Beyoğlunda eğlence sabaha kadar

önce izlememe rağmen bir arkadaşım merak ettiği için Vakkonun defilesine götürdüm. Çıktıktan sonra kısa metraj birşeyler yapalım istedik. Arkadaşım, Mahsun Kırmızıgülün yeni albümünü merak etmiş. Aslında Türkçe pop sever ama ben öyle övdüm ki yakınımızda bulunan Sel Kitapçılıka uğrayıp Mahsunun CDsini aldık. Baktım, çok şık bir yer. Üstelik üst katı da kafe. Sahibi Dündar Engin ve işletmeci Hasan Engin burayı geçen yıl açmışlar. En çok turist grupları geliyormuş. Müşteri portföyü 25-40 yaş arasında değişiyormuş. Alkollü içki yok, ruhsat alamamışlar. Kafesinde birer aromalı çay içtik, rakamlar komik. Her çeşit omlet var; sade, peynirli, jambonlu, karışık. Fiyatlar 1 milyon 300 ile 1 milyon 900 bin arasında. Her çeşit sandöviç 1-1.5 milyon, salata çeşitleri 2 milyon bile değil. Ana yemekler; iki çeşit piliç şinitzel 2 milyon 400 bin, ızgara köfte 1 milyon 800 bin lira. Pastalar, kekler, burger çeşitleri ve her türlü içecek. İki kişi 5-6 milyona çıkabilirsiniz. Tabii ana yemek, pasta falan yerseniz 10 milyon lirayı bulur. Arkadaşlarınızla sinema öncesi veya sonrası keyifli vakit geçirebilirsiniz. Cadde üzeri olduğu için, şansınız varsa pencere kenarında yer bulup Beyoğlunun hareketliliğini izlersiniz. Karafakinin sahibi sevgili arkadaşım Göksel Suntere yemek sözümüz olmasa, kalacaktık. Ama geçenlerde asistanım Özgür uğramış, serviste biraz aksama varmış, dikkat! Telefon numarası (0212) 249 97 31. Beyoğlunu gezerken Türkiyede kimsenin aç da çıplak da kalmayacağına karar verdim. 1 milyona şık tişörtler, eşofman altları, 3 milyona gömlek satılıyor mağazalarda. Sonra Beyoğlunun en popüler eğlence yeri olan ve sevgili Göksel Sunter tarafından nöbetçi meyhane olarak adlandırılan Karafakiye gittik. Karafakinin anlamını yazmış mıydım? Rakı sürahisi. Uzun süredir orada yemek yememiştim. Karafakinin halkla ilişkilerine, benim çok sevdiğim, Rumeli Hisarı Konserlerinin koordinasyonunu başarıyla yürüten sevgili Kartal Gümüş geldi. Ona da "Hayırlı olsun" demek istedim. Hafta arası olmasına rağmen tıklım tıklımdı. Göksel bu yıl mekanı iyice oturttu. Sahneye çıkan Vace ve Rita ikilisi çok sempatik. Vace tam bir şovmen zaten. Göksel, Beyoğlunu Geliştirme ve Güzelleştirme Derneğinin üyesi. Sevgili arkadaşım, Ortaköyden sonra Beyoğlunun eğlence yaşamına da ilk hayat veren isimlerden. Karafakide mönü çok zengin. 20 çeşit meze, 3 ara sıcak, ana yemekte et, tavuk, balık var. Üstelik tabaklar boşaldığı an yenisi geliyor, servis mükemmel. Patlıcan salatasından yaprak dolmasına, barbunya pilakiden semizotuna varıncaya değin masayı donattılar. Ama ne ben ne de arkadaşım beyaz peynir, salatalık ve domates dışında birşey yemedik. Ara sıcak olarak yaprak ciğer, paçanga böreği ve Ermeni köftesi geldi. Ben ciğer delisi olduğumdan bir tabak götürdüm. Ana yemekte ise balık tavayı tercih ettik. Finali irmik helvası ile yaptık. Limitsiz yerli içki, yemek ve eğlence Karafakide kişi başı 35 milyon. Gruplara özel indirim yapılıyor. Vace ve Rita gerçekten izlenmeye değer. O gece Göksel, yeni bir yerin daha müjdesini verdi. Adı Pikapmış. Maşallah sevgili arkadaşım dükkan açmaya doymuyor, üstelik hepsi de başarılı. Ortaköyde Cafe Çaydanlık, Bekri Şarapevi, Tribün Bira ve Beyoğlunda yeni hizmete girecek olan Pikap ile Göksel eğlence sektöründe holding olacak galiba. Karafakinin yanında hizmete girecek olan Pikapı herkesin yakından tanıdığı sempatik sunucu ve DJ Okan Karacan işletecek. Karafakinin telefon numarası (0212) 292 73 90. Geçtiğimiz hafta, üç kez farklı saatlerde Beyoğlu turu