Bir başka İSTANBUL

pek iş olmamasından yakınıyor. Gelen tek tük yabancı turist de alışveriş yapmıyor. Çarşının eskileri halkın mekanlara güveninin azaldığını söylüyor. Renk ve atraksiyon olarak belki çarşı özelliğini koruyor ama fonksiyon olarak işlevini yitirdiği kapı önünde tavla atan esnaftan belli. Mısır Çarşısına yakın olan köşede 50-60 kişi ellerinde telefon bağıra çağıra bir şeyler konuşuyorlar. Altın ve döviz borsasıymış. Çarşının ortasında alan, satan... Ardından çarşıya her geldiğimde bana rehberlik yapan Gian Morinin ortağı Rober Merzifenyon ile buluştuk. Grand Restaurant & Cafe adlı yeni bir yer açılmış. Müthiş şık. İki katlı. İftarda indirimli mönüler uyguluyor. Paket servisi var. Patron Hakan Bitmez, mutfak şefi Mustafa Ustu. Salon Canan Bigiz adlı gencecik bir hanımefendiye teslim. Fiyatlar çok komik. Belki 10 çeşitten oluşan sabah kahvaltısı 3.5 milyon lira. Dana emense, tas kebabı, musakka, mücver, kuru fasulye gibi pek çok çeşidin yer aldığı ana yemeklerde ise porsiyon fiyatları 3-6 milyon lira. Kişi başı 10 milyona doyarsınız. Telefon numarası (0212) 512 18 35. Ardından 22 yıl Kapalıçarşı esnafına hizmet eden ve lezzetinden hiçbir şey kaybetmeyen Köşk Lokantasına uğradık. Sahibi Cengiz Çetinkaya. Smokinli yakışıklı garson Serkan Öztürk ve aşçıbaşı Yaşar Karagöz "Özellikle tencere yemeklerinde esnafın adresi biziz" diyor. Çorbalar, döner kebap, pilav üstü döner, karışık ızgara, sulu et yemekleri, sebzeler, kuru fasulye, salata çeşitleri camlı açık tezgahta sergileniyor. Kişi başı 10-20 milyona keyifle yemek mümkün. Telefon numarası (0212) 513 00 72. Biraz soluklanmak ve Gian Morinin büyük patronu Erkan Çakıra merhaba demek için Kürkçüler Çarşısındaki üç katlı showrooma gittik. Ramazan ya, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı ve Sultanahmet Meydanını turlayayım dedim. Gördüklerimi, yediklerimi paylaşacağım sizinle. Bu turumda bana yine POSTA Gazetesinin fotoğraf servis şefi Muzaffer Kantarcıoğlu eşlik etti. Önce Kapalıçarşıya gittik. Dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşısında 60 kadar sokak, 4 bine yakın mekan var. Ama eskisi gibi günün her saatinde kalabalık ve hareketli değil ne yazık ki. Esnaf İçerisi yabancı kaynıyordu maşallah. 16 dükkanları olmuş toplam. Erkan "Son üç yıl içinde yeni olan neyse onun peşindeyiz. Günün trend modellerinin yanı sıra Türk halkının kesesine uygun fiyatlar koyuyoruz Şenay Abla. Halk da takdir ediyor" dedi. Fiyatlarının makul olmasının nedeni üretimi yapmaları. Roberto Cavalli, Prada, Gucci, Dolce & Gabbana ve Hugo Boss gibi dünyaca ünlü markaların tüm modellerini sezon başında yerinde gördüğünü söyleyen Erkan "Gelip aynısını yapıyor, satıyoruz. O markaya 5-10 bin dolar vereceğine müşteri bizi tercih ediyor. Hülya, Helin Avşar, Emel Yıldırım -Erdal Acar, Erdinç Acar, Aysu Kayacı, Emre Aşık, Tuğba Özay, Alinur Velidedeoğlu ve eski eşi Sarah, Servet Koçak ve kızı Naciye Hanım, Elif Görmüş, sizin camianızdan Fatih Altaylı, Tuluhan Tekelioğlu, sağolsunlar hep bizim müşterilerimiz" diyor. Kapalıçarşı Kürkçülerde Erkanın modelleri, Roberin tatlı dili yabancıları da etkilemiş, ülkelerine döndüklerinde bile sipariş vermeye devam ediyorlarmış. Gian Morinin telefon numarası (0212) 522 69 71. Sosyetenin ve mankenlerin tercihi Gian Mori Çıkışta Keseciler Caddesine uğruyoruz. Burada da işler kırık. Kuyumcu, gümüşçü, boncukçu olan esnaf kapısının önünde tavla atıp iftar saatini bekliyor. Çok şık ve tertemiz bir kafe dikkatimi çekti; Julias Kitchen. Aynı zamanda restoran. Mutfağı pırıl