CaddeBATSIN BU DÜNYA TÜRKiYE’NiN AĞITIDIR

BATSIN BU DÜNYA TÜRKiYE’NiN AĞITIDIR

30.11.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

.

BATSIN BU DÜNYA TÜRKiYE’NiN AĞITIDIR

Altı yaşından bu yana enstrüman çalıyor Orhan Baba. Telli enstrümanların hepsini, yaylıların bazılarını, nefeslileri ve piyanoyu, tamburu. Sanatçıya göre, “Batsın Bu Dünya, Türkiye’de çatışmaların olduğu dönemde yazılmış bir ağıttı.” Gencebay, yeni bir şarkı yaptı, adını Ergenekon koydu, sonra değiştirdi. Şarkıdan yola çıkıp, Türkiye’nin bugününü konuştuk.
- Askeri darbeler de sivil darbeler de olmamalı. Demokratız biz.
- Askerimiz bizim baş tacımızdır. Korunması lazım.
- Bir takım açılımların başlıklarla anılması beni üzüyor. Kürt açılımı, Ermeni açılımı, yok Roman açılımı...
- Darbeyi övmüyorum ama 80 İhtilali can güvenliğini geri getirdi.
- 2012 filmini izlemedim, bunlar palavra.
- Sevim Hanım’la ilkel kıskançlığı aştık.
- Yaprak Dökümü’nün konusu rahatsız ediyor.
- Günümüzde aşk bütün haşmetiyle duruyor. Yorum ve icraat değişti.
- Devlet sanatçısıyım ama unvana karşıyım.


1978’DE 70 SENT’E MUHTAÇ OLDUK

Batsın Bu Dünya, Bir Teselli Ver, Dertler Benim Olsun ve daha niceleri! Binin üzerinde beste yaptı. 36 filmde başrol oynadı. Albümlerinin yasal satışı 70 milyonu aştı. ‘Korsan’ların sayısını kimse bilmiyor! 2010’da çıkacak yeni albümü heyecanla bekleniyor. Bayramın son gününü, Orhan Gencebay renklendiriyor

Bayram sohbetlerimize ‘yaşayan efsane’ Orhan Gencebay’la devam ediyoruz. Sevenlerinin tabiriyle ‘Orhan Baba’, bizi bestelerini yaptığı ofisinde ağırladı. Ergenekon’dan, Kenan Evren’e, ülke gündeminden, küresel ısınmaya, Sezen Aksu’dan devlet sanatçılığına konuşmadığımız şey kalmadı. İlk defa üç yıl ara veren Gencebay, 2010’un başında yeni albümüyle hayranlarının karşısına çıkacak. Heyecanla bahsettiği sürprizleri arasında ‘Diriliş’ isimli enstrümantal eseri başı çekiyor. Askerde yaptığı ‘Vatan Sağolsun’ için, “Yedi düvele karşı yapılan Kurtuluş Savaşı’nı düşünerek besteledim” diyor.

Ergenekon bestesi mi yaptınız?
‘Diriliş’ o işte. Şarkıyı yüce duygularla yaptım. Ergenekon, atalarımızın en büyük destanıdır. Türk milleti yok olurken, yeniden dirilmiştir Ergenekon’la. Bestenin gam yapısı tamamen pentotaniktir. Yani Uzakdoğu, Orta Asya sesleridir. Bunun için adını Ergenekon koydum. Atalarımızın Orta Asya’dan Batı’ya girişi. Kafkas natları. Kafkaslar’dan Ortadoğu’ya iniş. Osmanlı ve Orta Asya natlarıyla final yapıyorum. Şimdi o kadar konu oldu ki, “Ergenekon’un reklamından yararlanıyor” derler diye, ismini Diriliş koydum. Destanımız abide gibi duruyor, o ayrı. Kutsal bir destanın böyle bir operasyonda anılması beni üzdü. Ergenekon Destanı tarihi bir olay, ona kimse leke süremez.

Davayı nasıl görüyorsunuz?
Yeterince bilmediğimiz için üzülüyoruz. Keşke hiç yaşanmasaydı bazı şeyler. Bu ülke hepimizin, yanlış yapan cezasını çekmeli. Ama yanlış var mı, yok mu tespit etmek zorlaşıyor. Darbeler, geçmişte kaldı. Askeri darbeler de, sivil darbeler de olmamalı. Demokratız biz. Devlet, her vatandaşına eşit mesafede gerekeni yapmalıdır. Yargının korunması gerekir. Askerimiz, bizim baş tacımızdır, korunması lazımdır. Bu badireleri atlatırız inşallah.

Açılımlar için ne düşünüyorsunuz?
Şu zor dönem belki daha evvel yaşanmalıydı. Ve yahut böyle yaşanmamalıydı, kestirmek mümkün değil. Açılımların bazı başlıklarla anılması beni üzüyor açıkçası; Kürt açılımı, Ermeni açılımı, yok Roman açılımı gibi. İnşallah bunları aşacağız, bu ülke hepimizin! Ülkemizde, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yoktur. Bazı ihmal edilmişlikler olmuş olabilir, şimdi anlıyoruz, sancıları çekiyoruz. Bunlar düzeltildiğinde sorun ortadan kalkacaktır.

