Nurgül Yeşilçay’ın Hürriyet’ten Hakan Gence’ye verdiği söyleşideki iki itiraf ilginç...
Bunlardan biri, niye kilo aldığına ilişkindi. “Detoks kampına gittim daha çok kilo aldım. Kaçıp kaçıp yedim. Kendimi salınca da, 10 kilo aldım” diyen Yeşilçay’ın her oyuncunun kulağına küpe olacak itirafına gelince: “Gaza geldim, dozunu kaçırdım ve botoks mağduru oldum. Cilt bakımına gittiğim yerde söylenenleri dinlemeye başladım. Allah’tan botoks, geçici bir şey, yoksa yanmıştım. ‘Çok güzel oldun’ diyorlardı. Ben de ‘Evet, çok güzel oldum’ diyordum. Bir şuursuzluk, bir şuursuzluk! Sonra herkes üzerime gelince, ‘Her halde bir hata var’ dedim. Bir daha botoks yaptırır mıyım hiç! Neyse o!”
KISKANANLAR ÇATLASIN!
Sanmayın ki kötüler sadece bizde... Onlar dünyanın her yerinde... Düne kadar çok fazla fark edilmiyor veya göze batmıyorlardı. Artık sosyal medya var ve onlar da bu mecrayı hoyratça kullanır hale geldi. Eskiden ulaşamadıkları ünlülere içinden geçen ne varsa yazmaya başladı hepsi... Şeytanın bile aklına gelmeyen kötülüklerin tümü bunlarda...
Sosyal medyanın kötüleri Hollywood’un ünlü yıldızı Catherine Zeta-Jones’u bile çıldırttı. Beğendiğim için yakından takip ettiğim oyuncunun kıskananları çatlatacak şöyle bir açıklamasını şimdiye kadar okumamıştım: “Galler’deki orta sınıf bir aileden geliyorum. Ulaştığım noktaya gelebilmek için çok çalıştım. Ne hadiseler atlattığımı, ne fedakârlıklarda bulunduğumu, ne çok emek verdiğimi unuttuk. Zengin olduğum ve bir film yıldızıyla evlendiğim, kötü görünmediğim için çok özür dilerim! Mütevazı olmaktan çok sıkıldım. İki güzel çocuğum, sağlıklı, mutlu bir kocam var. Bunların hepsi çok güzel şeyler ve ben artık mütevazı olmaktan sıkıldım.”
GİTTİKLERİ HER YERİ ÇÖPLÜĞE ÇEVİRENLER
Geçen Kurban Bayramı gibi bu Ramazan Bayramı’nı da Çeşme Ilıca’da geçirdim. Çok sevdiğim Ilıca’nın sahil şeridinde her yer pislik içindeydi... Bu görüntü kirliliğinin sebebi, Çeşme Belediyesi değil, maalesef tatilcilerdi...
Güneş, deniz ve kumun keyfini çıkarmak için kendilerini sahile atan tatilciler, yanlarında getirdikleri yiyecek ve içeceklerin atıklarını çöp yerine, kumsala veya sokağa atınca ne yapsın belediye?
Belediyelerin her tatilcinin peşine bir temizlik görevlisi takacak hali yok. Marketten alıp, sahile götürdükleri ürünlerin atıklarını kumsala veya
sokağa atanlar, her tarafı izmarit ve çekirdek kabuğuyla kirleten doğa düşmanlarıyla aynı havayı teneffüs etmek bile acı geliyor insana!
PROVOKATÖRLER YİNE İŞ BAŞINDA!
Her konuda ikiye bölünen toplum, ilk kez bir konuda birleşti. Sapanca’daki yavru köpeğin işkence edilerek, öldürülmesi vicdan sahibi herkesi birleştirdi. Toplumu birbirine düşürmek isteyen provokatörler boş durur mu?
Sakarya Valisi, Kara Melek’in katili olarak iş makinesi operatörünü gösterdi. O kişi bulunup gözaltına alınana kadar provokatörler, failin Suriyeli çocuklar olduğuna ilişkin bir video’yu yayına soktu. Ruh hastalarının siyah bir köpek yavrusunun kuyruğunu kestiği görüntülere tepki yağdı. Yavru köpeğe yaptıklarının faturasını insanlar doğal olarak, Suriyelilere kesti: “Çocukken savunmasız köpek yavrusuna bunu yapanlar, büyüdüklerinde bizi keserler. Suriyeliler ülkelerine gönderilsinler.” Çok geçmeden bu videonun Sapanca’daki olayla alakası olmadığı ortaya çıktı.
6-7 ay önce Ürdün’de çekilen videoyu Sapanca’dakiymiş gibi servis edip, insanları Suriyelilere karşı kışkırtanı bulup, hesap sormalı devlet.
GÜNÜN SÖZÜ
En uğursuz ve en tedavi edilemez hastalık: Haset… (Ali Şeriati)