Dijitalleşmenin güncel sanat pratiğine derinlemesine etki ettiği günümüzde, bu alandaki proje ve çalışmaların her disiplinden sanatçının takibinde olması gerektiğine inanıyorum. Yeni medya olarak özetlediğimiz ancak aslında ayrı bir akım olmaktansa, tüm üretim mecralarında işlev bulabilen dijital sanat adına heyecan verici bir etkinlik düzenleniyor.
İnovasyon danışmanlığı alanında hizmet veren ve sanatı, iş ile teknoloji dünyasıyla bir araya getirmeyi hedefleyen ArtBizTech ekibi; bu yıl üçüncüsünü hayata geçirdikleri bang. Prix 2019’un programına seçilen eserlerden derlenen dijital sanatlar sergisini Studio-X Istanbul’da izleyiciyle buluşturuyor. Bu edisyonda ‘digital beast’ temasıyla sunulan sergi; biyo sanat, veri sanatı, yeni medya ve kinetik sanat kategorilerini kapsayan 11 projeden oluşuyor. Tasarımdan teknolojiye, felsefeden sosyolojiye çok yönlü bir temelden beslenen çalışmalar, dijital odaklı olmalarının ötesinde, günümüz perspektifinden yaratıcı bakış açıları ortaya koyuyor.
Küratörlüğünü Esra Özkan’ın üstlendiği bang. Prix 2019 sergisi, deneysel yaklaşımıyla da ilgiyi hak ediyor. Bilinmez bir evren kurgusunda kendisine yer bulan işler, dijital sanat adına yenilikçi duruşlarıyla benim beğenimi kazandı. Sanattan ilham alan inovasyon projelerinin önünü açmak ve gençlerin teknolojik ile bilimsel unsurlar içeren sanatsal üretimlerini desteklemek hedefiyle yola çıkan ArtBizTech’in bu verimli projesini izlemek için son gün 29 Haziran.
Görülmeye değerVersus Art Project’te kapılarını açan sergi ise fotoğrafseverler için güzel bir seçenek... Metehan Özcan’ın üçüncü solo sergisi ‘Dekor’, sanatçının; son dönem üretimlerinin yanı sıra, Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda sergilenen ‘Tarifler No 24’ adlı çalışması gibi işlerini de içeriyor. Fotoğraf düzenlemelerinde; insan, hayvan ve bitki formundaki kentlileri alternatif bir sınıflandırmayla bünyesinde taşıyan toplumsal yapıları irdeleyen sanatçı, mimari-şehir-birey ekseninde yakın geçmişten günümüze gerçeküstü bir bakış sunuyor. Özgün fotoğrafik yorumlarına ek olarak kamusal ve özel arşivlerden edindiği malzemelerle serginin içeriğini zenginleştiren Özcan’ın gündelik yaşama ilişkin bireyden topluma uzanan sistem yorumlamaları görülmeye değer. Sergi, 20 Temmuz’a dek devam ediyor.
Dördüncü edisyon
Karaköy sanat rotasının yenilikçi durağı Mixer, artık gelenekselleşmiş olan açık çağrı serisine, bir yenisini daha ekledi. Bu sene dördüncü edisyonu düzenlenen ‘Mixer Sessions’, genç ve kariyerinin başındaki sanatçıların üretimlerini izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. Yapıt çeşitliliği; tuval, video, özgün baskı ve daha pek çok farklı malzemeyle mecrayı kapsayan sergi, gençlerin eğilimlerini incelemek ve yakın gelecekte karşılaşacağımız çalışmaları önceden takip etmek açısından birebir. 4 Ağustos’a kadar devam edecek olan seçkiyi kaçırmayın derim.
Sınırları zorluyor
REM Art Space ise, Tom Fellows’un ilk kişisel sergisi ‘Increasingly Distant’a ev sahipliği yapıyor. Aldığı mimari eğitimin etkisiyle; malzeme, yüzey ve boyutun sınırlarını cesurca zorlayan sanatçı, boya katmanlarıyla yarattığı üç boyutlu izleri manipüle ederek, kendine has görselliğini ortaya koyuyor. Küratörlüğünü Senem Özgören’in üstlendiği sergide, metal yüzeylerin ve nesnelerin düzlem üzerine inşa edilmiş ancak bağımsızlığını koruyan formal yapısı; Fellows’un içinde yaşadığı yabancı kültürle olan ilişkisinden izler taşıyor. Sergi, 29 Haziran’a dek görülebilir.