Güneşin kendini gösterdiği, baharın resmi olarak hayatımıza girdiği şu günlerde modumuza uyan şey, renklerin dünyasında kaybolmak şüphesiz ki! Havalar hâlâ soğuk da olsa siyahtan, griden uzak durmayı; kazaklarımızı rafa kaldırmayı düşündüğümüz günlerdeyiz…
Nina Ricci: Aşık kadın
Böylesi bir psikolojideyken nasıl olur da siyahların, grilerin, kahverengilerin, külotlu çorapların ve kürklerin varlığı içimizi bu kadar açabilir ki?
Nina Ricci, tam da bu detaylarla kışı öyle cazip kılıyor ki, yazı atlayıp bir sonraki kışa geçmeyi kabul edecek duruma getiriyor bizleri! Grilerle dans eden kırmızısının tonu can alır nitelikte…
Yeşil tonları da kışı kabullenip, sabırsızca beklememiz için zeytin dalı uzatıyor!
Loewe: Altın çağ
Çantalarıyla ön planda olan ünlü İspanyol marka Loewe, Paris Moda Haftası’ndaki defilesinde aksesuarlarını da konuşturdu. Styling’de yaratılan layer etki, doğru parçaların bir aradayken nasıl güçlü görünüm yakalanabileceğini kanıtlar nitelikteydi.
Ayakkabı, kolye, bileklik, küpe ve güneş gözlüklerinde karşımıza çıkan o büyüleyici gold aksesuarlar, kışın kendini gösteren güneş gibi içimizi ısıttı!
Bize çok klas bir lüks vadeden Loewe koleksiyonu favorilerimdendi!
Celine: Salaşlığın en cool hali
Çabasız şıklığın en başarılı temsilcilerinden Phoebe Philo, kreatif direktörü olduğu Celine’in sonbahar / kış koleksiyonunda aynı anda ne kadar rahat ve cool olunabileceğini bir kez daha vurguladı.
Uzun gömlekleri, yerleri süpüren pijama pantolonları, ve mevsimlere meydan okuyan terlikleriyle
salaşlıkta çığır açıyor.
Chloe: Boho chic
“Uçuş uçuş” deyince ilk akla gelen markalardan biri o! Boho stilin güçlü temsilcilerinden Chloe yine içimizi açan bir koleksiyonla karşımızdaydı!
Tüller, pileler, kat kat detaylar ve fularla Chloe, bizleri en modern ve yalın çingeneler diyarına davet ediyor!
Çağla - yan
Yurt dışında edindiği başarılarla gurur kaynağımız olan Hüseyin Çağlayan yeni koleksiyonunda deneyselliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Yalın ve rahat silüetler, fonksiyonel detaylarla harmanlanıyor.
Yakalarda pelerini andıran detaylar, etek ve pantolonların bel bölgesindeki fonksiyonellik, gri kaşeyle lacivert trikonun ölümsüz aşkı en sevdiğim detaylardandı.
Podyumdan gardıroplara!
Omuzlar fora: Kim demiş ceketler, montlar tam tamına fit olur diye? Bu sezon kendini fazlasıyla gösteren, Paris Moda Haftası kapsamında Balenciaga ve Acne Studios koleksiyonlarında öne çıkan açık omuzlar listeme ilk sıralardan giriş yaptı!
Korse aşkı: Bir diğer bayıldığım detay ise korseler!
Chalayan ve Loewe defilelerinde gömlek ve bluzların üzerinde karşımıza çıkan korseler bir sevgili gibi belimizi sarmalıyor! Tek dokunuşla kıyafetinizi bambaşka bir havaya sokmak ve sizi tarihte yolculuğa çıkarmak için iş başındalar.
Ton - sür - ton: Kahverengiyi önümüzdeki sezon gardırobunuzun baş köşesine koymaya hazır olun!
Zira, Nina Ricci defilesinde kahverengiyle karşımıza çıkan ton - sür - ton etki, 40 yıl hafızalardan silinmeyecek nitelikte!
Haftanın moda filmi:
‘Prét a Porter’ (1994)