yaptım. İnsanlar sokağa dökülmüştü sanki, İstiklal Caddesinde zor yürüdüm. Boynuma sarılanlar, imzalı fotoğraf isteyenler oldu, ne kadar keyiflendiğimi tahmin edersiniz. Mekanlar da tıklım tıklımdı ama hafta içi Beyoğlundan aynı tadı almak mümkün değil. Daha Anjelique Restaurant & Bar, Coco Palace ve Kiss Cafe saatte Beyoğlunu turladık. Sanatçılığının yanı sıra arkadaşım olan Gülben Ergenin menajerliğini ve basın danışmanlığını yapan sevgili Özgür Aras, Kiss Cafeyle ilgilenirken bir kez gitmiştim. İsmail ile adresimiz orası oldu. Kiss Cafe, İstiklal Caddesinde eski Sabah Kitapçısının binasında hizmet veriyor. Mekan, yemek kuponu sisteminin yaratıcısı Ticket Restaurantın Türkiyedeki 20 bininci üyesi olmuş. Çok küçük olduğu için yer bulmak şansa kalmış. Mönüde çorba, omlet, salata, sandöviç ve tatlı çeşitleri var. İstiridye soslu ve sebzeli noodle ile servis yapılan Thai tavuk harika. Şefin seçtikleri arasında da sarımsak, acı biber, domates sosu ve kekikle sunulan penne arrabbiata ile damla sakızlı pasta var. Seçtiğiniz yemeğe göre kişi başı 5-10 milyon veriyorsunuz. Kiss FM nedeniyle günün her saatinde medyatik isimlere de rastlamanız mümkün. Telefon numarası (0212) 292 55 54. 21.30da konuklarımla İstanbulun eğlence merkezi Beyoğlunun yeni gözdesi Anjeliquede buluştuk. Saydım, benim 5inci gelişim olmuş. Arkadaşlarım ise yeni gördüler. Anjelique; Vogue, Da Mario, Havana gece kulübü, George Bistro gibi birçok başarılı işletmeye imza atmış olan İstanbul Doors Restaurant Group zincirinin bir halkası. Yemek için bir hafta önceden rezervasyon yaptırmalısınız. Patronlar sevgili Rıza ve Levent Büyükuğur kardeşler, arkadaşlarım. İşletmenin başında olan şef Erdinç Kurtar da pırlanta gibi bir çocuk. Sağolsunlar, çok güzel bir masa yapmışlar. Yine tıklım tıklımdı. Beyaz, Monik-Ceri Benardete, Hande Ataizi-Tarkan Sualp, Vedat Aloğlu, Yılmaz Erdoğan-Sinem Güven, Emre Kütük o kalabalıkta görebildiğim ünlüler oldu. İnsanlar ne kadar tuhaf! Hande Ataizini tanıdığım yılları hatırlıyorum, tabir-i caiz ise aramızdan su sızmazdı. Çok özel sırlarımızı az paylaşmadık. Milliyetin eki olarak pazar günleri parayla satılan Pashanın ilk sayısında bana jest yapmış, özel pozlar vermişti. Kapak fotoğrafları müthiş olmuştu. Ama şimdi nedense aramızda derin uçurumlar var. Cuma akşamı Sedef Bozok, eski dost Feyza Kırca, sevgili Uğurkan Erez ve sırdaşım İsmail Akkayayı Anjeliquee davet ettim. Sedef, uzun bir sessizlik döneminden sonra iş yaşamına Teşvikiyede açtığı Tutto adlı mağazayla döndü. Grupla buluşmadan önce İsmail ile ben erken ve incir soslu, baharatlı ördek karamelize. Derken kalkan ızgara... Sonunda da sıcak kestaneli kek ve hindistan cevizli parfe... Servisi Cengiz Özer yaptı. Burada hafta sonları müthiş bir dans gösterisi yapan Teoyu, başka yere sözümüz olduğu için izleyemedik. Sohbette ne sırlar çıktı ortaya tahmin edemezsiniz. Bana göre dünya çapında bir koreograf olan Uğurkan Erez ile gerçek sosyetik Feyza Kırca çocukluk aşkıymışlar. Feyza 14, Uğurkan 17 yaşındayken Çiftehavuzlardaki 18 Mart Sokağında aynı apartmanda oturmuşlar. Uğurkan üst, Feyza alt kattaymış. Feyza, Uğurkanın gelişini hep kapı deliğinden gözlermiş. Bir kez sinemada el ele tutuşmuşlar. Uğurkan hâlâ Feyzanın pembe fırfırlı elbisesinden söz ediyor. Feyza çok zengin ve sosyetik bir ailenin kızı olduğu için Uğurkan cesaret edip de aşkını ona açıklayamamış. O gece İtiraf ediyorum gecesiydi anlayacağınız. Anjeliquein telefon numarası (0212) 244 59 22. Çıkışta Sedef, Türkçe müzik istediği için yarım saatliğine Karafakiye uğradık. Vace yine