Bu olanlara ikinci dalga mı demeli ya da hiç sönümlenmedi de, devam eden pandemi mi demeli, bilemiyorum. Ama emin olduğum bir şey var ki, var olan durumu nasıl yöneteceğimiz, nasıl adlandıracağımızdan çok daha önemli. Vaka sayıları yeniden artıyor ve ancak bu sefer salgının ilk geldiği dönemden gerekli dersleri alıp, aynı hataları tekrar etmemek gerekiyor. Ayrıca insanların maddi-manevi toleransları azaldı. Tüm bunlara rağmen diğer birçok ülkeden en önemli farkımız, sağlık ordumuzun potansiyeli ve hastane kapasitemiz. Lütfen Türkiye Cumhuriyeti olarak farkımızı ortaya koyalım ve bu süreci herkes gibi geçirmeyelim.
Artış haberleri...
Bayram sonrası, özellikle Ankara’dan gelen vaka sayısındaki artış haberleri beni ve benim gibi kronik hastalıkların tedavileriyle uğraşan meslektaşlarımı sarstı. Sağlık Bakanlığı’nın Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderdiği genelge ile Ankara’daki bütün hastaneler yine pandemi hastanesi ilan edildi ve yatak kapasitelerinin en az yüzde 50’si Covid-19’lu hastalara tahsis edilerek, acil olmayan ameliyatların ertelenmesi gerektiği belirtildi. Aynı hazırlığın İstanbul için de yapıldığı haberini aldık. Bunun anlamı, kanser, kalp, diyabet ve böbrek hastaları başta olmak üzere binlerce hastanın tedavilerinin bir süre askıya alınması olacak. Türk Tabipler Birliği Başkanı da bu ertelemenin yerinde olduğunu açıkladı bu arada.
Mantıklı düşünmeliyiz
Bu durumun sadece kanser hastaları için bile ne kadar ağır olabileceğine bir bakalım. İngiltere’de yayınlanan bir analizde, meme kanseri vakalarında ölüm riskinin yüzde 7.9-9.6 artacağı belirtiliyor. Bu artış, kolorektal (bağırsak) kanserlerde yüzde 15.3-16.6, akciğer kanserinde yüzde 4.8-5.3, ösefagus dediğimiz yemek borusu kanserlerinde ise yüzde 5.8-6.0 oranında seyrediyor. Bırakın tedavisi yapılamayan kanser hastalarını, tarama programlarının uygulanmaması durumunda bile ölüm oranlarının önemli ölçüde artacağını yazılarımda rakamlarla aktarmıştım. Kalp hastaları, transplantasyon için bekleyenler, diyabet, romatolojik rahatsızlıklar ve daha tedavi edilmesi gereken yüzlerce hastalığı da hatırlatarak aklımdakileri eklemek istiyorum:
Daha ne kadar süreceğini bilmediğimiz bir pandemik dönemden geçiyoruz. Tedaviler daha ne kadar ertelenebilir bunu da bilmiyoruz. Ama biraz mantıklı düşünerek, en azından şunu öngörebiliriz; korona kaparak bu virüsten zarar görmek bir olasılık halindeyken, tedavilerini ertelediğimiz kronik hastalıkların yaratacağı zarar ve üzücü sonuçlar ‘olasılık’ değil!
Gerekli önlemler alınmazsa...
Pandemi döneminde gerekli önlemler alınmazsa, korona dışı sebeplerden ölenlerin sayısı koronadan ölenlerin kat kat üstünde olabilir. Bu kadar gelişmiş ve yaygın sağlık alt yapısıyla varlık içinde yokluk yaşamayalım, panik yerine temiz hastaneler yaratarak, hastalarımızın tedavilerine olanak sağlayalım.
‘Temiz Hastaneler’ yaratmak, en büyük iki gücümüzü (sağlık ve turizm) birleştiren ‘Sağlık Turizmi’ni de besleyecektir. Yurt dışından tedavi edilmek üzere ülkemize gelmek isteyen hastalara da hizmet verebilecek temiz hastaneler, hem elimizi güçlendirecek hem de pandemi sürecinde tüm dünyayı şaşırtan donanımlı sağlık sistemimizi ve buna bağlı güvenirliliği zirve yapan uzmanlarımızın prestijini de pekiştirecektir.
Sağlık Bakanlığı, Covid-19 nöbetinin ertesi günlerinde, onkoloji bölümlerinde hasta tedavisi yapmak zorunda kalan personeller için, nöbet tutmamaları konusunda bir genelge yayınlamıştı. Ancak ‘iş barışı’ gerekçesiyle nöbet tutan personel ertesi gün kronik hasta bakmak zorunda bırakılıyor. Sağlık yöneticilerimizi de daha aklı selim davranmaya davet ediyorum.
Verilerin gizlendiğini söyleyerek insanları paniğe sürüklemenin, verilerin gizlenmesinden daha kötü sonuçlar doğuracağını öngörmek zor değil. Özel hastanelerin devamlılığını sürdürebilmesi ve hayatta kalması başta olmak üzere, dönmek zorunda olan ekonomiyi ve oluşan ‘psikopandemiyi’ göz önüne alarak açıklamalar yapmak, planlamalarımızı korona vakaları yerine orta vadede geniş sayıda vakaları bertaraf etmek üzerine yapmak zorundayız.
Sağlık sistemimiz, en azından orta vadeli düşünme avantajını hepimize yaşatacak güç ve uzmanlık düzeyinde. En kısa zamanda temiz hastanelerin ve pandemi hastanelerinin ayrılabilmesini bekliyoruz. Sağlıkla ve sakin bir duyarlılıkla kalın.