* “Madem ki uzunsun basketbol takımındasın”
* “Nefise, seni voleybol takımına da yazdık canım”
* “Kızım! Sen, uzun boylu olan. Futbol takımına aldılar mı bakayım seni?”
Yok artık! Ben de biraz abarttım:)
Futbol takımı hariç uzun boylu bir oyuncuya ihtiyaç olan her takımın parçası olmuştu da liseli Nefise, kendisi mutlu muydu? Hayır!
Çünkü korkuyordu. Büyük toplar onun narin vücuduna çarptığında iz bırakıyordu.
Sonrasında bir daha spor yapmadı!
Hikaye böyle devam edecek diye bekleyenler yanıldı.
Büyük toplardan uzak, spora yakın bir hayat kurdu kahramanımız Nefise.
Seksek, yakan top, ip atlamalı günlerden tenisli, at binmeli, pilatesli, sörflü, kardiyolu günlere...
Nereden nereye? Hafta sonu hariç her gün spora.
Biz de katıldık ona, squash ve voleybol oynamaya.
Soğukkanlı ve eğlenceli bir rakibe karşı zevkli bir maçtı.
Sonra 10 A 10 oyunuma katıldı.
Topsuz oyunda ne kadar iyi olduğunu bir kez daha kanıtladı...
1-BANA SPOR ... ÖĞRETTİ! Spor bana, ne kadar gergin olursam olayım, enerjili ve çok güçlü olmayı öğretti. Sorumluluk sahibi, azimli ve istikrarlı olmak kadar güzelliğimi korumayı ve doğru nefes almayı da spordan öğrendim. Spor yapınca mutluyum, daha ne olsun!
2- BEN SPORCUNUN ... ... ... SEVERİM! Kazanmak kadar kaybetmeyi de bilenini, Roger Federer gibi karakterli olanını, hile yapmayanını severim.
3- ORADAYDIM! Üç sezon önce Beşiktaş'ın 2-1 kaybettiği Fenerbahçe maçını, Beşiktaşlı arkadaşlarımla İnönü Stadı'nda izledim. Herkes ayağa kalkıp elini kaldırıyordu. Ben de "Merhaba" diye elimi sallıyordum. Sonra öğrendim ki bu 'Meksika dalgası' denilen tribün şovuymuş. Komikti. Kendi aralarında niye küfürleştiklerini ise anlamadım. Eğlenmiştim ve ürkmüştüm.
4- İTİRAF EDİYORUM. ONU SEVİYORUM! Katerina Witt'i seviyorum. Çocukluğum onu hayran hayran izlemekle geçti. Çok güzel, başarılı ve güzeldi. Buz üzerinde bir kuğu gibiydi. Olağanüstü zarif ve estetikti. Hep o kazanırdı. Merakla hakemlerin Witt'e vereceği puanları beklerdim.
5- SPOR BAKANI OLSAM MUTLAKA... Parklardaki spor ekipmanlarını arttırıp, bu aletleri daha profesyonel ve daha yaygın hale getirirdim. Yürüme yollarını çoğaltırdım. Bisiklet yolları yapardım. Bisiklet kullanımına engel olanlara çok ağır cezalar verirdim.
6- ARAMIZDA KALSIN! Spor yaptığım İstanbul Mayadrom'da çok yakın bir zamanda kadınlar soyunma odasına yanlışlıkla bir erkek çocuk girdi. Ben ne mutlu ki giyiniktim! Ama benim kadar şanslı olmayan kızlar vardı. Çocuk mu daha büyük şok yaşadı kızlar mı bilemiyorum. Artık kapıdan en uzak yerde üstümü değiştiriyorum.
7- SPOR DOLABIMDA NELER VAR NELER!
Eşofmanlarım
Özel ve esnek tabanlı ayakkabılarım
Tenis kıyafetlerim
Raketim
İPod’um (En az spor kıyafetleri kadar önemliymiş!)
8- AH KEŞKE!Küçük bir kız çocuğuyken bale yapmaya o kadar özenirdim ki! O prenseslere layık kıyafetler, pabuçlar, mini mini adımlar. Zarafet ve disiplin. İleride kızım olursa balerinlik hayallerimi onunla yaşatmak isterim.
9- ASLA ASLA DENMEMELİ AMA! Boğa güreşine gitmem, gidenle de görüşmem! Bu kadar da net fikirliyim. Hiç anlayamı-yorum, hatta kızıyorum. Böyle bir vahşet nasıl gerçekleştirilir? Zavallı hayvanlar, vahşi çığlıklar ve darbelerle öldürülüyor. Çok üzülüyorum.
10-BU SORUYU SORARDIM! Nefise Karatay soruyor: 10 yıl sonra nerede olacaksın? Nefise Karatay yanıtlıyor: Yine CNN Türk'te. Kimbilir, belki seninle ikili bir program sunarız:)
BİREBİR
Tezahürat - Çok gürültülü ama!
Teknik Direktör - Fatİh Terİm
Afiş programı - Sevİyorum
Gökçeada - Çocukluğum
Oyuncu - Ben!
Barış - Sen!
Yenilgi - Gereklİ, öğretİcİ
Galatasaray - Babamın tuttuğu takım
Fenerbahçe - Şu anda Türkİye'nİn en İyİ takımı
Cüneyt Özdemir ile 5N1K - nereden çıktı bu! (kızarıyor)