Arama motoruna ismini yazdığınızda, İzmir’de doğan, Londra’da sinema okuyan, senarist ve yönetmenin çektiği filmler, aldığı ödüller çıkar karşınıza...
Yönettiği ‘Hicran ve Melek’ten sonra senaryosunu yazdığı ‘Deliler’ adlı filmlerle uluslararası birçok ödül sahibi olan Esra Vesu Özçelik, bu kez bambaşka bir sektörde ve üstelik İngiliz şirketinin tepe yöneticilerinden biri olarak çıktı karşıma.
Türkiye’nin ve Türk sinemasının kıymetini bilmediği başarılı senarist ve yönetmen, Londra merkezli yatırım holdingi IKAR’ın Spor, Eğlence ve Medya Grup Başkanı oldu.
Dün konuştuğum Özçelik, 17 Mart’ta imzalanan anlaşmayla ünlü yatırımcı Boris Verhey’in 70 milyon euro’yla IKAR’ın bünyesine katıldığını, çok katmanlı yatırım holdinginin Türkiye pazarına gireceğini söyledi.
Özçelik, “IKAR, Londra merkezli bir holding, ama Los Angeles ve İstanbul’da yapacağı yatırımlarla genişlemeye karar verdi. Türkiye’de medya, enerji ve gayrimenkul sektörlerinde yaklaşık 80 milyon dolar’lık yatırımlar yapacak. Holdingimizin İstanbul ofisi nisan ayında açılacak” dedi.
IKAR Hera’nın COO’su Özçelik, şirketin Türkiye planlarını anlatırken çok heyecanlıydı:
“Eğlence ve medya sektöründe çok büyük yatırım fırsatları görüyoruz. Hollywood’dan yapımcılar, Emmy ödüllü dünyaca ünlü müzisyenler ve sanatçılar aramızda olduğundan, ülkemdeki yatırımları desteklemek için sabırsızlanıyorum. Boris Verhey İstanbul’daydı ve Türkiye’deki potansiyel konusunda bizimle hemfikirdi.
Beş Emmy ödüllü televizyon yapımcısı Bill Pruitt ve IKAR ortaklığında çekilecek ‘The Elevator’ programında Master P ve Ray Levis'in yanı sıra birçok ünlü jüri üyeliği yapacak.
Los Angeles’ta start’ını verdiğimiz ilk reality show’umuz ‘Elevator’un bir bölümünün İstanbul’da çekilmesi ve bu güzel şehrimizi dünya televizyonlarında görebilme fikri beni çok heyecanlandırıyor.”
‘SAYGILI GİYİNİN’ UYARISI
Britanya Film Akademisi tarafından bu yıl 75’incisi düzenlenen BAFTA Ödül Töreni’ne davet edilenlerin ilk kez kıyafet konusunda uyarıldığını yazdı İngiliz medyası.
Haberlerin özeti şu:
Töreni düzenleyenler davetlilere, Ukrayna’daki savaşı hatırlatarak, saygılı giyinmeleri konusunda talepte bulundu.
Nereden bakarsanız bakın ilginç bir durum bu!
Her şeyden önce ödül törenine davet edecek kadar önemsediğin insana böyle bir uyarıda bulunmak o kişiye saygısızlık.
Çünkü bu; törene davet ettiklerinin Avrupa’nın doğusundaki savaş yüzünden çocuklar, siviller ve askerlerin öldüğünü, milyonlarca insanın bu kışta ülkelerini terk edip, mülteci durumuna düştüğünü akıl edemeyeceğini düşünmek demek!
DİVA, BEKLENENİ YAPTI!
Modacı Pınar Kerimoğlu’nun doğum günü kutlamasına katılan Bülent Ersoy, basın mensuplarıyla sohbet ederken mevzu kendisinin kürk giymesine ve Yıldız Tilbe’nin attığı bir tweet nedeniyle aldığı tepkiye gelince şunları söyledi:
“Ben kürk giyerim ama kürk giymek ayrı. Canlıyı yaratan Allah, onun canını almak da Allah’a mahsus... Bunu istemek çok insani bir şey değil ama inanınız Yıldız’ın evi de hayvanat bahçesi gibi, kediler üstünde... Asla kötü bir niyetle söylemedi. Beş yaşındaki çocuk parçalanınca üzüntüsünden bir anda yazdı. Hayvanseverler onun kusuruna bakmasın, kızmasınlar ona” dedi.
Diva, ya Yıldız Tilbe’nin atıp, sonra özür dileyip, sildiği o tweet’ten sonra olan biteni takip etmedi ya da işine öyle geldiği için niyet okuyarak sorunu çözdü!
Hayvanseverlerin tepki göstermesine rağmen kürk giymeye devam eden şarkıcıdan da bu beklenirdi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.” (Mevlana)