Beyoğlu'nda İzzet Çapa rüzgarı; 'Karafaki'Vira Vira, Havana, Harbiye'de Paella, Sabancılar'a moda danışmanı gerek, Keops'da Cenk Eren'li geceler, özel gösterim, Adana HiltonSA hizmette, Joy...Ekonomik kriz nedeniyle hafta içi eğlence yerleri sakindi. Ama haftasonu nereye gittiysem tabiri caiz ise adım atacak yer bulamadım. Lüks eğlence yerlerinden tutun da halk mekanlarına kadar yaşanan bu kalabalık bana insanların isyanı gibi geldi. Hafta arası doktorum Mehmet Tekinel ile Arnavutköy'deki Vira Vira Balıkçı'sında güzel bir
yemek yedik. Kalabalıktı. Kadir İnanır, Kaya Çilingiroğlu, Saffet Arıkan, Doğan Kalkavan, Erdoğan Arıca, Ayşe -Sinan Ergin'i gördüm. Ortaklardan Zafer'in, şefler Sait ve Nihat'ın Vira Vira'nın başarısında büyük payı var. Servis mükemmel, fiyatlar ehven, mezeler ve balık da taze olunca insanlar gideceği yeri biliyor tabii. Mehmet de çok beğendi. Sevgili doktorumdan toplumdaki meme kanseri vakalarının had safhaya ulaştığını öğrendim. Geçtiğimiz yıllarda bu hastalığa yakalanma riski 11 kadında 1 iken, bu yıl 8 kadında 1 olmuş. Aman dikkat hanımlar! Yaşınız 30'un üzerinde ise senede bir, 40'ın üzerinde ise senede iki kez mutlaka mammografi çektirin ve günlük kontrollerinizi kendiniz yapın. O gece mezelerden yine balığa yer kalmadı. Ama biraz tekir ve ızgara kalkan yedik. Lokantaların dışında eğlence yaşamı sönüktü. Çoğu bar ve meyhane kapalıydı. Efendim, bildiğiniz üzere bir haftasonu Adana'ya gitmiştim. Oradan dostlarım aradı, "Bayramda gelsene, havalar ısındı, üstelik HiltonSA açılıyor, sana yazacak çok şey çıkar" dediler. Biraz zor, bu bayram herhalde çalışacağım. Ama Adana'ya mutlaka gideceğim. Çalacağım ilk kapı da bizim televizyon sayfasını hazırlayan sevgili Gül Özgüven'in annesi Nevin Hanım. Çünkü zaman zaman bize gönderdiği ev yapımı kıymalı, ıspanaklı börekler, baklavalar var ki tadına doyulmuyor. Ayrıca gittiğimde HiltonSA'yı görmüştüm, gerçekten muhteşem bir manzaraya sahip. İtalyan restoranı Piccante, yerel ve uluslararası mutfakların en seçkin örneklerinin sunulduğu açık büfe restoran The Spice Market, Zeytin Bar, The Gallery Lounge & Terraces'da Adanalılar hoş geceler yaşayacaklar.
