'Aşk ve Mavi her hafta şaşırtmayı başarıyor'

Yüksel Aytuğ'un, "Aşk ve Mavi'nin sırrı" başlıklı yazısı şöyle:
"Ne yalan söyleyeyim, bu dizinin bu denli büyük bir reyting başarısı yakalayacağını tahmin etmemiştim. Meğer yüreğimizin bir tarafı, eski filmlerdeki 'Küçük Emrah saflığını' özlermiş de haberimiz yokmuş...
Aslında ATV'nin yeni sezondaki gurur kaynaklarından 'Aşk ve Mavi', bir 'Emrah dizisi' değil tabii ki.

Arkasında büyük bir çaba, özenli bir ekip ve birbirinden muhteşem oyuncuların desteği var. Örneğin; Emrah'a 'Mavi' karakteriyle eşlik eden Burcu Kıratlı son derece doğru bir seçim olmuş. Doğallığı, seyirciyi hemen sarıp sarmalıyor. Kenan Bal ('Fazıl') ile Işıl Yücesoy ('Refika') muhteşem bir çift. Hani her yıl düzenlenen anketlerde 'Yılın Başrol Çiftleri' seçilirken hep yakışıklı delikanlılar ile çıtır güzeller öne çıkar ya, benim bu sezon 'Birbirine En Yakışan Çift' kategorisinde adaylarım Kenan Bal ile Işıl Yücesoy olacak. Hele son bölümde yatağa girmeden önce Refika'nın, 'Hizmetçi elbisesi fantezisini' bir türlü anlamayan kocası Fazıl'a hem acıyan, hem minnet ve saygı duyan bir gülümsemesi vardı ki, beni benden aldı...

Ama bir başka oyuncu var ki, gölgede bile ışıl ışıl parlıyor. Konağın kalfası 'Birgül' karakteriyle izlediğimiz Birgül Ulusoy, dizinin en kasvetli anlarında enerji sağlayan bir 'komedi jeneratörü' işlevi görüyor.
Gelelim, bana göre 'Aşk ve Mavi'nin başarısının en büyük nedenine...

Bu dizinin her bölümünün teması farklı. Bir bölümde aşk ve duygusallık öne çıkıyor, diğerinde intikam ekseninin etrafında dönen entrika ve kriminal olaylar. Geçen cuma ekrana gelen son bölümde ise bu kez komedi ön plandaydı.
Dizi; hikayenin ciddiyetini zedelemeden, değme sit-com dizilerine taş çıkartacak bir komedi örgüsüyle izleyenleri hem şaşırttı, hem eğlendirdi.

Aynı hikayeyi sakız gibi çiğneyen, bölümü uzatmak adına içine klip koyacak kadar çaresiz kalan senarist ve yönetmenlerin hepimizi dizilerden soğuttuğu şu günlerde, bizi her hafta şaşırtmayı başaran 'Aşk ve Mavi'nin senaristleri Gül Abus Semerci ve Yelda Eroğlu samimi bir takdiri hak ediyor bence..."