19.10.2022 - 17:53 | Son Güncellenme:
DHA
1975-2012 yılları arasında aralıklarla Eurovision Şarkı Yarışması'nın Türkçe sunuculuğunu yapan Bülend Özveren, ani bir rahatsızlık sebebiyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi kaldırılmış ve yoğun bakıma alınmıştı. İki hafta önce eşinin son durumuyla ilgili sosyal medya hesabından bilgi veren Sebla Özveren, şu ifadeleri kullanmıştı:
Bazı haber sitelerinde eşim Bülend Özveren’in vefat ettiği yazılmaktadır. Haber gerçek dışıdır. Kendisi halen yoğun bakımda tedavi görmektedir. Bülent’in durumunu çok merak eden arkadaşlar için paylaşıyorum. Maalesef hala yoğun bakımda. Dualarınız için çok teşekkür ederim.
"BÜLEND'İ KAYBETTİK"
Ancak Bülend Özveren, yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini dün kaybetti ve 79 yaşında vefat etti. Acı haberi eşi Sebla Özveren sosyal medya hesabından duyurdu. Özveren, paylaşımına; 'Çok üzgünüm.Bülent’i kaybettik. Başımız sağ olsun' notunu düştü.
SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Özveren için Hacı Eyüp Saadet Çarmıklı Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Taziyeleri Bülend Özveren'in eşi Sebla Özveren ve oğlu Kunt Özveren kabul etti. Törene televizyon dünyasından çok sayıda isim katıldı. İkindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Bülend Özveren'in naaşı defnedilmek üzere Hoşdere Mezarlığı'na götürüldü.
"TÜRKÇE'Yİ EN İYİ KONUŞAN ÇOK ÖNEMLİ BİR İSİMDİ"
Şarkı yazarı ve spor spikeri Ali Kocatepe, "Büyük bir kayıp. Benim 50 yıldan fazladır tanıdığım arkadaşım, dostumdu. Türkçe'yi en iyi konuşan, sunucu olarak örnek programlar ortaya koyan ve de Eurovision ile anılan çok önemli bir kişiydi. Bülent diye yazılıyor her yerde fakat bana 'İsmimin son harfi T değil D' derdi. Maç spikeri olmak için sınava girmişti, sınavı kazandı ama hiç hayatında maç anlatmadı. Eşi Sebla ile de ben tanıştırmıştım" dedi.
"TÜRK TELEVİZYONCULUĞUNDA ÇIĞIR AÇMIŞ BİR AĞABEYİMİZDİ"
Haber spikeri Orhan Ertanhan, "Benim meslek büyüğümdü ve Türkiye'de televizyonculuğun duayeni diyebileceğimiz, kalan nadir birkaç kişiden bir tanesiydi. Hem meslekte hem özel yaşantısında örnek bir insandı, hepimizde emeği olmuştur. Ekrandaki sunum becerileriyle, canlı dinamik Türkçesiyle Türk televizyonculuğunda çığır açmış bir ağabeyimizdi. Maalesef birer birer azalıyoruz. Umuyorum ışıklar içinde uyur ve mirasını genç kuşaklardan devam ettirenler çıkar" diye konuştu.
"BANA SIKINTISINI ANLATTI 'TAKMA KAFAYA' DEDİM"
Yapımcı ve yönetmen Bülent Osma, "Kardeşim gibiydi, aşağı yukarı 35 sene birlikte çalıştık. Ne o bensiz program yaptı, hemen hemen ne de ben onsuz program yaptım o kadar iç içeydik. Emekli olduk yine birlikte devam ettik. Bundan sonra ne söyleyebilirim? Hastaneye yatmasından bir süre önce konuştuk 'Şu şu sıkıntılarım var' dedi, ben de ona 'Takma kafaya' dedim ama o 'boşmuş durumum hoş değil' dememişti" şeklinde konuştu.