16.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bizi, üzerindeki bir pembe tişört ve blue jeanle karşılayan, saçları beline kadar uzanan şirin mi şirin genç kız Nezihe, sahneye adım attığı anda yüzde yüz bir kadın afete yani Neze dönüşüveriyor... Sözlerini kendisinin yazdığı İngilizce şarkıları seslendirirken Mariah Careyi aratmayan, dans ederken Shakirayı gölgede bırakan 23 yaşındaki Nez, Çırağan Sarayındaki Q Jazz Barda haftalar öncesinden yapılan rezervasyonla izlenebiliyor. İşte geçtiğimiz yaz başında bir arkadaşıyla tesadüfen gittiği Haremin provasında keşfedilen ve "Ne Shakira, ne Asena en iyisi benim, üstelik Shakirada ruh yok" diyen geleceğin starı Nez... Asla ödün vermem Ruhundaki starlık enerjisinin ilk kıpırtıları nasıl ortaya çıktı? Babam sıkı bir 68 kuşağı mensubuydu ve bu nedenle Türkiyeyi terk ederek İngiltereye yerleşti. Biz de bir süre sonra annemle kendimizi İngilterede bulduk. 2 yaşımda gittiğim bu ülkenin, içimdeki yeteneğin keşfedilip doğru yönlendirilmesinde etkisi büyük. Yoğurt kapaklarından bateri yapan, çarpım tablosunu bile "Two times two, four", "Two times three, six" diye ritm tutarak öğrenen bir çocuktum. Matematik dersindeki formüllerden nefret eder, derslerimde kalemle tıkır tıkır ritm tutardım. Türkiyede olsam "Bu çocuk başarısız" diye kulağımdan tutularak sınıftan atılırdım. Biraz maymun iştahlı olduğumdan liseyi İstanbulda Adnan Menderes Anadolu Lisesinde 2.5 yılda tamamladım. Şansımı bir de 1996da Milliyet Türkiye Liselerarası Müzik ve Halk Oyunları Yarışmasında denedim. Buradaki performansım da kız solist dalında üçüncülük getirdi. İngilizlerin bile zor kabul edildiği Canteburrydeki psiko drama eğitimini yine maymun iştahlılığın yüzünden mi bıraktın? Üniversitedeki eğitimimin üçüncü yılında sıkılarak yeniden Türkiyeye döndüm. Psiko drama eğitimi aldığım için karşımdaki insanın benden korktuğunu ya da etkilendiğini bilebiliyorum, mimiklerini okuyorum. Şimdi bunları sahneye taşıyorum. Mutlaka Avrupada bir yerim var ve sadece basamak basamak çıkmak istiyorum, ödün vererek değil. Ödül aldığımda "Türkiyeyi temsil ediyorum" diyeceğim. Bu yolda parasız kalsam da sürünsem de taviz vermem, gider Mc Donalds da bile çalışırım. Solcu bir anne ile babanın kızısın ama Refah Partisinin siyasal reklam kampanyası için "Gel ha böyle" şarkısının sözlerini değiştirip yeniden seslendirdin, bu yaman bir çelişki değil mi? Doğru, para kazanmak için bir arkadaşımla birlikte dönemin popüler şarkısını "Gel ha böyle gel ha böyle bu yana, oyumuz senden yana" diye değiştirdim. Bir ay boyunca her yerde çalındı ve ben kendi sesimden nefret ettim. Annem babam buna çok güldü ama ben işimi yaptım. Kendi sesimden nefret ettim Daha önceki sahne deneyimlerin neden kısa sürdü? Serdar Ortaçla 4 ay çalıştım ki nefret ettim o dönemden. Ne yaptığı müziği, ne tarzını sevdim. Işın Karaca ile çalışmaya başladım, bu da iki gece sürdü. Mükemmel sesi olan bir insan fakat iki kadın bir araya geldiğinde ortaya çıkan çatışma çok enteresan. Ben de şarkı söylüyorsam o da şarkı söylüyorsa ben onun vokalistiysem ve bana daha farklı tepkiler geliyorsa durum kötü. "Işın biz çalışmasak daha iyi olur" dedim ve bıraktım. Biri dünya çapında biri Türkiyede dansıyla ünlü... Shakira mı, Asena mı; sence en iyi kim? Ben Shakira, Asena ve diğer bütün dansözlerde ter görmüyorum. Sahneden indiğimde kıyafetlerim suya batırılmış gibi oluyor. Çünkü ben orada titriyorsam, titredikten sonra diyaframımı düzeltip hemen vokale giriyorum. Tabii ki en başarılı benim, üstelik kostümlerimi de ben dikiyorum. Aynada gördüğüm kadını seviyorum. Sahnede bir enerji patlaması yaşanıyor ve kendimi çok güçlü hissediyorum. Asenanın oryantale kattığı tek şey kostümlerindeki farklılık. Hareketlerini hep kafasında tasarlıyor. Figürler hep aynı tıkır tıkır tak tuk o kadar. Hissederek oynamıyor, kendine göre koreografi yapıyor. Eminim ki aynanın karşısına geçip saatlerce çalışıyordur. İbrahim Tatlıses için Asena çok iyi dans ediyordur ve dünyanın en seksi kadınıdır çünkü aralarında farklı bir iletişim var. Ama benim için değil. Onlar da dansöz mü?! Anlaşılan o ki birkaç basamak sonra zirvedesin, yolculuk ne tarafa? Mayıs başında 3 hafta önceden rezervasyon yaptırılarak gidilebilen İngilterenin en ünlü gece kulübü Momos Clubta sahne almaya başlayacağım ama Q Jazz Clubtaki programıma da devam edeceğim, yani yolculuk Batıya. Ben ve 8 arkadaşımın oluşturduğu Turkish Delightın albümü ise haziran ayında piyasaya çıkacak.