yıkıp geçti. Bir masada mankenler Duygu Ulaş ile Pınar Tezcan arkadaşlarıyla eğleniyorlardı. Duygu yanımıza gelerek dert yandı. Aslında güzel bir kız ama nedense mankenlikte bir türlü istediği yere gelemedi. O da bu durumdan şikayetçi zaten. "Ben taviz vermiyorum, arkamda kimse yok. Kendi yağımla kavruluyorum. Sansasyon aşklar yaşamıyorum, o nedenle hâlâ aynı yerdeyim" dedi. Vaceden önce Cenk Erenin meşhur ettiği, ardından da Ebru Gündeşin satışı 700 bini bulan son albümünde okuduğu Kayahan şarkısı Sabahlar Uzak ve Keskin Bıçakı dinleyip çıktık. Mehmet Teomanın Coco Palaceına gittik ama saati değilmiş. Buranın müdavimi olan Sedef ile Feyza söylediler; daha geç saatlerde atmosfer çok iyi oluyormuş. Biz de Harbiyede eski Günayın yerine açılan ve şık bir yer olan Love Cluba gittik. İşletmecisi sevgili Tunç ve sahibi Yaşar Bulakbasa sayesinde barda yer bulabildik. DJ kabininin olduğu yerde yapılan müthiş dans gösterisini keyifle izledik. Evin yolunu tuttuğumuzda saat 04.30du. Belki de Hande haklı. Çünkü çok sevdiğim bir ağabeyimin de dediği gibi, gerçekleri de yazsam bazen kalemimden kan damlıyor. Eski bir dost olarak Hande de bana kızıyor. Neyse, iyi olsun da. Hande, o gece çok mutlu ve çok güzeldi. Daha sonra Nuperaya geçti. Anjeliquede şef Erdinç, aşçıbaşı Murat Aslanı masaya getirdi. Çocuk artist kadar yakışıklı. Onun önerisiyle yemek siparişini verdik; Avokado ve karides karışımı balsamik soslu salatayla başladık. Ardından elma Farklı mekan Dulcinea, öğle yemeğinde IF tahin-pekmez gezdirilip incir ve kestane püresiyle sunuluyor. Valla sevgili Rıfat Ababay bayılır. Önce köy peynirlerinden meydana gelen bir tabak söyledik. İsmail değişiklik olsun diye patlıcana sarılmış, safranlı pilavla sunulan kuzu axoa yedi. Çok farklı lezzetler olduğu için sadece yemek için bile gidilir. Oda bölümünde her çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günleri müzik programları yapılıyor. Odayı özel partileriniz için de kapatabiliyorsunuz. Fiyatların People, Şamdan, Club 29, Anjeliqueden farkı yok, söyleyeyim. Yani pek hesaplı sayılmaz. Servise bayan garsonlar da bakıyor. İçkide, şarap ağırlıkta. Değişik bir akşam, lezzetli bir yemek ve hoş bir müzik için ideal. Bir daha gideceğim. Telefon numarası (0212) 245 10 71. Yıllar önce bir dostumu ziyarete gitmiştim Taksimdeki Richmond Otele. Müthiş de keyif almıştım. Daha sonra Peopleın ortağı sevgili Sabi Totah, sevgilisi Sevcan ile 5inci ayını burada kutlamıştı. İsmail ile otelin IF Restaurant & Barına uğradık. Manzara olağanüstü. Kızkulesinden Ayasofyaya, adalardan Leventteki gökdelenlere kadar harika bir manzara oluyor günbatımında. Tablo gibi. Manzara ve canlı müzik sayesinde içki size şurup gibi geliyor. Öğle yemeği servisine de başlamışlar. Fiyatlar ehven. Bir akşam mutlaka yemeğe gideceğim. Rezervasyon için telefon numarası (0212) 252 54 60. Efendim, bu pazar da bu kadar. Kalın sağlıcakla, en kötü gününüz benimkinden iyi olsun. Beyoğlu Meşelik Sokakta bulunan Dulcineaya bir kez gitmiştim. Yanımda sevgili Göksel Sunter ve ayrıldığı halde çok iyi dost olduğu eski karısı Figen vardı. Bu kez sırdaşım İsmail ile gittim. Hafta arası olmasına rağmen bir tek boş masa yoktu. Farklı bir konsepti var çünkü. Açılalı 4 yıl olmuş. Salon, oda ve mutfak. Gün boyu açık. Cazseverler için ideal. Gündüz mönüsünde hafif salatalar, omlet ve krepler, akşam ise dünya mutfağından örnekler yer alıyor. Barda oturduk. Asya ve Avrupa mutfağı bizim damak tadımızla birleştirilmiş. Özel yemeği, susamlı tavuk. Üzerine Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr