Moda ve teknoloji aşkı
Gün geçmiyor ki moda ve teknolojinin birleşiminden yaratıcı tasarımlar çıkmasın! Moda, kendimizi ifade etmemiz ve stilimizi yaratmamız için kullandığımız bir dil. İşte tam da bu yüzden sadece görsel bir dünyadan ibaret değil. Psikolojik, sosyolojik, kültürel ve tarihi birçok farklı olgudan beslenen, izler taşıyan bir kavram. Bu kavramı kendinizi en iyi şekilde ifade edebilmek, stilinizi yansıtabilmek adına, sadece ‘giyinmek’ olarak değerlendirmemeniz gerekiyor.
Son dönemde boyut biraz daha genişledi ve işin bir de fonksiyonel kısmı devreye girdi. Teknolojinin o alışık olduğumuz mekanik yapısı modayla müthiş bir uyum yakalayarak, son derece stil sahibi bir duruş sergilemeye başladı. Bu uyum trendini benimseyen ve yansıtan markalardan biri de Michael Kors.
‘Giyilebilir teknoloji’ mottosuyla ve ‘Michael Kors Access’ adıyla yeni bir saat koleksiyonu çıkaran marka, hem görselliğe hem de fonksiyonelliğe hitap ediyor. Akıllı telefonlarımız aracılığıyla günlük hayatımızda kullandığımız birçok uygulamayı bu saatler üzerinden de kullanabiliyoruz. Ayrıca kişiselleştirilebilir ekran yüzü, değiştirilebilir kayışlar gibi özelliklerle de sadece size özel detaylar belirlemeniz konusunda cömert. Tasarım ve fonksiyonelliği bir arada sunan koleksiyon, moda ve teknoloji ilişkisine bizleri biraz daha yaklaştırıyor.
Markaların hedef kitlesi; ‘Zamane Kızları’
Moda ve güzellik sektöründe yer alan firmaların hedef kitleleri, marka oluşurken planlanan stratejilere göre belirleniyor. Bir markanın kendini doğru şekilde ifade edip, hedef kitleye ulaşması başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Fakat kökeni sosyal medyanın çok daha öncesine dayanan markalar, hedef kitle stratejilerinde dönemsel değişikliklere gidebiliyor. Taşları yerinden oynatan sosyal medya dönemi markaların, doğru kitleyi bulabilmesi için yeni stratejiler belirlemeleri gerekliliğini doğurdu. Burada elbette ki kitleyi yakalama amacının altında kapital gereklilikler de söz konusu. Fakat sadece bu değil.
Bir marka sadece çok fazla satış yapabilmek üzerine kurmuyor stratejilerini... Önemli olan hitap ettiği kitleye ulaşabilmesi, bir algı oluşturması, uzun soluklu ve yenilikçi olması. İşte bu noktada hiçbir marka, sosyal medyanın getirdiği yenilikleri göz ardı edemez. Gelişmelere ayak uydurmak zorunda. Global anlamda büyük başarılar elde etmiş köklü markalar, bu gereklilikleri yerine getirme konusunda başarılı.
İşte bunlardan biri: Hermes. Hem tekstil hem de güzellik alanında oldukça klasik, belirgin bir tarza ve kitleye sahip. Fakat tam da bu değişen trendlere ayak uydurmak, markaya yeni bir boyut kazandırmak ve onu daha uzun ömürlü kılmak için yeni parfüm kampanyasında hedef kitlesini çok daha genç, dinamik, sosyal medyayı aktif kullanan, ‘zamane kızları’ olarak belirliyor ve ortaya Twilly D’Hermes çıkıyor.
Parfüm, eğlenceli ve hareketli dünyasıyla, hedef kitle içerisinde olan biri olarak beni yakaladı. Halihazırda var olan köklü kitlesini kaybetmesi söz konusu olmasa da, klasik tarzıyla devam ederek varlığını sürdürecek de olsa, yenilikçi bir tavırla gençleşmeyi tercih ediyor. Bence iyi de yapıyor.