pırıl. Laboratuvar gibi. Patron Herman Mutlu mönüde ev yemeklerine ağırlık verdiklerini söylüyor. Ama hem Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısında çalışanlar hem de yabancı turistler için özel bir mönü de günlük olarak çıkıyor. O gün mercimek çorbası, pastırmalı kuru fasulye, tas kebabı, bulgur pilavı, patates püresi, palamut pilaki, şakşuka, taze bamya, taze fasulye ve mercimek yemeği vardı. Ana mönüde de her çeşit omlet, ızgara, salata, balık, krep, tost, sandviç ve tatlı çeşitleri mevcut. Alkol de var. Kişi başı güzel bir yemeğe 5-25 milyon lira ödersiniz. Telefon numarası (0212) 512 96 77. Bu arada yol üzerinde 2 milyon liraya balık, ekmek, cola, 1 milyona simit, peynir ve çay satılıyor. Yani bana kızmayın, Türkiyede kimse ne aç ne de çıplak kalır. Evet ya, çıplak da kalmaz. Mısır Çarşısına inerken Mahmutpaşa Yokuşunda 250 bin liraya külot, 500 bin liraya boxer, 1 milyona atlet, tişört, 10 milyona 4 çift kışlık terlik, 10 milyona çizme, 7 milyona ayakkabı, 50 milyona takım elbise gördüm. Akmerkez, Mayadrom, Metrocity gibi alışveriş merkezlerinde satılan milyarlık bijuteri ve hediyelik eşyalar yarı fiyatına Esmer Bijuteride. Gelinlik, nişanlık, çeyiz için de Köşemde, Büyük Yıldırım Handa, Vakıf İş Hanında iğneden ipliğe her türlü giyecek satan dükkanlar var. "Şenay Düdek hep pahalı yerleri yazıyor, ulaşamıyoruz" diyenlere duyrulur. 50 milyona takım elbise, 10 milyona çizme Yüzüme çarpan baharat ve mis gibi kahve kokuları Mısır Çarşısına girdiğimizin habercisi oldu. İstanbulun ikinci büyük çarşısının adı eskiden Valide ya da Yeni Çarşıymış. Ama Mısırdan gelen mallar nedeniyle yüzyılın ortalarından itibaren bu isimle anılmaya başlamış. Altı kapısı var. Şifalı bitki, baharat, pastırma, peynir, zeytin, otantik ev eşyası alıcılarının uğrak yeri olan Mısır Çarşısı, Kapalıçarşıya oranla cıvıl cıvıldı. Mısır Çarşısında 1949 yılından beri satış yapan Kenan Tuncer baba yadigarı dükkanı 30 yıldır işletiyor. Üstelik üç şubesi var. 140 yıllık geçmişe sahip Malatyalıda ise son günlerde en çok ısırgan otu, kekik suyu, keten tohumu, Malatya kan üzümü, karakovan petek balı, kayısı, İran safranı satılıyor. Biliyor muydunuz? Safran beyni dinlendiriyormuş. Her derde deva Mısır Çarşısı Yan yana kocaman iki dükkan dikkatimi çekti. Muzaffer "Çarşının en meşhur aktarı, İstanbul" dedi. İsmi Ebu Tarık olan genç "Ağabey, yanlış. Ben herbalistim" diye cevap verdi. Aslında elektrik mühendisiymiş. Ama on yıldır herbalist olarak dükkanında hizmet veriyor. Çok iyi Arapça bildiği için başta Lokman Hekim olmak üzere sayısız kitap okumuş. Yetişmiş. "Peki son günlerde sizde neler satılıyor?" diye sordum. Cevabı hazırdı; "Sinameki özellikle bağırsakları çalıştırıyor. Genelde genç kızlar bunu kilo vermek için kullanıyor. Kaynamış sıcak suyu 1-2 dakika bekletip dinlendiriyorsunuz. İçine bir demet sinameki atıp 2-3 dakika beklettikten sonra süzerek içiyorsunuz. Günde en fazla 2 -3 kere içilebilir, fazlası zarar. Sosyetenin yeni merakı keten tohumu. Omega 3 ve Omega 6 içeriyor. Kan, şeker, kolesterole birebir. Günde 2-3 kere içilebilir. Ama son günlerde en çok sattığımız, cinsel gücü arttırmaya yarıyan karışım. Erkekler Viagradan çok bu karışıma meraklı. Arı sütü, bal, polen, ısırgan otu ve bizim özel yaptığımız karışım, ki onu söyleyemem. Günde 3-4 defa kullanılıyor. Bir de gül çayı çok revaçta. Nefes açıyor. Tabii kadınların çok satın aldığı bazı karışımlar da var. Selülit, saç dökülmesi ve parlaklığı, gençleşme için... Selülit için fındık yağı, saf zeytinyağı, kayısı yağı, limon