Söylediklerim rahatsız etti, 'Proof Of Life', KeopsBazı insanlara hadlerini bildirme zamanı geldi sanırım. Pazar günü Kanal D'de yayınlanan sevgili Müge Anlı'nın 'Pazar Magazin'i, akşam ise Gamze Saygı'nın sunduğu Show TV'deki 'Pazar Keyfi'nde yaptığım üstü kapalı açıklamalar birilerini rahatsız etmiş. Aslında kendime olan saygım ve kişiliğim gereği bildiklerimi açıklayacak, ortalığı karıştıracak filan değilim. Sadece sanat, sahne ve podyum dünyasındaki bazı saygısızların kendilerine gelmeleri gerektiğine inanıyorum. Rahatsız olanlar ve hakkımda atıp tutanlar, popolarını kırıp otursunlar. Yoksa sadece yazdıklarımla değil, söyleyeceklerimle de bazılarının midelerine kramplar girebilir. Hatta suratımı görmek istemeyen bazı isimler, sokağa çıkacak yüz bulamazlar kendilerinde. Neyse, bu hafta D&R'larda sinema şöleni yeni bir filmle devam etti. 2 Mart Cuma günü gösterime girecek olan 'Proof of Life -Yaşam Kanıtı' adlı film D & R'larda gösterildi. Ben daha önce New York'da izlemiştim. Başrollerde Meg Ryan ile 'Gladyatör' filminden tanıdığımız Russell Crowe var. İnsan kaçırma, işine bağlılık, inanç ve umutsuzluk üzerine kurulu bir aksiyon -gerilim olan 'Yaşam Kanıtı'nı ben ikinci kez izleyeceğim. Bu film kaçmaz. Sevgili Nida ve Ali Sayar'a 'Sevgililer Günü'nde Keops'a gideceğime dair söz vermiştim, sözümü ancak haftasonu tutabildim. Son bir yıldır meyhane ya da Türkçe müzik yapan gece kulübü tarzı gürültülü yerler beni artık basıyor. Ama görevim gereği
yarım saatliğine de olsa uğruyorum. O gece mekan hayli renkliydi. Selin Toktay, Ralf Tezman, Kaan Kopuz, Funda Güngör, kalabalık bir grup Harley Davidson'cular, Hülya -Metin Aşık'a rastladım. Bu arada Keops'da 'Tıpa Tıp Show'un yerini oryantal Zümre almış. Çıkışta Funda'yı biraz alkollü gördüm, bana sadece bira içtiğini söyledi. Uzun süredir birlikte olduğu Ankaralı galerici Murat Özvardar'dan ayrılmış. Bu arada iş, güç yok tabii. İnsanın bir gayesi olmadan ortalıkta dolaşması da kötü. Anlayacağınız, o gece Funda Güngör'ü hayli dertli gördüm.
Günay, Joy, Havana ve Paella'da DJ BülentCuma ve cumartesi ortalık narkotikçiden geçilmiyordu. Aslında ben bu tip gece baskınlarına karşı değilim, ama 80 kişi bir eğlence yerine aynı anda girdiği zaman da hoş olmuyor. Emniyet'in ve Narkotik'in bu konuda daha nazik olmaları gerektiğini düşünüyorum. Çok şık ve lüks bir lokanta ya da restoranda eğlenerek yemek yiyen insanların tadı kaçıyor. Girişte şık bir kontrol yapmak mümkün. Aslında defalarca yazıp çizdiğimiz halde ne yazık ki aynı zihniyet devam ediyor. Haftasonu uğradığım bir mekan da Joy'du. Gerçekten Ortaköy'e büyük bir canlılık getirdi bu mekan. Arzu -Hakan Dalokay çifti, bu işi iyi biliyor. Benim 'in' mekanlarımdan biri de Havana. Sevgili sırdaşım İsmail Akkaya ile Günay çıkışında uğradık. Aslında Günay'a Sibel Can'ı izlemeye gittik, ama ancak son şarkısına yetişebildik. Televizyon dünyasının starlarından sevgili Can Tanrıyar, Petek Dinçöz, Oğuz Tongistir ve karısı ile biraz sohbet ettim. Can, Televole'nin krizden etkilenmediğini, pazar günleri yayınlanan 'Pazar Keyfi'nin ise reyting rekoru kırdığını söyledi. Günay çıkışı gittiğim Havana'da kapıdan içeriye adım atmakta zorlandım. Mine Kalpakçıoğlu - Sezai Taşkent'in düğününden çıkan herkes oradaydı. Rıza ve Levent Büyükuğur ile sohbet ettik. Onlar da ekonomik krizden rahatsızlar, eğlence sektörü ikinci işleri olduğu için iş adamı olarak genel anlamda tedirginler. Bize yine Oğuz servis yaptı. Bir masada sevgili Kenan Erçetingöz'ü gördüm, loptop ile gece borsasını geçiyordu, hayli ilgi var. Muzaffer Demir, Murat Özden ve karısı, Lemi, Reyhan Gülman, Ari -Lara Acıman, Sedat Aloğlu, İzel Lodrik, Raif Dinçkök, Emre Kütük, Murat
Aslan, Erol Alemdar, Cem Eyilik gençler grubu olarak dansediyorlardı. Finali, meslekdaşım, ama öncelikle 20 yıldır sevgisi bende artan güzel insan Dursun Karadağ ile güzel eşi Dilek'e sözüm olduğu için Paella'da yaptık. Dursun'un ablası Nazire Hanım da benim fanatik okuyucularım arasındaymış. Çalıştığı iş yerinde de çok okuyucum olduğunu, yazılarımı zevkle okuduklarını söyleyince hoşuma gitti. Ara sıra şahsımı yaralayan bazı densizlerin çektiği maksatlı e -mail'lerin boş olduğunu da böylece anladım. Paella da o gece doluydu. Turhan Oğuz'u gördüm, hoş bir sesi vardı ve iyi alaturka okudu. Bir gün çalıştığı yere gideceğim. Paella'da DJ Bülent Çarıkçı çok iyi iş yapıyor. Repertuarı zengin, hit parçalar var. İnsanlar eğleniyor, rakamlar da öyle korkulacak cinsten değil. Sabah 06.30'da eve geldim.
