Yonca Evcimik’in özellikle Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da dijital platformlarda yayınladığı şarkısı ‘Ayıp Şeyler’e sosyal medyada eleştiri yağdı.
Bazıları bu yüzden şarkıcıyı ‘kadın düşmanı’ bile ilan etti. ‘Sebep ne mi?’
Evcimik’in yazdığı bayağı uzun eserdeki şu cümle: “Açarsan mahremini içeri girer işte öyle.”
Şarkıcının hemcinslerini, gerçek kimliklerine bürünüp güçlü kadınlar olmaya davet ettiği parçadan bir mısrayı cımbızlayıp, ‘mahrem’i de bağlamından koparırsanız gerçekten de ‘ayıp şeyler’ olur!
Tamamını dinlediğinizde ‘Ayıp Şeyler’in aslında kadınları ‘ayıp şeyler’den uzaklaştırmayı hedefleyen bir şarkı olduğu açık. Benim anladığım bu...
Hal böyleyken, yaratılan bu algı ne? Yonca Evcimik’in bu yüzden kendisini eleştirenlere verdiği yanıt şu:
“Mahrem kelimesinin tam anlamını öğrenmek için Google, TDK, Wikipedia gibi yerlere başvurabilirsiniz. Çünkü belli ki size göre sadece tek anlamı var.”
Türk Dil Kurumu’na göre Arapça kökenli ‘mahrem’in anlamları şunlar:
Yakın akrabadan olduğu için nikah düşmeyen kimse...
Başkalarına söylenmeyen, gizli... Sırdaş...
Peki, siz ne diyorsunuz Instagram’ın ‘Bu video’da sansürlenmemiş veya şiddet içeren içerik olabilir’ gerekçesiyle ‘Hassas İçerik’ damgası vurduğu Yonca Evcimik’in ‘Ayıp Şeyler’ şarkısı hakkında?
AYIP ŞEYLER
Ahlaksızlık, almış başını gitmiş,
Dünyanın, çivisi çıkmış, mahvedilmiş,
Edep ahlak terbiye yerlerde,
Namusum acaba kimlerin elinde?
Allah’ı, para olmuş hepsinin,
Ama bu özgür irade,
yine de hep senin,
Erkeklerin her zaman
hedefi belli,
Ama kadının fendi
erkeği yendi!
Amcaların kolunda
cillop çıtırlar,
Hepsi çok şirin hepsi
pıtırlar pıtırlar,
Tamam amcalar hiç
aynaya bakmazlar fakat,
Belki kıza bakınca
kendi kızını hatırlar...
Baylar ve hanımlar,
Ezilen ve ezdiren kadınlar,
Üstümüze gelen tüm adımlar,
Onlar erkek değil; apaçık
çoğu hadımlar!
Baylar ve hanımlar,
Ezilen ve ezdiren kadınlar,
Yaptıklarınız sizi tanımlar,
Artık silkelenin hadi
kendinize gelin!
Hey heyhey heyler!
Hanımlar beyler,
Bu kadar olmaz...
Bunlar ayıp şeyler!
Kadına çoluk çocuğa
hayvana şiddet,
Tecavüz dayak kesmedi mi
sizi uyan artık hemcinsim!
Sen kadınsın zekisin,
Ama bazen de gerçekten
aşırı cinssin...
Bakma sevgilime be
kadın çıkacak adın,
Mesaj atma kocama,
gözünü dikme ocağıma,
Nasıl bozuldunuz
böyle haydi söyle...
Açarsan mahremini
içeri girer işte öyle!
Uçkuruna sahip çıkamayandan,
Yeteri kadar çekmedik mi?
Dik dur ahlaklı ol ki,
Seni hak ettiğin gibi sevsinler,
İşte bak bu kadın kadın
gibi kadın desinler!
Baylar ve hanımlar,
Ezilen ve ezdiren kadınlar,
Üstümüze gelen adımlar,
Onlar erkek değil;
apaçık çoğu hadımlar!
Baylar ve hanımlar,
Ezilen ve ezdiren kadınlar,
Yaptıklarınız sizi tanımlar,
Artık silkelenin hadi
kendinize gelin!
Hey heyhey heyler!
Hanımlar beyler,
Bu kadar olmaz,
Bunlar ayıp şeyler...
Nişantaşı’ndaki kürkçüsünden tanesi 60 bin TL’den iki tilki kürküne 120 bin TL ödeyen Bülent Ersoy’a çıkışta muhabirler, “Hayvanseverler size çok kızacak” deyince verdiği yanıt şu oldu:
“Evet biliyorum, ama alıştım. Kürkleri açık artırma ile satıp Türkan Saylan Hanım’ın vakfına vereceğim. Epey yüklü bir miktar tutar.”
Diva söyleminde ciddi mi, değil mi bilmiyorum.
Bülent Ersoy gerçekten kürklerini satıp, o parayı Türkan Saylan’ın yıllarca başkanlık yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlarsa, “Helal olsun Diva’ya” der, takdir ederim. Şayet Diva, kürklerinin satışından elde edeceği gelirin tamamını olmasa bile bir kısmını hayvan dernekleri veya vakıflarına bağışlarsa işte o zaman ayakta alkışlarım onu.
GÜNÜN SÖZÜ
“Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.” (Mevlana)