27.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
fturkmenoglu@milliyet.com.tr Mardin, Asurlular'a ev sahipliği yapmış. 640-1104 yılları arasında Araplar'ın egemenliğindeymiş. Defalarca Moğolların saldırısını yaşamış. 1517 yılında da Osmanlılar'ın hakimiyetine girmiş. Adının, Süryanica "kaleler" anlamına gelen "Merdin"den geldiği sanılıyor. Mezopotamya Ovası'nda yer alan şehrin dar sokaklarında yükler eşeklerle taşınıyor. Renkli çarşılarında hala semerciler, keçeciler, eğerciler çalışıyor. Telkari ustaları, hem Midyat'ta hem Mardin'de birbirinden güzel gümüş kemerler, kolyeler yapıyor. Kiliseler ve camiler, yan yana cemaatlerini ağırlıyor. Mardin Müzesi, ziyaretçileri kesinlikle büyülüyor... Üç gün içinde Midyat, Hasankeyf, dolaştım. Mansatırların isimlerinin başındaki "Mor" kelimesinin "Aziz" anlamına geldiğini utanarak daha yeni öğrendim. Ben yakında bir daha Mardin'e gidip yazarsam kusura bakmayın yani. Hem o zaman neden gerdanlığa benzetildiğini, gündüz ve gece görüntülerini, daha detaylı tarihini de anlatırım. Olmaz mı? Midyat'ta izin alıp bir çatıya çıktık. Ev sahibesi Suzan Hanım, işkembelerin içine pirinç koyup dikiyordu bahçede. Hava güzeldi, ama akrep yaklaşmasın diye maviye boyanan dam karyolaları döşeksizdi artık. Hâlâ üst kat bahçelerde, tek tük, sergiler üzerinde kuruyan biberleri; salça olmak üzere bekleyen domatesleri seçtim. Amanın bu ne güzel manzara! Bu Hollywoodlu adamlar neden bizim ülkeyi kullanmazlar sahi? Al işte sana 1001 Gece, Alaaddin, Casablanca... Yıllardır geziyorum, hâlâ doyamadım bu Midyat'a! En iyisi uçak. İstanbul'a uzaklığı 1600 km, arabayla fazlaca zahmetli olur. Hem zaten civarda Hasankeyf ve Midyat'a gitmek için yeterince kara yolu kullanacaksınız. Nasıl gidilir? Mardin Çarşısı'nı ben bu sefer çok sevdim. Marangozlar Kahvesi çok etkileyici. Bir de ben sanatkârlarla konuştum. Birinin karısı hasta, birisi filmcilerden alması gereken parayı alamıyor, birisi yerine kimseyi yetiştirmemiş; kendimi çok oraya ait hissettim. Mardin Müzesi inanılmaz bir müze. Eski manastır ve Süryani Patrikhanesi. Eserler M.Ö. 4000'lere kadar uzanıyor. Müdürü ve çalışanları işlerini seviyorlar. Adını "safran" bitkisinden alan Deyrulzafaran Manastırı, Mardin'e 5 km uzakta. 1932 yılına kadar Süryanilerin dini merkezi olarak kullanılmış. Süryani Patriği, şimdi Suriye'de yaşıyor; merkez de orada. Deyrulzafaran'ı, profesyonelleşmiş rehbeler gezdiriyor. Çok etkileyici. Mardin'de şehrin içindeki Kırklar Kilisesi de çok güzel. 569 yılında inşa edilmiş. Her akşam dua var. Şeyh Çabuk Cami'nde Hz. Muhammed'in "postası" Şeyh Çabuk'un mezarı var. Ulu Cami çok etkileyici. Dar sokakların arasında, heybetli, kocaman bir cami ve avlusu karşınıza çıkıyor. 12. yüzyılda yapılmış. Minarelerin ince işçiliğine dikkat! Kayseriye Cami ve Kasımiye Medresesi, Akkoyunlular zamanından kalma yapıtlar. Telkari ustalarının ince işlerini hem Midyat'ta hem Mardin'de görebilirsiniz. Ben Suphi Abi'nin atölyesinde birkaç saat kaldım. Şehidiye Kahvesi'nde oturup Mezopotamya'yı seyredin. Nasra Hanım Mardin'in içinde, Diyarbakır Kapı'da yaşıyor. 85 yaşında, sadece Arapça konuşan bir sanatçı. Taş basma tekniğiyle örtüler yapıyor. Midyat, 65 km mesafede. Aman Allah, bir daha iki gün kalacağım. Gelüşke Hanı'nda vakit geçirip, "Kadife" isimli eşeği daha çok seveceğim! Hasankeyf'i mutlaka ziyaret edin. Dicle boyundaki ticaret yolunda bir duraklama noktası. 1950lerde baraj yapımı söz konusu olunca, sessizleşmiş. Meşhur "Yol Geçen Hanı", burada. Şimdi lokanta olarak hizmet veriyor. Ne yapılır? Artuklu Kervansarayı: 1275 yılından kalma bir bina. Çok görkemli. Odalar da gayet rahat. Üst bahçedeki manzarası ve kahvaltısı çok güzel. Tel: (0482) 213 73 53 Erdoba Evleri: Şehrin tam ortasında. Tesisin taş işçiliği çok etkileyici. Tel: (0482) 213 76 77 Büyük Mardin Oteli: Mezopotamya manzaralı, yeni, temiz, ama şehir merkezinden biraz uzak. Tel: (0482) 213 10 47 Matiat Otel: Midyat'ta kalmayı düşünürseniz, Matiat çok uygun. Odalar gayet iyi durumda; temiz, geniş, rahat. Zaten Midyat'ta da kalmak gerek! Tel: (0482) 462 59 20 Nerede kalınır? Cercis Murat Konağı, Mardin'de "yemek" deyince ilk akla gelen yer. Haşlanmış içli köfte, kapalı lahmacun, Mardin çöreği... Mutfakta gıda mühendisi çalışıyor. Sahibesi Ebru Baybara Demir, son derece titiz. Şimdiye dek binlerce kişiye iş imkânı sağladığı için ödüller kazanmış bir cesur girişimci. Yemekler inanılmaz. Bir de yemek kursları düzenliyorlar. Tel: (0482) 213 68 41, www.cercismurat.com Ayrıca Midyat'taki Gelüşke Hanı da hiç fena değil. Kebapları lezzetli. Tel: (0482) 464 14 42 Ne yenir?