Almanya'daki hayranları Gülben'i boşuna bekledi

Almanya'daki hayranları Gülben'i boşuna bekledi
Starların buluşması, Feriye'nin içinde living -room, Toskana, Lina's Sandwich Cafe, İtalyan yemeklerinde lider Excellent, 'Erciyes Çocuğu', Fulden'e Ankara şoku, Seren'le kocası zayıflama kampında...
Efendim, geleneksel hale gelen Kral TV video müzik ödülleri, 1 Mart 2001 Perşembe gecesi Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda sahiplerini bulacak. Ben bu tarz gecelere pek katılmıyorum ama, sizlere dedikodu toplamak için gitmeye çalışacağım. Listede yine bir dizi yanlışlık yapılmış. Örneğin Pop Müzik Kadın'a Sezen Aksu konmuş. Aksu artık bir duayen, onun yarışmalarda işi olmamalı. Aksu'ya onur ödülü vermek gerekir. Türk Sanat Müziği'nde de Emel Sayın'ın ne işi var? Ona da artık onur ödülü verip gençlerin ipi göğüslemesini sağlamak daha doğru olmaz mı? Neyse, ben sadece öneriyorum. Benim favorilerim ise, Pop Müzik'de Candan Erçetin, erkeklerde Hakan Peker, Türk Sanat Müziği'nde de Sibel Can. TSM erkeklerde ne yazık ki yok. Pop müzikte en iyi çıkış yapan kadın sesi Hande Yener, erkeklerde de Cenk Eren. Diğer kategorilerde adayım yok. Bakalım sonuçlar açıklanınca haklılık payım ne çıkacak? Efendim, Kayseri'den bir okuyucum, Kemal Ahmet Şen, tam 70 yaşında. Ama maşallah performansı yüksek. 'Erciyes Çocuğu' adlı şiir kitabını yollamış bana, övgü dolu mektubuyla birlikte. İçinde çok hoş şiirler var, öneririm. Bir haftadır diş ağrısından ne yapacağımı şaşırmış haldeydim. Sonunda doktorum ve yakın arkadaşım Tankut Gürsoy'un Fulya'da yeni açtığı 'Dentan'a gittim. Sevgili Ilgın Ulutaş imdadıma yetişti. Tam bir yıldır vakit bulup da halledemediğim dolguyu, sağolsun, kaşla göz arasında tamamladı ve beni rahatlattı. O arada, yolumun üzerinde olan, ailem kadar yakın, Living Emlak'ın sahibesi Derya Babacan'a uğradım. Birlikte Ortaköy Feriye Sineması'nın içinde yer alan, methini daha önce Can Keskintepe'den duyduğum Living- room cafe -bar'a uğradık. Manzara tek kelimeyle müthişti. Burada özellikle pazarları brunch varmış. Can anlata anlata bitiremedi. Buranın yönetimi mimar bir bayandaymış, çok da zevkli yapmış. En kısa süre içinde tekrar gidip zevkini çıkaracağım.

