22.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Aslı Topaloğlu
Geçtiğimiz ay dünyaevine giren Şahin Irmak ve Asena Tuğal çiftinin evine konuk olduk. Çiçeği burnundaki ikili, hayallerini ve projelerini anlattı.
-Bayramlar sizin için ne ifade ediyor?
Asena Tuğal: Bayramların heyecanını ve yemeklerini çok seviyorum. İnsanları bir araya getiren bayramlar,
bizim için çok kıymetli...
Şahin Irmak: O his biraz yıpranmış da olsa, içimizde heyecanla duruyor.
-Tatiller de bayrama denk geldi, planınız var mı?
A.T.: Bodrum’da toplanmayı düşünüyoruz, ailem yazın orada oluyor.
Ş.I.: Buradayım. Bayram çalışarak geçecek.
- Çocukluğunuzda geçirdiğiniz bayramların atmosferi nasıldı, o günlere özlem duyuyor musunuz?
A.T.: Bizim zamanımızda güven ortamı vardı. Hiç bilmediğimiz evlere şeker toplamaya giderdik. Şimdi insanlar daha temkinli davranmak zorunda. Ama içimdeki o heyecanı kaybetmedim.
Ş.I.: Bir hafta önceden bayram telaşı sarıyordu evi. Aslında hep aynı aktivite vardı, bayramlıklarını giyip, gezmek... Ama çocukluk heyecanı bir başka, şu an aynı ölçüde olmasa da, o hissi içimizde taşımaya çalışıyoruz.
- Yıllar geçse de unutamadığınız bir anınız var mı?
A.T.: Bir bayram telefon çaldı ve babam aradı. ‘Balkondan bak’ dedi.
O dönemler hayatta en istediğim şey bisikletti ve babam almıştı. O anı, hiç unutamıyorum. Hâlâ bisikleti bu kadar sevmemde belki o günün etkisi vardır.
Ş.I.: Çok farklı bir anım yok, genelde klasik geçerdi.
‘Anne-baba olmayı isteriz’
- Uzun bir nişanlılık döneminin ardından, evlendiniz. İlişkinizde yıprandığınız oldu mu?
Ş.I.: Aslında bu konu, sadece bizi yıpratmadı. “Ne zaman evleneceksiniz?” sorusuyla çok muhatap olduk. En uygun zamanı bekliyorduk.
- Evlendikten sonra hayatınızda neler değişti?
Ş.I.: Asena’ya ‘Hanım’ diye hitap etmem dışında bir değişiklik olmadı.
Hayatımıza devam ediyoruz
- Anne-baba olmayı düşünüyor musunuz?
A.T.: Farkındalığım yok bu konuda, çocuk görünce seviyorum.
Ş.I.: Çocuklarla aram çok iyi, hatta gün boyu küçük yeğenimle vakit geçiriyorum. Zamanı gelince, anne-baba olmayı çok isteriz.
- Balayını iş yoğunluğundan ertelemiştiniz. Tatiliniz nasıl geçti?
Ş.I.: Barselona’ya gittik ve keyifli geçti. Sevdiğimiz bir yerdi, çok eğlendik.
‘Asena’ya rol teklif edebilirim’
- Beraber bir projede yer almayı düşünür müsünüz?
Ş.I.: Yeni tanıştığımız dönemde BKM’nin bir sit-com’unda oynadık, ondan sonra denk gelmedi. Belki bir rol yazıp, Asena’ya teklif edebilirim, tabii kabul ederse…
A.T.: Başrolse, neden olmasın?
- Aynı sektörde çalışmanızın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
A.T.: Zor bir sektördeyiz. Ama avantajını yaşıyoruz. Setteki bir aksaklığı izah
etmek çok zor olmuyor, birbirimizi anlayışla karşılayabiliyoruz.
- Senaryoları okurken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi roller size daha cazip geliyor?
Ş.I.: Hangi rol olsa oynarız. Genelde kendi içinde gerçekçiliği bulunan işlerde oynamak en mantıklısı...
A.T.: İnandırıcılığı olan her karakteri canlandırmak isterim.
‘Günlerce ağladım’
- ‘Tesla’ adında bir köpeğiniz var. Kaç senedir sizinle beraber? Hiperaktif bir ırk, bakımı zor olmuyor mu?
A.T. : Evladım... 4,5 yaşında ve canım kadar seviyorum. Daha sabah beş kilometre koştuk ve enerjisi kalmadı...
Ş.I.: Ama normal Jack Russel’lara göre daha sakin.
