Gülçin Çengel’den İstanbul Moda Haftası kapsamında sunduğu defilenin ardından bahsetmiştim son olarak. Giyilebilir detaylar ve cool dokunuşlarla ortaya çıkardığı couture koleksiyonuyla beğeni toplamıştı. Emin olabilirsiniz ki adını daha çok duyacaksınız benden. Zira defilesinden çok özel bir parçayı, geçtiğimiz hafta çok sevdiğim bir arkadaşımın düğününde giyme şansı yakaladım. Şans diyorum çünkü
Modanın En Can Alıcı Sorusu: Çevre Dostu musunuz?
Doğa isterse her şeyi bir anda nasıl durdurabilir; karşısında ne lüks evler, ne son model arabalar bir anlam ifade eder, geçtiğimiz hafta İstanbullular olarak deneyimledik. Doğanın gücü karşısında hepimiz neredeyse etkisiz elemanız. Yapmamız gereken tek şey onu sevmek, korumak ve kurallarına ayak uydurmak. Aksi halde ne bindiğimiz arabanın, ne yaşadığımız evin, ne gezdiğimiz sokakların, ne de giydiğimiz kıyafetlerin bir anlamı var.
Daha önce de tekstil ve moda sektörlerinin doğaya ne kadar zarar verdiğinden bahsetmiştim. Giydiğimiz kıyafetlerin üretim aşaması, sonrasında bizim gardırobumuza giren ve bir süre sonra da çöpe giden kıyafetlerin atığa dönüşme süreçleri gerçekten öyle bir noktada ki, modayı da neredeyse anlamsız hale getiriyor.
Bu noktada yapmamız gereken bilinçlenmek ve modayı faydalı bir araç olarak kullanmak. Kendi içimizde uygulayacağımız küçük hareketlerle bile ne denli değişimler yaratabileceğimize çoğu kez değindim.
İşte bu yolda bizlere ilham olan, sürdürülebilir modayı benimseyen başlıca
Biz de bir kez daha sorgulayalım: Nefes alacağımız bir doğa olmazsa, o göz alıcı kıyafetlerin ne anlamı var?
Haftanın Moda Kitabı:
Doğum günü haftası olması anısına, Yves Saint Laurent Haute Couture: The Complete Works, 1962-2002.