10.06.2019 - 09:33 | Son Güncellenme:
Nil Burak, "Sanat camiasının bir kısmı yavaş yavaş sakin yerlere, Güney'e yerleşiyor. Siz de düşünür müsünüz" sorusuna, "Hiç böyle bir şey düşünmedim. Kıbrıs harici en çok sevdiğim şehir İstanbul. İnsanların İstanbul’dan şikayet etmesi beni ilgilendirmiyor. Bana göre dünyanın en güzel şehri. Dünyada pek çok yer gördüm ama bana göre en güzel şehir İstanbul. Bunu hiçbir şey değiştiremez. Çok kalabalık, feci bir trafik var, cosmopolitan bir şehir ama ben yine de seviyorum" yanıtını verdi.
Eskiden oteli olan şarkıcı, otelini yıkıp yerine rezidans yapmasıyla ilgili, "Oteli yıktık yerine Nil Burak Rezidans yapıyoruz. İki sene sonra bitiyor. Çok mutluyum" dedi.
"VÜCUDUNA GÜVENEN BİKİNİ GİYER"
Burak, ünlülerin bikiniyle yakalanmasıyla ilgili, "Ben de zamanında çok bikiniyle yakalandım. Eskiden Ses, Hey, Haftasonu dergisi vardı. Hep oralarda çıkardım. Vücuduna güvenen bikinisini giyer. İlk sahnede mayomu 76 senesinde giydim. Bunlar olay olacak şeyler değil. Kabare şovlarımızda hep mayolu sahne şovlarımız vardı. Eskiden güzel olan 2-3 kişiydik. Emel Sayın, Ajda Pekkan, Nebahat Çehre ve ben güzeldim ve hâlâ güzeliz. Sahnelerin en güzel kadınlarıydık. Bunu ben ilan etmedim. Bunu görenler söylüyordu. Bir gün önemli bir gazeteci arkadaşım beni dinlemeye geldi. 'Nil senin sesin ne kadar güzelmiş, ne güzel yorumluyorsun' dedi. 'Beni ilk defa izlemiyorsunuz ki milyon defa Maksim'de izlediniz' karşılığını verdim. 'O zaman sesini dinlemiyorduk, bacaklarına bakıyorduk' dedi. Dekoltem de ölçülüydü. Bacaklarımı açıyorsam, üstümü açmazdım. Dekoltem hep ölçülüdür. Hem bacaklarını aç, hem üstünü aç, o zaman avam duruyor. Kibar durmuyor. Bülent Ersoy bana ‘Bunun bir bacak atışı vardı hiçbir şeye benzemezdi' derdi" şeklinde konuştu.
"EBRU GÜNDEŞ ŞIK GİYİNİYOR"
Sanatçı, "Son dönemde en çok sahne duruşuyla, tarzıyla, giyimiyle beğendiğiniz sanatçı var mı?" sorusuna, "Hepsi bir yerde olan, benim düşüncemde maalesef yok. Çok şık göremiyorum. Biz o zamanlar çok özenirdik. Türkiye’de çok bir şey yoktu. Paris’e Londra’ya gidiyorduk kılık kıyafet almaya. En iyi terzilerde elbiselerimizi diktiriyorduk. Ebru Gündeş şık giyiniyor. Onu söyleyebilirim. Sesi de güzel. Bugün ki bu özensizlik konusunda kimseyi suçlayamam. Ama şimdiki kumaşlar da çok farklı, direkt işlemeli kumaş satılıyor. El işçiliği yok. Ama modacılardan mesela bir Yıldırım Mayruk, Canan Yaka, Nur Yerlitaş ayrı tutulmalı" yanıtını verdi.