70’li yıllarla kıyaslayabilir misiniz?
60’lardan itibaren dersek, daha doğru olur. 60’lar patlama yılıydı. 70’li yıllarda büyük acılar çektik. Sağ-sol olayları vardı, can güvenliği yoktu. Mahalleler kurtarılmış, şehirler kurtarılmış, böyle bir ortam yaşadık. Kıbrıs Savaşı’nı yapmıştık. 70 sent’e muhtaç olduk 1978’de. Derken 80’de ihtilal oldu. İhtilalin en büyük yararı, can güvenliğini kazanmamızdır. Sonra yeni bir dönem başladı. Küresel sermayenin etkileri bütün dünyayı sardı.

Hangi konuda, politik mi?
Politikayı bırak, ben politikacı değilim, anlamam da. Vatandaş olarak konuşuyorum. Sanat alanında daha farklı şeyler yapmak mümkündü. Biz devletimizden destek beklemesek de, en azından katkı bekliyoruz. Maalesef olağanüstü bir korsan olayı yaşadık, yaşıyoruz. Yıllarca “Sektör çöküyor” diye neler yaptık. Korsanla mücadelede yasası bile yeni çıktı. Devletimiz yardımcı olmaya çalıştı ama maalesef yeterli olmadı, sektör tamamen çöktü. Ya derdimizi anlatamadık ya çözümler yeterli değildi.

Can güvenliği getirdi, dediniz. Ama Evren’in yargılanmasını isteyenler var.
Şu bir gerçek, 70’li yıllar çok kötü yıllardı. Günde 100 - 150 kişi öldürülüyordu. 1975’te böyle bir Türkiye’de yaptım ‘Batsın Bu Dünya’yı. O, Türkiye’nin ağıtıdır, ağlanacak parçasıdır. Darbe güzel bir şey değil. Demokrasiyi durdurur. Kurunun yanında yaş da yanar. Aydınlar hapse girer. Bunlar son derece kötü şeyler. Kenan Evren, bir asker, siyasetçi değil. O, can güvenliğini getirmiştir. 82’de yapılan anayasa hala tartışılıyor, doğru olan bu. Şimdiki zamana uymuyor ama o günkü şartlarda halkın yüzde 92’si anayasaya ‘evet’ demiştir. Ben darbeyi övmüyorum. Sadece şunu, “Can güvenliğini geri getirdi” dedim.

Sezen Aksu, açılım nedeniyle Başbakan’ı aradı teşekkür etti. Siz nasıl değerlendirdiniz bunu?
Hiç kimseyi yargılayacak durumda değilim. O da kendine göre söyleyeceğini söylemiştir, ben de söylüyorum. Biz sanatçıyız, politikacı değiliz. Ama halkımızın sorunlarını, dertlerini de anlatırız, söyleriz, çünkü argümandır. Sanatçı, yaşadığı acı-tatlı her olayı kaleme alandır, resme ve şiire dökendir. Tercümandır sanatçı.

Bayram, size ne hatırlatıyor?
Bayramlar çok önemli, sihirli günler. Sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü pekiştirir. Çocukken bayramları neşeyle beklerdik. Ailede, mahallede güzel geçerdi. Şeker, para verirlerdi, çok mutlu olurduk. Parayı herkesten almazdık, tanıdığımızdan alırdık. Bana göre bayramlar her dönem ayrı güzel, çocukluktaki bayramlar farklı, şimdiki bayramlar farklı. Ama sevgi, saygı her zaman var.

Teşekkür ederim.
Berhudar ol.

“Dizilerden rahatsızım”
Sevim Hanım, kıskanç mıdır?
İnsan sevdiğini kıskanabilir, normaldir. Biz o ilkel kıskançlığı aştık. Ne kadar severse sevsin hiçbir insan sevdiğinin özgürlüğünü kısıtlamamalı. Sevim Hanım, Allah razı olsun, benimle gülüp, benimle ağlar.

‘Yaprak Dökümü’ yüzünden aranızda bir münakaşa çıktı!
Yaprak Dökümü’nü çok seviyor, kaçırmamak için bir an evvel eve gitmek istiyordu. Röportaj yaptığım arkadaşa ayıp olmasın diye, “İstersen sen git” dedim. Yaprak Dökümü güzel bir dizi ama konusu beni rahatsız ediyor. Böyle konuların dizi yapılması taraftarı değilim. Topluma zarar verecek, gençleri yanlış yönlendirecek, onları özendirecek bir konuysa, yapmamak lazım.


‘DOKTOR MELODİ’
‘Orhan Baba’ya sorduk: “Neden size ‘Dr. Melodi’ diyorlar?”
Cevabı şöyle oldu: “Uluslararası dokuz üniversite bana doktor unvanı verdi. Geçen sene Berlin’deki Karajan Müzik Akademisi, profesör unvanı verecekti. Berlin Senfoni Orkestrası da eserlerimi çalacaktı. Maalesef gidemedim, çok üzüldüm.”