Şimdilerde biri, “Sence yurtdışındaki Türk markaları neler?” diye sorsa bana iki isim veririm ona.
Benim bir numaramda; Çin ve Tayland’daki TV’lerde reklamlarını, Londra’nın çift katlı otobüslerinde ilanını gördüğüm Turkish Airlines var.
Bangkok’tan dönüşte havalimanının lounge’daki dergilerde, dünyanın birçok hava yolu şirketlerinin ilanını görünce, keşke THY de bu mecraları kullansa diye düşündüm.
TIME’ı açtığımda beşinci sayfada şak diye ilanı çıktı karşıma. Türk markalarının prestiji ve bilinirliği açısından güzel şeyler bunlar…
Son sayısında dünyanın önemli ülkelerine 2017 karnesi veren, Türkiye için “Turkey: Above trend” başlığı atan The Economist’teki Akbank’ın tam sayfa ilanı gururumu okşadı.
Türkiye’nin milli hava yolunun büyüklüğü yanında “devede kulak” gibi kalsa da, gördüğüm kadarıyla Simit Sarayı da yurtdışında büyüyen bir Türk markası. Londra’daki yedi şubesinden ikisi en popüler caddesi Oxford’da. Dünyaya açılmayı hedefleyen her marka için önemli bir adım Oxford’da iki dükkan!
BİR KAREDE ÇİN’İN ÖZETİ
1.3 milyarlık nüfusu ve ekonomisiyle dünyanın birkaç süper gücünden biri olan Çin’e bu gidişimde altı gün geçirdim iki şehrinde. Guanzghou’da dolaşırken dikkatimi çeken bu görüntü, Çin şehirlerinin yıllar içindeki değişiminin tek karede buluşması gibiydi. Eskiden sadece Çin’de görebileceğiniz ustalık ve sanat eseri bir - iki katlı şato benzeri evlerde oturan Çinliler, zenginleştikçe diktikleri apartmanlara terfi etti!
Dünyanın birçok ülkesi gibi Çin de zenginleştikçe apartmanların yerini camla kaplı gökdelenler aldı.
Bizde farklı mı durum? Hayır. Birim maliyetini düşüren teknoloji, yerel dokulara ve otantizme “Elveda” dedirtti!
MECRA DEĞİŞİR AMA HABERCİLİK ÖLMEZ!
Sosyal medyanın yaygınlaşmasından sonra, katıldığım bir seminerin konusu şuydu:
“Halk gazeteciliği, gazetecilik mesleğini bitirecek mi?”
Elinde cep telefonu olan herkesin haberciliğe soyunmasının iyi yanları kadar mahsurları olduğunu, yaşayan ünlüleri öldürenler sayesinde herkes anladı.
Sosyal medya bu bakımdan habercilerin işini zorlaştırsa da, çağa ayak uydurmayı başaranlar için yeni fırsatlar yarattığı da ortada.
Cüneyt Özdemir’in CNN Türk’te yaptığı programla yetinmeyip, Youtube’da açtığı kanalla yaptığı başarılı habercilik mesela… Özdemir’in son günlerde sosyal medyada popüler olmasını sağlayan “haberci” kimliğiyle, Rıza Sarraf’ın ABD’deki neler söylediğini hızlı ve doğru şekilde iletmesi oldu. Teknolojiyle birlikte haberin taşıyıcıları değişse de aslolan “haber” çünkü… O yüzden demem o ki, habercilik ölmez.
GÜNÜN SÖZÜ
İyi bir evlilik için sağır bir koca ve kör bir kadın gerekir. (Balzac)