stratejiler bütünü’ olarak değerlendirebiliriz. Bu tanımdan yola çıkarak; yapılan en büyük yanlışlardan biri, üretilen kentsel dönüşüm yaklaşımlarının çoğunluğunun salt fizik mekan odaklı düşünülmesi ve sosyokültürel, ekonomik ve çevresel boyutlarının göz ardı edilmesi.
Yerel kullanıcının kentsel dönüşüm sürecine katılımı esastır. Aksi takdirde kentsel dönüşüm uygulaması fiziksel mekan anlamında gerçekleştirilebilse bile sosyal boyutuyla başarıya ulaşamaz. Bunun bazı güncel örneklerini gündemden düşmüş değil. Örneğin Sulukule ve Başıbüyük!
Altyapısı hazırlanmadan, yeterince paylaşılmadan ve tartışılmadan yapılan projeler (Galataport, Haydarpaşa, Kartal), İstanbul gibi önemli kültür coğrafyasına geri dönüşü olmayan zararlar verebilir.”
‘İnsanlar kentsel dönüşüm kavramından ürküyor’
Tayfun Kahraman, Şehir Bölge Planlamacılar İstanbul Odası Başkanı “1999 depreminden sonra ‘kentsel dönüşüm’ kavramı gündeme geldi. Düşünsenize İstanbul’un yüzde 70’i kaçak yapı ve bu yapıların rehabilitasyonu gerekli. Bu konutlarda yaşayanlar tehlike altında. ‘Kentsel dönüşüm’ kavramının içi boşaltıldı. İnsanlar, yerel yönetimlerin uygulamalarını gördükten sonra ürkmeye başladılar. İstanbul’daki örneklere bakınca da korkmakta haklılar. Mesela Sulukule... Burada insanlar, yerlerinden edildi, proje içinde yer alamadılar ve mülkiyet hakkı ellerinden alınarak bir yapılanmaya gidildi. Diğer uygulamalarında bu örnekten farkı yok. Kentsel dönüşümde asıl olan, insanların barınma haklarını gözeten, yerleşimci profilini koruyan, katılımcı modellerle yapılan ve hakça olan uygulamalarla kentin sağlıksız alanlarını yenilemektir.”