- Son zamanlarda hayvanlarla ilgili üzücü olaylar yaşandı. Sizce bu zulümlere bir son vermenin çözümü ne olabilir?
A.T.: O köpek haberinden sonra günlerce ağladım. Sadece hayvanlara değil, çocuğa ve kadına şiddet de çok arttı. O kadar çok psikolojimi bozan olay var ki, artık haberleri izlemiyorum.
Ş.I.: Ağır yaptırımları olan yasaların çıkması gerekiyor.
Asena Tuğal
‘Oyuncunun hata yapma şansı yok!’
- Etiler’de çantanıza takılı dezenfektanla görüntülenmiştiniz ve titizliğiniz konuşulmuştu. Bu durum, evdeki yaşantınızı nasıl etkiliyor?
Başak burcuyum ve biz titiz oluyoruz.Çok fazla toplu taşıma kullanıyorum. Ellerimi yıkama şansım da olmadığı için, o an kurtarıcım dezenfektan oluyor.
- Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Sporla iç içe büyüdüm. Hiçbir şey yapamasam bile, sabah yürüyüşe çıkıyorum. Günde 3-4 saat yüzüyorum. Bu yaz dağa çıkmaya başladım ve şehirde bisiklet kullanıyorum. Kışın da güreşe gitmek istiyorum. Değişik branşları denemeyi seviyorum.
- Çok yönlü birisiniz, spor, matematik ve oyunculuk... Hangi alan sizin için ağır basıyor?
Dönemsel olarak değişiyor. Spor her durumda var ve bana psikolojik olarak da çok iyi geliyor. Bütün hırslarımı, kızgınlıklarımı yürüyüşle ve koşuyla atıyorum. Diğer alanlardan bahsedecek olursak, hep aynı şeyi yaparsam sıkılıyorum. Mutlaka branş değiştirmeliyim. Macera kitabı okuyorsam bir dahaki sefere bilim kurguyu tercih ediyorum. Her konuda bu böyle...
- Gelecek sezon için planlarınız neler, yeni bir proje var mı?
Geçtiğimiz sezon ilk defa çalışmadım. Bu süreyi kendime vakit ayırarak değerlendirdim. Bana göre değilmiş. Güzel bir proje gelirse, kabul etmeyi düşünüyorum.
- Sizi ekranda çok görmüyoruz, projelere temkinli mi yaklaşıyorsunuz?
Diziler çok çabuk yayından kalkabiliyor. Kontrollü ve temkinli yaklaşmakta fayda var. 2-3 işin böyle olunca, ismini
çok zedeliyor. O yüzden oyuncunun hata yapma şansı pek yok.
Şahin Irmak
‘Ben daha büyük tepkiler verirdim’
- Enis Arıkan’la beraber sunduğunuz ‘Benimle Oynama’ nasıl gidiyor?
Gayet güzel... Yabancı bir format, başka arkadaşlarımız da yapıyor. Her şeyin gerçek olması ve o anda yaşanması
bana çok eğlenceli geliyor.
- Programda izleyiciye yansımayan tepkilerle karşılaştığınız oluyor mu?
Gerçekten sinirlenenler çıkıyor arada, şiddete yönelenler de oluyor. Oları yayınlayamıyoruz. Şükür çok büyük bir olay yaşamadık, biz yanlarına gidince, ortam yumuşuyor.
- Sunucu değil de şakazedelerden biri siz olsaydınız, tepkileriniz nasıl olurdu?
Programın başından beri aynı şeyi düşünüyorum. Yaptığımız projeyi şaşırarak izliyorum. Asena’yla da kendi aramızda konuştuğumuzda, “Ben daha büyük tepkiler veririm, kalkar giderdim” diyorum.
- ‘Düğüm Salonu’ filminizle kariyerinize senaristliği de eklediniz. Yazmak mı
yoksa oynamak mı?
Oynarken de çok keyif alıyorum... Asıl işim oyunculuk ama yazmak da diğer işlerimden biri olsun diye uğraşıyorum.
‘Filmi izlerken gözlerim doldu’
Şahin Irmak: “Düğüm Salonu’nu izlerken gözlerim doldu. Hayal ettiğim, üzerinde bir sene çalıştığım senaryoyu perdede görmek çok keyifliydi. Beğendiğim yerler de oldu eleştirdiğim de...”
‘Birbirimize yardımcı oluyoruz’
Asena Tuğal: “Kendi dili bulunan bir alanda olduğumuz için, bunun avantajını yaşıyoruz. Senaryo çalışırken de birbirimize yardımcı veriyoruz.”