Trendler, moda akımları… Büyük bir hızla değişen bu dinamikler ‘stil’ söz konusu olduğunda bir adım geride kalıyor. Moda olan detaylar değişse de stil kalıcıdır. Mekanlar için de durum aynı. Bir anda sizi başka bir yere götüren bambaşka bir havaya sokan her ayrıntısıyla stil sahibidir bazı mekanlar. Geçtiğimiz hafta tam manasıyla stil sahibi olan Santa Margherita ve Portofino’ya gittim. Büyüleyici bir sahil kasabası olan Portofino deyince aklımıza gelen kıyafetler. Yaz deyince de aklımıza gelen birçok parçanın ilk çıkış noktalarından Portofino.
Çünkü hâlâ daha hepimize ilham kaynağı olan dönemin ünlü isimleri ve jet sosyetelerinin üzerinde görüp aklımıza kazıdık onları. Bu detaylar hâlâ başrolde ve bölge tüm stilini koruyor. Seyahate çıkmadan size yanınıza alacaklarınız konusunda çok net ipuçları veren bir yer ‘stil sahibi’dir. Bu yüzden bavulumu hazırlarken yanıma ilk aldıklarım marin detaylı çizgili parçalar oldu.
Sizin de yolunuz oralara düşerse yanınıza çizgi, pötikare detaylı parçalar, espadril, hasır şapkalar, hava serinleyince omzunuza atacağınız beyaz merserize bir kazak, boynunuzdan çıkarmayacağınız puantiyeli bir fular almayı unutmayın.
Yerel keşifler
Yanınıza alacaklarınız belli. Peki oradan ne alacaksınız? Seyahat ettiğimiz yerlerde o bölgeye özel, yerel markaları keşfetmek her zaman keyif verici. Hele de böyle stil sahibi bir coğrafyanın en göz alıcı yerlerinden birindeyseniz. Farklı ülkelerden satın alınacaklar listesinde; tabi ki bizim ülkemizde olmayan yerel ve farklı parçalar, bir hikayesi olan ürünler başı çekmeli. Bir balıkçı kasabasında şık olmanızı sağlayacak dantel, örgü, detaylı keten, doğal kumaşlı beyaz elbiseleriyle, otantik dokunuşlarıyla Portofino’da karşıma çıkan Antica Sartoria mağazasına bayıldım. Gerçekten yerel, İtalya rivierasını tam anlamıyla yansıtan parçaları mevcut. Bir diğer sevdiğim marka Santa Margherita sahilinde bir butikte karşıma çıkan Pretti Milano oldu. Bölgenin binalarına, dondurmalarına ayak uyduran çeşitlilikte bir renk skalasıyla dikkatimi çekti önce. Sonra misinadan elde edilen filenin içerisinde yer alan renkli boncuklarıyla… Normalde böyle renkli, sevimli takıları pek sevmem ama o atmosferde ilgi çekici geldi. Çok sevdiğim stil danışmanı Tülin Kermen hep şöyle der: “Her şey, her yerde giyilmez. Bazı şeyler şehre yakışmaz.” Normalde kullanmayacağınız bir parça, bir sahil kasabasında en çok kullandığınız şey olabilir. Siz de yaz gelmeden kendi sahil aksesuarlarınızı hazır edin. Renkli olması ilk kural!
Körfeze İtalyan bakışı
İtalya dönüşü uçakta okumak için her zaman yaptığım gibi Vogue Italia aldım. Derginin nisan sayısının çıkış noktası ‘Global Olmak.’ Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin geri planda olma misyonlarını tamamlayıp daha aktif olma hedefindeki kadınları ele alınmış. Hevesli, eğitimli, kendi kültürlerini en iyi şekilde tanıtabilecekleri bir bakışa sahip olan bu kadınlar, seslerini tüm dünyaya duyurmak istiyor. Bu isteğin sağlam temellere dayandığına inanan Vogue Italia da onlara neredeyse derginin tamamında yer vermiş. Maddi olarak güçlü, seyahat eden ve kendilerini geliştiren bu kadınlar kısa süre sonra moda dünyasında daha çok söz sahibi olacak gibi duruyor. Genel güzellik anlayışını hatta stil sahibi olmanın kodlarını değiştirecekler! Bunda sosyal medyanın payı büyük. Arap kültüründen yola çıkarak bugüne ayak uyduran genç jenerasyon blogger’lar, modeller, ülkelerindeki gençlere de ilham oluyor. Tala Samman, Alice Abdel Aziz derginin yer verdiği bu isimlerden bazıları. Dergide yer alan moda çekimleri de Orta Doğu kültürünü en cool ve ilham verici şekilde yansıtıyor. Etnik esintiler, son dönemde bizim için başrolde olan rahatlığı yansıtan salaş elbiseler, kaftanlar, göz alıcı mücevherler ilerleyen süreçte hayatımızda daha çok yer kaplıyor olacak.
HAFTANIN MODA FİLMİ: Dior Cruise 2012 - I Fund My Love in Portofino