Stil sahibi olmak… Sürekli bahsediyoruz ama hâlâ tam olarak karşılığını bulamıyor ne yazık ki günlük hayatta! Son moda neyse onu giyen, trendy ya da güzel görünen kadınlar veya erkekler stil sahibi olarak adlandırılabiliyor. Oysa stil, modanın çok üzerinde...
Hiç moda olmayan, hatta demode bir parçayla dahi iyi görünen, her parçayla, aksesuarla, müzikle ve genel tavrıyla dikkat çeken kişiye denir ‘stil sahibi’ diye. Bir yaşam biçimini yansıtır stil.
“Stil ile moda arasındaki fark, kalitedir” der Giorgio Armani ve ne kadar haklıdır! Zorlama ve kalıplara uymalarla değil, gerçekten sahip olduğu stiliyle duruşunu doğru yansıtan bireyler yaşamlarının her aşamasında dikkat çekicidir. Stil sahibi ve hayranlık uyandıran bir politikacı, bir aktris ve bir sporcu kitleleri peşinden sürükleme konusunda daha başarılıdır.
İşte Çağla Büyükakçay da bu yolda. Disiplini ve başarısıyla kortlara adını yazdırdı.
Tüm bu detayların bir bütün olduğunu, sporcuların başarıları yanında yansıttıkları duruşla ve stille milyon dolarlık sponsorluklara imza attıklarını ve bu markalarının birçoğunun moda markası olduğunu unutmamalı Çağla!
Bize yaşattıkları için çok teşekkür ederiz, bu yolda nice başarılar elde edeceğinden
şüphemiz yok!
TÜKETİMİN EN ANLAMLI HALİ
Tüketimi yavaşlatmak ve anlamlı kılmak gerektiğini hep dile getiriyorum. Vintage alışveriş ve kiralama sistemi bu yöntemlerden bazıları.
Markalar da gün geçtikçe sürdürülebilirliği destekleyen ve tüketimi anlamlandıran projeler gerçekleştiriyor. Krochet Kids Intl. bunlardan biri. Uganda ve Peru’da bulunan yoksul topluluklardaki kadınlarla çalışarak, sürdürülebilir bir değişim hedefliyor. Marka, kendisini ‘insanların yoksulluktan kurtulmasını sağlayarak kaliteli kıyafetler ve aksesuarlar üreten, kâr gütmeyen bir hayat markası’ olarak tanımlıyor.
Kadın, erkek ve çocuk için giyim ve aksesuarlar üreten markanın her ürününde onu üretenin imzası yer alıyor. Bu sayede nereye giderse gitsin onun hikayesini de götürüyor. Böyle anlamlı projelerin ve markaların artması dileğiyle…
TIRNAKLARA BADANA
Yazın tenimize en yakışan renk tartışmasız beyaz. Söz konusu ister kıyafet, ister mayo, isterse oje olsun yazın favori rengi o.
Son birkaç sezona kadar özellikle yazın tertemiz, fresh bir görüntü sağlayan french kadınların kurtarıcısıydı. Hâlâ daha bunu uygulayan birçok kadınla karşılaşıyorum. Fakat artık küt tırnaklara yaptırdığınız french’ten vazgeçme zamanı. Şimdi tırnakları biraz daha uzatıp, düz değil daha sivri bir şekle sokup mat kireç beyaza boyamanın vakti!
Böylece hem tertemiz hem de cool bir görünüm yakalamak kaçınılmaz.
Haftanın kitabı:
Tennis Fashion: Diane Elisabeth Poirier, Assouline