Aziz Kedi

Aziz Kedi

azizkedi@gmail.com

Tüm Yazıları

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kararıyla Google’a ait bazı IP’lere, erişim engellendi. Eğer isterseniz, haklarınız için mücadele etmek konusunda aklınız yeterinden fazla çalışacaktır


“Baskı gerçeğe dönüşürse baş kaldırı bir hak haline gelir.”
Victor Hugo

Merhaba sevgili ebeveynler. Bu haftaki programımıza ünlü türkücü Victor Hugo’nun güzel bir bozlağıyla başladık. Hemen belirteyim yazı direkt size hitap ediyor ve yerim oldukça dar olduğu için mümkün mertebe derli toplu tutmaya çalışacağım. Aşağıdaki fikirler, yalnızca sabahtan akşama kadar bilgisayar başında WOW oynayan evladınızı değil, sizi de çok yakından ilgilendiriyor. Lütfen bu önermeleri gelecek haftaya dek kendi aranızda şiddetle tartışınız.

Haberin Devamı
YETiŞKiNLER İÇiN TEMEL iNTERNET BiLGiSi
“Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kararıyla Google’a ait bazı IP’lere (Internet Protocol Address) ‘hukuksal nedenlerden dolayı’ erişim engellendi. BTK ( Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ise yaptığı son açıklamada, Google’ın IP’leri üzerinde herhangi bir engellemenin söz konusu olmadığını ve olayın sadece YouTube’un IP’lerinin güncellenmesinden ibaret olduğunu vurguladı. Google’ın videos, translete, maps, tools, analystics gibi birçok servisine erişim engellendi.”

1- Bana ney?
Şöyle. İnternette istediğiniz -herhangi- bir mecraya erişmek, sizin için bakkaldan ekmek almak kadar vazgeçilmez bir hak. Devlet nasıl “Artık ekmek almayacaksın, beyaz ekmek yeme, fil gibi oldun tipe bak?” diye bunu engelleyemezse öbürü de aynı şekilde.

2- Sen devlet büyüklerimizden iyi mi bileceksin?!
‘Devlet büyüğü’ diye soyut, heyulâ, töze ilişkin, anti maddeden oluşmuş hayali bir kavram yok. Bunu yapan ve uygulayanlar, yemeğin yanında şalgam suyu içen, senin benim gibi insanlar. Onlara bürokrat da diyebiliriz.

3- Yasaları uyguluyorlar, ne yapayım?
Doğru. Ancak kamu düzenini ilgilendiren tüm idari işlemler için idari yargı yolu her zaman açık. Yürütmeyi durdurmadan, uygulamanın iptaline ve tazminata kadar tüm hukuki işlemleri, inanmayacaksınız ama, siz bile yapabilirsiniz. Google’ın açık bölgelerinde yapacağınız 10 dakikalık bir araştırma ile haklarınızı öğrenebilirsiniz!

4- Benim aklım ermez.
Mesela benim aklım da ‘İddaa’ oynamaya hiç ermiyor. İki milyon tane futbol takımının gelmişini geçmişini takip etmek bana bir çeşit sihir gibi geliyor. Yani emin olun, aklınız gaspedilen haklarınız için mücadele etmek konusunda yeterinden fazla iyi çalışacaktır.

5- Her derdimiz bitti, bir internet mi kaldı?
Dikkat ederseniz bu argümanla bugüne dek tek bir sorunumuzu bile çözemedik. İkincisi, evet. Haberleşme ve düşünce beyan etme yolları tıkanmış bir toplumun, diğer dertleriyle baş etme gücü de sonsuz derecede düşecektir.

6- Ama bazı sitelerdeki içerik hakikaten zararlı.
Bunun tek ölçütü sizsiniz. Kimse sizin yerinize “Bu içerik zararlı” diyemez. Devlet ancak kamu düzenini ilgilendiren konularda kısıtlama ve yasaklama iradesi koyabilir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ve bireysel özgürlükler alanına müdahil olamaz. Eğer karşılaştığınız bir sitenin içeriğini zararlı bulursanız aynı mecrada kendi görüşünüzü bildirebilir ya da sağ üst köşedeki ‘x’ tuşunu tıklayarak oradan ayrılabilirsiniz.

7- Atatürk’e hakaret etmişler!
Şimdi sayacağım gereçlerin hepsiyle cinayet işlenebilir: çekiç, tornavida, ekmek bıçağı, bronz Buda heykelciği, dikiş ipliği, portakal kasası, şnorkel, iskambil kağıdı (ninjalar için), ayakkabı çekeceği, yayvan salata tabağı... Bu şeyleri bakkallar, bijuteriler, nalburlar ya da marketlerden temin edebilirsiniz. Peki böyle farazi bir cinayette katili mi, çekici satan nalburu mu cezalandırırdınız?

8- Zaten dünyaya da rezil oluyoruz.
‘Dünyaya rezil olmak’, bir toplumdaki barış, mutluluk ve refahı artırmak için konabilecek kriterlerin en zavallısı, en mide bulandırıcısı olabilir. Hiç de sütten çıkma ak kaşık olmayan dünyanın, hakkımızda ne düşündüğünü kaale almak aklın ve vicdanın emrettiği prensiplerle alay etmek gibi. Biz insan gibi yaşayalım, ben dünyanın tee geoidinden öperim.

9- Doğruyu söyle, bu yasaklar politik mi?
Ne fark eder ki? Sansür ister politik, ister bürokratik olsun aynı sonuca götürür. Önemli olan, nereden ve ne amaçla gelirse gelsin baskıya karşı hakları müdafaa etmekse eğer, hemen üstümüze düşeni yapmaya başlamaktan başka çare yok. Var mı?

10- Yani şimdi ne yaparak?
Eğer kanun dışı bir uygulama kanun eliyle yapılıyorsa, bu kanunun değişmesi için temsilcilerinize baskı yaparak. Kanun ihlal ediliyorsa bunun hesabını toplu ya da bireysel davalarla sorarak. Alınganlıklarımızı azaltarak. Komşularımıza anlatarak. Köşelerimizde yazarak. Şaka konusu yapıp sıradanlaştırmayarak. Korunmaya muhtaç birer tavşan yavrusu olmadığımızı idrak ederek. En azından mücadele edenlere köstek olmayarak. Bence anlaşır gibiyiz.