Konsept mağazalar, hem tüketici için eşsiz kolaylık ve alışveriş keyfi; hem de zincir mağazaları olmayan tasarımcıların markalarını sergilemeleri için güzel bir fırsat. Ülkemizde de bu anlamda gelişmesi gereken bir pazar var ve son dönemde güzel girişimler söz konusu. İşte bunlardan biri Wepublic. Hatta en farklısı ve ilginci de diyebiliriz.
Bir kere mimarisiyle başlıyor farklılığı, mottosuyla devam ediyor... Zira kapısından giren herkesin mutlu olması ilk hedef! Başarıyorlar da bunu, çünkü katlar arasındaki kaydıraklardan kayarken bulabilirsiniz kendinizi. Ya da gezerken bir zürafa çıkabilir karşınıza.
Gelelim moda kısmına. Türkiye’de olmayan 100 yeni marka Wepublic ile hayatımıza giriyor. Bunlarla birlikte 500’ü aşkın seçenek sunuyor bize.
En çok ilgimi çeken parfüm kütüphanesi oldu. Boyner Grup tarafından hayata geçirilen projenin kreatif direktörü, Beymen’in artistik direktörlüğünü de yürüten Murat Türkili. Akmerkez’de yer alan bu eğlenceli mağazayı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Geçtiğimiz hafta bir dergi için röportaj verdim. “En çok yer almak istediğiniz defile hangisi?” diye sorulunca hiç düşünmeden “Alexander Wang” dedim. Ve tam da o sıralarda New York Moda Haftası başlamıştı. Merakla takip ettiğim defilelerin başında anlayacağınız üzere Wang geliyordu. Zaten front rowda oturanlardan, defilede yürüyenlere; sürpriz açıklamalardan, “Ah orada olsam!” dedirtecek after partiye kadar en çok konuşulanlardan biri oldu.
İlkbahar / Yaz 2017 Koleksiyonu’nu sergileyen modacı, yine imza detaylarıyla karşımızdaydı. Gerçek bir ‘Wangsever’ olarak onun dokunuşunu ve çizgisini hep başarılı buluyorum. Sokak modasının rahatlığını ‘en cool’ yansıtan tasarımcı bana göre o. Çok dinamik, genç ve asi. Herhalde baştan ayağı Wang giyip iyi görünmemek, gözleri üzerine çekmemek mümkün değil. Çünkü iddialı. En basit parça bile onun dokunuşuyla farklı bir boyut kazanıyor. İşte onu bu yüzden sevdik.
Kaliforniya rüyası
Zımbalarıyla bizi kendine çok sağlam bağladı. Ama ben tasarımcının kış koleksiyonlarını daha güçlü buluyorum. Bir önceki yaz koleksiyonu da beni çok heyecanlandırmıştı. Bu sefer en beğendiğim parçalar, neopren kumaşlı dalgıç kıyafetini anımsatan parçalar ve deri detaylar oldu.
Denizden az önce çıkmış gibi görünen saçlarıyla, surf kıyafetleriyle podyumda salınan Wang kadını, elbiselerin içinde de adeta birer deniz kızıydı! Amerikalı tasarımcı bize bir Kaliforniya rüyası sunarken, sportif şıklık yaratmadaki başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Daha önce H & M ile yaptığı iş birliğinden doğan ve ilhamı bokstan alan koleksiyonuyla da büyük ses getirmiş ve izdiham yaratmıştı.
‘Gör ve satın al’
İşte yeni bir iş birliği daha kapıda... Beni gerçekten heyecanlandıran bir proje bu. En sevdiğim iki marka bir araya geliyor: Adidas X Alexander Wang. New York Moda Haftası sırasında, yeni koleksiyon sunumunun ardından duyurduğu iş birliğiyle Adidas’ın logosu ters yüz oluyor! ‘Gör ve satın al’ trendi belli mağazalarda sadece dokuz parçadan oluşan kapsül koleksiyon için uygulanıyor. 84 parçadan oluşan tüm koleksiyon içinse bir sonraki sezona kadar beklememiz gerekecek!
Haftanın Moda Kitabı: New York Fashion Week, Eila Mell, 2011