yağı, portakal yağı ve anason yağından bir karışım yapılarak haftada üç kere selülitli bölgelere sürülüyor. Tamamen düzelmese bile faydası görülüyor. Bitkisel saç bakım yağında ise 25 çeşit bitkisel yağ var. Badem, Hint otu, çörek otu, biberiye, mersin, ceviz, nane, papatya, karanfil yağları gibi. Gelinler için de özel bir karışım yapıyoruz. Kalıcı, otantik bir koku. 1-2 ay vücutta kalıyor". Yurt dışına da ihracat yaptıklarını söyleyen Ebu Tarık, İspanyollara baharat, Araplara lokum ve cinsel gücü arttıran karışımlar, İtalyanlara çeşitli bitkisel çaylar, baharatlar satıyormuş. Selülite, cinselliğe, gençliğe özel karışım Finali Sultanahmette yaptık. Orası da cıvıl cıvıldı. Havanın güzel olmasının ve meydandaki Ramazan şenliklerinin kalabalığa etkisi büyüktü. Hemen her gece burada değişik aktiviteler var. Eminönü Belediyesinin iftar çadırında oruç açıp kendinizi Sultanahmete atabilirsiniz. Neler mi var? Buyrun; Bu gece saat 21.00de Bir Telden Bir Nefesten adlı ney-bağlama ikilisi Ender Doğan-Mehmet Erenler çıkacak. Yarın saat 21.00de Galata Mevlevilerinden Mevlevi Ayini olacak. 29 Ekim Cuma günü saat 21.00de Nejat Uygurun Ramazan gösterisi Otuzbeşe Bakla sahnelenecek. 30 Ekim Cumartesi saat 21.00de ise İstanbul Hanımlar Fasıl Topluluğu Sarayda Saz Faslını sunacak. Bir de Meddah İskender Bağcılar yer alacak. 31 Ekim Pazar günü de saat 20.00de İnce Saz Topluluğundan İstanbula Dair adlı konseri dinleyebileceksiniz. Sırası gelmişken Ramazan coşkusunu aktivitelerle süsleyen Ümraniye Belediyesindeki şenlikli gecelere de değineyim. Ümraniyede ilk kez bu yıl kurulan dev Ramazan Çadırında ünlü sanatçılar, tiyatro toplulukları, şovmenler, geleneksel Türk Tiyatrosunun simgeleri Karagöz-Hacivat, ortaoyunu, Kavuklu-Pişekar, ateşbazlar, illüzyonistler nostaljik Ramazan eğlencelerini yeniden yaşatacak. Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can tarafından yaptırılan 960 metrekarelik ve 2 bin kişilik dev eğlence çadırında Alişan, Emrah, Sümer Ezgü, Hüseyin Turan, Tarık Mengüç, Otantik Türk Müziği Topluluğu, Fasıl Grubu, Galata Mevlevi Topluluğu, Mehteran konserler verecek. Süheyl-Behzat Uygur kardeşler Şahane Pazarı çadırda sunacak. İbrahim Sadri ve Yalçın Menteşin stand -up gösterilerinin yanı sıra Yalçın Menteş Tiyatrosu Matrak Ailem isimli tiyatro oyununu oynayacak. Sunuculuğunu Yavuzun Minibüsünden tanınan şovmen ve oyuncu Yavuz Seçkinin yapacağı şenliklerde her gün Geleneksel Türk Tiyatrosunun gösterileriyle Şehzadebaşı Direklerarası Ramazan Şenlikleri Ümraniyede yeniden hayat bulacak. 1. Ümraniye Ramazan Şenliklerinde 40 kişilik Anadolu Ezgileri Dans Topluluğu da gösteriler düzenleyecek. Ünlü sanatçılar Mahsun Kırmızıgül, Mehmet Ali Erbil, Muazzez Ersoy, Davut Güloğlunun kimsesiz çocuklar, engelli çocuklar ve umut çocukları yararına iftar yemekleri vereceği Ramazan Eğlence Çadırı her teravih namazından sonra gecenin geç saatlerine kadar eğlence merkezi olacak. Ümraniye Belediyesi tarafından ayrıca her gün 9 bin kişinin ücretsiz iftar yapabileceği 3 iftar çadırı da hizmette. 2 bin kişi kapasiteli, 60 metrekarelik bir sahneye sahip olan Ramazan Eğlence Çadırının çevresine de 100 tane rengarenk küçük Sultanahmet evi kurulmuş. Nostaljik satıcıların otantik kıyafetlerle satış yapacağı minik evlerde şerbetçiler, kağıt helvacılar, macuncular, acıbademciler eski Osmanlı damak tatlarını yeniden hatırlatacak. Evet, yine yaşamdan farklı kesitler sundum sizlere. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın. sdudek@simge.com.tr Sultanahmet ve Ümraniyede Ramazan