Özel ve güzel gece Hafta içinde, Sabancı Center'da gerçekleşen Türk Kalp Vakfı'nın gecesine gittim. Ergin ve Çetin Yıldırımakın çiftini yakından tanıdığım için bir kez daha gururlandım. Dünyada iyi insanlar gitgide azalıyor da. O gece sanat ve sosyete dünyasının en ünlü isimleri oradaydı. Vitali Hakko, Siren Ertan, Erdoğan Demirören, Semra Özal, Esra Üstünkaya, meslekte sevgili ağabeylerim Gözcü Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan, Erdoğan Sevgin, Dilek Sabancı, Nur -Enver Özdemir, Türkan -Sakıp Sabancı, Buket -Hayrettin Taşdelen, Lili -Üzeyir Garih, Naciye Koçak, Sevil -Günay Tuncel, Melike Hasefe'yi gördüm. Türkan Şoray, Yıldırım Mayruk'un diktiği şık tuvalet içinde kraliçe gibiydi, ama pasta kesilirken ne yazık ki krema üstüne bulaştı. Türkan Sabancı ve kızı Dilek'e ise bir moda danışmanı gerekiyor bence. Çok rüküşler. Ama Allah'ı var, Sakıp Bey şık ve erkek modasını iyi izliyor.
'Karafaki', Beyoğlu'nun havasını değiştirdiSonunda can dostum ile sevgili arkadaşım Göksel Sunter'in açtığı 'Karafaki'ye adam gibi gittim. Yani masaya oturup yemek yedim. Karafaki'nin müdürlüğüne Aykut Gündüz gelmiş, şef ise Dedikodulu'dan Osman. Personelin çoğu tanıdık. Hoş bir geceydi. Bir masada Türkan Şoray, meslekdaşım Şengül Balıksırtı ve Bircan Usallı Sılan oturuyorlardı. Diğer masalarda Güler Yiğit ve uzun süredir seviyeli birliktelik yaşadığı D. Halil Değer, Erdem Kramer ve eşi, karısının doğumgününü kalabalık bir dost grubuyla kutlayan Fenerbahçeli Mustafa Doğan, Semra ve Zeynep Özal, Aslı Tümen, Çiğdem Kayalı üst kattan görebildiklerim arasındaydı. Mönü zengindi, biraz da bana şov yapacaklar ya, masada yok yoktu. Mayonezli ve havuçlu kereviz, barbunya yahni, mücver, tavuk ciğer ezmesi, mercimek pilaki, humus, kuskus salatası, közlenmiş patlıcan ve kırmızı biber, karafaki börek, fındık köfte, roka ezme salata... Yemeğe yer kalmadı. Yemekleri yapan Bayan Anita benden 10 puan aldı. Ayrıca volümü düşük tuttukları için rahatsız olmadım. Cüneyt adlı delikanlının yaptığı yarım saatlik Türk Sanat Müziği ziyafeti hoşuma bile gitti. Efendim, bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail:
MAGAZİN