Toskana, Ankara'da büyük kavga, Le Cigare
Dedikodular doğruysa, Le Cigare'ın ortakları Abdullah Oğuz ve Ari Acıman, son günlerde can dostum İzzet Çapa'nın peşine düşmüşler. Ben bu yıl nedense Le Cigare'a adım atamadım, bu nedenle de Ari ve sevgili Sabi Totah kırılmışlar. 4. Levent'deki Migros'a uğradım, alışveriş sonrası da Le Cigare'a uzandım. Vakit epey erken olduğu için ortalık sakindi. Ama dekorasyon tamamen değişmiş. Şık bir ortam yaratmışlar. 'Afterwork'-iş çıkışı mutlaka uğrayın ve barında içkinizi yudumlayın. Üstelik ilk içki Le Cigare'dan. Bu arada bara maçlar için barkovizyon koymuşlar. Mönü de baştan aşağıya yenilenmiş, ama ben yemediğim için sizlere daha sonra aktaracağım. Hah, bu arada, en sevdiğim şeyi mönüye eklemişler. Alt kata taşınan restoran içinde 'Sushi Bar' açmışlar. Japonya'dan getirttikleri özel aşçılar, sizlere sushi yedirmek için bekliyorlar. Hyatt Regency İstanbul'un Spnasso Restoranı'nda genellikle özel lezzet günleri düzenlenir. Şimdi de Toskana lezzetlerinin tanıtımı başladı, 24 Şubat'a kadar devam edecek. Toskana, bildiğiniz üzere, tüm dünyaya sağlıklı İtalya mutfağı imajını yayan, acımtrak zeytinyağları, mis kokulu fesleğenleri ve yumuşak içimli şaraplarıyla ünlü bir bölge. Toskana usulü minestrone (çorba), deniz mahsulleri ve yengeç eti kızartması, ekmek salatası, bakla püresi, pirinç dondurması, orman meyvaları sosu ile benim yakında sizlere önereceğim lezzetler var. Bu lezzetleri, ayıptır söylemesi, Milano, Roma ve Venedik'de can dostum İzzet Çapa ile tatmıştık da... Bir süre önce Ankara'ya gitmeye niyetlendim. Ama pazar günü Milliyet Gazetesi ile birlikte satılan Pasha Dergisi'nin yeni halinin hazırlığı nedeniyle ertelemek zorunda kaldım. Pazar günü gerçekten Pasha'yı alın, yeni şekli ve içeriği ile piyasadaki dergilerden çok farklı bulacaksınız. Ha, bu farkı kimler mi yarattı? Editör yazımda okuyun, sürpriz. Şimdilik tek bir isim vereyim: Rekabete bakmayın, hep iyi şeylere imza atan Posta Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni ve benim dostum, sırdaşım Rıfat Ababay'ın inkar edilmeyecek katkısı oldu, bilesiniz istedim. Bu arada çalışmalarım sırasında stresime tahammül eden asistanım Özgür Köylü'nün de hakkını yememek gerekir.
Neyse efendim, gelelim Ankara dedikodumuza: Ankara Begonvil Gazinosu'nda Bülent Ersoy, Fulden Uras, Güler Işık ve Alper Önal (Zerrin Özer'in eski kocası) Ankaralılara muhteşem geceler yaşattılar. Gazino büyük olduğu için zorlandılar tabii, ama kadro, Altınnal'da çalışan Seda Sayan'ın karşısında aslanlar gibiydi. Ne var ki kadroda tatsızlıklar yaşandı. Bülent Ersoy'a hayranlığı nedeniyle kadrosunda çalışmayı kabul eden Fulden Uras, Ersoy'un gazabına uğradı. Ünlü assolist Fulden'e önce, Güler Işık'ın altında çıkmayı önerdi. Işık'ı büyük bir ses olarak gören Fulden'cik sesini çıkarmadı. Ama ardından Alper Önal'ın da kendi üzerinde sahne alması istenilince kıyametleri kopardı. Şimdilerde Fulden, Bülent Ersoy'un adını ağzına almak istemiyormuş. Dedikodulara göre, atv'de sabah programını sunan Vatan Şaşmaz ile bir süre birlikte olan Fulden, kendisinden sonra Şaşmaz ile flört ettiği iddia edilen Bülent Ersoy'un, intikam almak için böyle bir oyuna başvurduğunu anlatıyormuş. Artık bilemem.

Bir İtalyan şıklığı: Excellent
İlk kez gittiğimde dekorasyonuna, servise, yemeklerine bayılmıştım. Maslak'da Seba Sinemaları ile aynı eğlence merkezinde olan Excellent İtalyan Restaurant'a bu kez sinema çıkışı uğradım. Bir kere atmosfer mükemmeldi ve çok şık insanlar vardı. Müdür Hüseyin Kabason ve aşçıbaşı Aslan Güre değişmiş bir mönü koydular önüme. Ben başlangıç olarak domates soslu karides ve kalamar, arkadaşım da jambon, kaşar, tavuk, salatalık, domates, mısır, göbek ve kokteyl sosundan meydana gelen 'Insalata Dello Capo' yedik. Ana yemek olarak ben sarmısak, acı domates sosu, parmezan peynir, penne'den meydana gelen 'Penne All'Arrabbiata'yı seçtim, arkadaşım ise tavuk eti, kurutulmuş domates ve parmezandan yapılan 'Fusilli Pollo'yu yeğledi. Finali kahve ile yaptık. Toplam 22 milyon ödedik. Burada başlangıçlar 1 ila 4,5 milyon lira, salata çeşitleri 5 ila 5 milyon lira, pizza, makarna ve sıcaklar 3,5 ila 7,5 milyon lira arasında değişiyor. Aslında emsalleri olan İtalyan restoranları arasında bana göre ucuz. Lezzet ise mükemmel. Yemek sonrası sevgili Seren Serengil ile görüştüm. brt'deki program çekimlerinde kocası Ozan Kaçmaz, çok kilo aldıklarını, en kısa süre içinde zayıflamak istediklerini söylemişti. Gerçekten de Seren 7, Ozan 10 kilo almışlar. Şimdilerde yurt dışında bir zayıflama ve sağlık çiftliğine gidip hem dinlenecek, hem kilo vereceklermiş. Seren bu nedenle pek fotoğraf vermek istemiyor. O eski, fıstık haline dönmekte kararlı.

