Modanın etki alanının büyüklüğünü ve bunu pozitif yönde kullanılması gerektiğini sürekli olarak konuşuyoruz. Her geçen gün bu bilinç artıyor. Moda sektörünün hem çevresel anlamda doğaya verdiği zararları ortadan kaldırmak, hem üretim ayağında kötü çalışma koşullarının önüne geçmek, hem de toplumsal ve sosyolojik yönde fayda sağlamak için adım atan herkese, yapılan her projeye yer vermeye çalışıyorum. İşte ilgimi çeken başka bir marka ve proje: Incomplit.
Incomplit, çocuklara hayal kurma becerisini kazandırmak üzere ortaya çıktı. Yarım kalan hikayeleri, çocukların tamamlamasını sağlamak üzere! Markanın kurucularından Öykü Özgencil, dokuz yıldır kimsesiz çocuklara kitap okuyor, masal anlatıyor. Ayrıca bu süreci çocuklar için nasıl daha faydalı kılacağına odaklanıyor.
Gelir yine çocuklara
İşte bu noktada Incomplit’le bu hikayeler birleşiyor ve ortaya birbirinden güzel kaftanlar çıkıyor. Çocukların çizimleri kaftanlara işleniyor ve masallar masal olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşüyor... Kaftanların geliriyse yine çocukların eğitimi için harcanıyor.
Ayrıca insan gücü ve el emeğine büyük önem veriliyor. Ekolojik ve geri dönüşümlü materyaller kullanılıyor. Marka bir elin nesi var iki elin sesi var anlayışıyla güçlerini birleştirecekleri işbirliklerine çok açık. Böylesine anlamlı bir bakış açısıyla sektöre adım atan, hem görsel hem duygusal hem toplumsal tüm değerleri kucaklayan markayı gönülden takdir ediyorum. Kimsesiz çocukların yüzünü biraz olsun güldürmek için markaya destek verin!
Doğayı koruyalım
Tekstil sektörü, petrolden sonra dünyayı en çok kirleten sektör, dünyanın en büyük üçüncü üretim endüstrisi. Bir tişört üretiminde bir insanın üç yılda tükettiği kadar su kullanıldığı biliniyor. Ayrıca global su kirliliğinin yüzde 20’sinin tekstil üretimi sırasında oluştuğu da açık. Gereğinden fazla üretim, suyumuzu ve dünyamızı kirletiyor. Giysilerimizin çevresel etkisinin yüzde 26’sı yıkama, kurutma ve ütülemeden kaynaklanıyor. Örneğin, çamaşırlarımızı bir yıl boyunca kurutma makinesinde kurutmak yaklaşık 640 kilogram sera gazı salınımına yol açıyor. Bu, neredeyse arabayla 6 bin kilometre yapmakla eş değer. Yani giysilerimizin ekolojik ve geri dönüşümlü materyallerle üretilmesine dikkat etmek, doğa dostu markaları seçmek yanında onları nasıl kullanmamız gerektiği konusunda da bilinçlenmemiz gerek.
En yeşil sayfalar
Los Angeles merkezli, ekolojik moda evi Ministry of Tomorrow, yeni bir girişimle karşımızda: Mot Mag. Adından da anlaşıldığı üzere yeni bir dergi. Fakat sektörün dinamiğini, bakış açısını değiştirecek türden. Öyle ki, kendilerini ‘Radikal vegan lifestyle’ bir dergi olarak tanımlıyorlar. Bilinçli yaşamı, geri dönüşümü, insanlığa ve evrene faydalı adımlar atmayı vurgulamak ve aşılamak amacındalar.
Hedef kitlesi; genç, eğitimli, bireysel, farklı ve sorgulayan bir yeni nesil. Derginin ilk sayısında Peta’nın kurucularından Ingrid Newkirk’le gerçekleştirdikleri bir röportaj da yer alıyor. İnternet sitesi üzerinden, ücretsiz üyelik sağlayabileceğiniz bu dijital dergiyi okuma listenize ekleyin. Zira çok ses getireceğe benziyor.