Pazartesi sabahı Tunus’a uçmak için havaalanına giderken serin ve yağışlı bir hava vardı İstanbul’da... Tunus’un sıcak olduğunu biliyordum, ama İstanbul’un havası beni öylesine etkiledi ki son anda kalın giysiler tıkıştırdım çantama...
Tunus Hava Yolları’nın uçağına bindiğimizde Kuzey Prodüksiyon’un 14 kişilik ekibinin dışında bir o kadar daha yolcu vardı koskoca uçakta... Uçağı kiralamış olduk adeta... 2 saat 20 dakika sonra tipik bir yaz günüyle karşılaştık Tunus’ta... 1 saat 20 dakikalık otobüs yolculuğundan sonra rehberimizin, “Tunus’un Bodrum’u” dediği Hammamet’e vardık. Konakladığımız Vincci Lela Baya Hotel hesapta beş yıldızlı, ama odalarının konforu dört yıldız ayarında bile değil...
Biz odalarımıza yerleşene kadar “Bahar Dalları”nın yönetmeni Hakan Gürtop, “Vakit nakittir” deyip çoktan seti hazırlayıp, çekimlere başladı. Çünkü Tunus’ta kalacağımız üç gün boyunca Hakan Gürtop ne kadar çekim yaparsa, o kâr kalacaktı yanına...
Ekip çekimlerini sürdürürken “Bahar Dalları”nın yapımcısı Mehmet Yiğit Alp’le havuz bara geçtik. Alp’e, 22 Eylül’de TRT 1’de başlayacak dizinin çekimi için niye Tunus’u seçtiklerini sordum, şunları söyledi:
“Dizimizin hikâyesine göre bir ‘Doğu Batı Barış Orkestrası’ diye bir orkestra kuruluyor dünyada... O orkestraya her ülkeden bir müzisyen alınıyor. Onun seçmeleri de Akdeniz Arap Müzik Merkezi diye bir yerde yapılıyor. Dizide ‘Bahar’ı oynayan Yıldız Çağrı Atiksoy ile ‘Sırma’yı oynayan Gülden Dudarık, Türkiye’den finale kalan iki müzisyen olarak seçmelere katılmak için Tunus’a geliyor. Ut çalan Bahar ve keman çalan Sırma’dan biri bu sınavı kazanıp, bir yıl sürecek eğitim için Tunus’ta kalacak.
Ancak dizinin senaryosuna göre bu sınavı kazanacak müzisyen kızımız faili meçhul bir cinayete kurban gidecek ve ‘Bahar Dalları’nın serüveni başlayacak. Tunus’un dünyaca ünlü bir ut sanatçısı var; Anour Brahem... Dizide onun müziklerini kullanacağız.”
‘Fato’, sevgilisinin kaç filminde oynadı?Tunus’a giderken uçakta Memduh Ün’ün sinematografisini anlatan bir kitap okudum. Kitap, Memduh Ün ve şirketi Uğur Film’in bugüne kadar çektiği filmleri afişleriyle yayınlayan dökümanter bir çalışma... Kitabı incelerken bir şey dikkatimi çekti; o da Memduh Ün’le hayat arkadaşı Fatma Girik’in sinema adına yaptığı iş birliği...
Ün’ün yönettiği ya da yapımcılığını üstlendiği filmlerde kadın başrol için Girik’i düşünmesi, Girik’in de yabancılarla çalışmak yerine sevgilisinin şirketini tercih etmesi elbette ki normal...
Tarafların sette kendini daha rahat hissetmesi ve ortaya çıkacak sinerji adına bu işbirliği tabii ki önemli... Peki buna rağmen bu konuyu niye mercek altına aldım?
Şunun için...
Günümüz sinemasında hiçbir kadın oyuncunun böyle bir imkânı olmadığının altını çizmek için.
Kitaptaki bilgilere göre Ün’ün sahibi olduğu Uğur Film, şimdiye kadar 101 film çekti.
101 filmden 43’ünün kadın başrol oyuncusu Fatma Girik...
Uğur Film Fatma Girik’e, Fatma Girik de Memduh Ün’e çalışmış sanki... Fatma Girik’in sinematografisinde sadece Uğur Film’e çektiği filmler yok tabii ki!
“Fato”nun şimdiye kadar çektiği film sayısı ise 161... Yani Uğur Film, Fatma Girik’siz yapamamış, ama Fatma Girik Uğur Film’siz de bayağı film çekmiş...
Bir şarkıdan iki film yapmışlarUğur Film Menduh Ün kitabında dikkatimi çeken bir başka şey de şu oldu: Uğur Film, bir yıl arayla iki film çekmiş Sadri Alışık ile Fatma Girik’e...
1966 yapımı “Karakolda Ayna Var” filminin senaristi ve yönetmeni Halit Refiğ... Bir yıl sonra Sadri Alışık ile Fatma Girik’i yeniden birlikte kamera karşısında buluşturan filmin senaristi ve yönetmeni de Halit Refiğ...
Bu filmin adı ne biliyor musunuz?
“Kız Kolunda Damga Var...”
Bu yıl 70’e yakın sinema filmi çekildiği için bunu çok bulanlar var. Oysa 60’lı 70’li yıllarda bir yıl içinde çekilen film sayısı 100’ün altına düştüğü zaman “Yeşilçam’da kriz var” diyordu insanlar...
Baksanıza, bizim kısa pantolonla gezdiğimiz yıllarda bir şarkıdan bile iki film çıkarmış “usta”lar!