Lina's Sandwich Cafe
Yeni evine taşınan bir arkadaşıma hediye almak için Nişantaşı'na indim. Teşvikiye'de oturduğum sırada, özellikle de ramazanda iftar yaptığım bir yerdi 'Lina's Sandwich Cafe'. İşim erken bitince soluklanmak için girdim. Kalabalıktı. Osmanbey, Teşvikiye, Nişantaşı'nda yaşayanlar ve iş sahipleri için burası güzel bir alternatif. İnsan vitrindeki sandöviç çeşitlerine bakarak doyuyor, ne yiyeceğini şaşırıyor. Üstelik de çok ekonomik. Bir başka avantajı da tüm ürünleri adresinize ulaştırmaları. Sandöviçler, pastalar, salatalar, özel Lina's kutularda sunuluyor. Pazar günleriniz için de zevkli bir seçenek. Hergün 09.00 -22.00, pazar ise 11.00 -19.0 arası açık. Tonlu, hindili, tavuk diyet, dana jambon, kaşar, beyaz peynirlisi, kısacası 30'a yakın sandöviç çeşidi var. Fiyatlar 2 ila 5 milyon arasında değişiyor. İsteğe göre bu çeşitlere 1 ila 1,5 milyon lira arasında değişen fiyatlarda ilave de yaptırabiliyorsunuz. Salatalar ise 2,5 ila 5 milyon lira. Tatlılar da müthiş. Özellikle havuçlu keki ve vişneli mekiki. Valla yolunuz düşmese bile Lina's'a uğrayın.

Kenan İmirzalıoğlu ve Gülben Ergen'e Almanya darbesi
Bir süre önce Bülent Ersoy ile Oya Aydoğan'ın konser verdiği, Almanya'nın Dortmund kentindeki Beyaz Saray'ın sahibi, Kenan İmirzalıoğlu ve Gülben Ergen'i sahneye çıkarmak istemiş. Anlaşma yapılmış. Ama aradaki menajer, adamcağızın 70 bin dolarını, yani 49 milyarını iç etmiş. Zavallı adam inat etmiş, ikinci kez sanatçıların parasını ödemiş. Kenan İmirzalıoğlu gitmiş, Gülben ise biletinin 'business class' olmaması nedeniyle havaalanından dönmüş. Mekan sahibi adamcağız, zarar ettiğine mi yansın, müşterilerine yalancı çıktığına mı, şaşırmış. Üstelik bin kişilik salonda topu topu 250 kişi varmış. Gülben konuyla ilgili yorum yapmak istemiyor, kendine göre haklı olduğunu söylemekle yetiniyor. Efendim, bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla.

Pasha'da bu hafta Her pazar Milliyet ile birlikte 600 bin liraya satılan Pasha, bu pazar ile birlikte baştan, aşağıya yenilende. Bendenizin yayın yönetmenliği yaptığı dergide müthiş olaylar var. Mutlaka kaçırmayın. Neler mi bunlar;
• Petek Dinçöz'den muhteşem fotoğraflar ve müthiş açıklamalar.
• İbonu'nun eski sevgilileri fena kapıştı.
• Emekli manken Kaya Olgar'ın dizisi ortalığı ayağa kaldıracak. Sahne, sinema ve podyum dünyasında olay yaratacak.
• Ünlü koreograf Uğurkan Erez Türkan Şoray ile konuştu.
• Hülya Avşar'a 'Sevdim'darbesi.
• Pop'un genç ve yetenekli ismi Hande Yener, yıllardır sakladığı sırrını ilk kez Pasha'ya açıkladı.
• Kebapcıda birbirlerine giren iki ünlü kim?.
• Ve bendenizden eğlence yaşamı... Tamamı Pasha'da...



MAGAZİN