Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lütfi Kırdar’ı ilk kez böylesine görkemli gördüm. Gecenin artıları ve eksileri vardı. Ödüller gerçekten hak edenlere gitti. Ancak Sabahat Akkiraz farkını gösterdi ve alkışı hak etti...

Televizyon sayısını 15’e çıkaran TRT’nin en genç kanallarından biri olan TRT Müzik’in, bu yıl ilkini düzenlediği ‘TRT Müzik Ödülleri’ önceki akşam sahiplerini buldu. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki gecenin kendime göre ‘artı’larını ve ‘eksileri’ni not ettim.
Ödül töreninin önce ‘artı’ları, yani ‘iyi’lerini sıralayacağım, sonra da ‘kötü’lerini.
Yayın hayatına 16 Kasım 2009 tarihinde başlayan bir kanalın, birinci yılında böyle bir ödüllendirme yapması iyi.
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda şimdiye kadar bu tür birçok etkinlik izledim. Lütfi Kırdar’ın sahnesini ilk kez böylesine görkemli gördüm. Sahnenin dekoru, aydınlatması ve ışık şovu muhteşemdi.
Ödül töreninde birkaç istisnanın dışında ödül alan ve verenlerin konuşmalarını kısa tutması da güzeldi.

Haberin Devamı

TRT MÜZiK ÖDÜLLERİ

Sabahat Akkiraz farkını gösterdi
Bir ikisinin dışında gecede verilen ödüller gerçekten de hak edenlere gitti.
Sertab Erener’in; Fahir Atakoğlu ve Tuluğ Tırpan gibi ünlü müzisyenler eşliğinde verdiği mini konser, gecenin ‘iyi’leri arasındaki yerini aldı.
Şebnem Dönmez’in kıyafeti, saçı ve makyajı güzeldi. Dönmez’in şarkıcılık denemesiyle ilgili kanaatim ise ‘kötü’ler hanesinde.
TRT’nin müziğe emeği geçmiş ustaların gururunu okşamak için ‘Onur Ödülü’yle ödüllendirmesi güzel.
Neşet Ertaş’ın ‘Onur Ödülü’nü vermek için sahneye çıkan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in, Bosnalı televizyoncuları da sahneye davet ederek yaptığı jest de güzeldi. Ödül alan her şarkıcı, bunu borçlu olduğu insanlara teşekkür etti, Sabahat Akkiraz ise söyledikleriyle farkını ortaya koydu ve benden alkışı hak etti.
Akkiraz, “Bugün Dünya Kadınlar Günü. O yüzden bu ödülü töre ve namus adına katledilen kadınlara ithaf ediyorum. Bu ödülü çocuklarına yiyecek bulamadığı için intihar eden anne adına alıyorum. Ve ülkemde yatağına aç girmek zorunda kalan bir insanın dahi olmamasını diliyorum” dedi.

Haberin Devamı

‘Sanatçı’lık bu kadar kolay mı?
Gelelim gecenin ‘kötü’lerine.
TRT gibi yıllarca kavramların hakkını teslim etmek için uğraşan bir kuruma, ‘Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı’ vurgusu yakışmadı doğrusu.
Çünkü bu branşta, müzik dünyasına yeni “Merhaba” diyen, çıkardığı ilk albümle profesyonel şarkıcılık yolunda ilk adımını atanlar yarıştırılıyor. ‘Yılın Çıkış Yapan Şarkıcısı’ olur, ama ‘Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı’ olmaz.
Diğer branşlardaki şarkıcıların bile ‘sanatçı’ unvanını hak edip etmedikleri tartışmalıyken, daha şarkıcı olarak rüştünü ispat etmemişlere ‘sanatçı’ demek, sanata ihanet.
Geceyi hazırlayanlar ekran başında izleyenlere keyifli anlar geçirmek adına hoş bir sürpriz planladı. Ancak sürprizin sonu planlanan gibi olmadı.

Youtube’a düşer ve rekor kırar!

Gecenin sunucularından Dr. Ömer Önder malum iyi bir müzisyen. Şebnem Dönmez de, boylu poslu, güzel bir kadın.
Ömer Önder piyanonun başına geçip çalsa, Şebnem Dönmez de piyanoya yaslanıp bir şarkı söylese güzel olmaz mı?
İkili bu amaçla piyanonun yanına gitti. Ömer Önder çaldı, Şebnem Dönmez de ‘gecenin ruhuna uygun’ diye ‘Yıldızların Altında’ şarkısını söyledi ve ortaya youtube’da izlenme rekoru kırmaya aday bir görüntü çıktı.
Bu şarkı bundan daha kötü söylenemezdi.
Hadise’nin ‘İstiklal Marşı’ yorumu bile Dönmez’in ‘Yıldızlar Altında’ yorumundan güzeldi diyeyim, gerisini siz hesap edin.

Haberin Devamı

BUZ GİBİ GECEDE ‘EZEL’ SOKAKTA
TRT Müzik’in gecesinden çıktım, Taksim Gezi Parkı’na gideceğim. Çünkü otomobilimi gündüz oraya park etmiştim.
Nasıl bir soğuk, nasıl bir rüzgar var anlatamam. Divan Oteli’nin önüne birkaç metre kala, genç bir kız fırladı önüme:
“Beyefendi, rica etsem, yolun şu tarafından yürür müsünüz?”
Niye?
“Çekim yapıyoruz.”
Başımı kaldırıp baktım, gecenin saat 23.30’unda, buz gibi bir havada ‘Ezel’in teknik ekibi ve üç yıldızı; Kenan İmirzalıoğlu, Barış Falay ve Sarp Akkaya karşımda.
‘Ezel’, ‘Kerpeten Ali’ ve ‘Tevfik’, turistik gece kulüplerinin önünde çekim yapıyor. Oyunculara ve teknik ekibe kolay gelsin dedikten sonra Kenan İmirzalıoğlu’yla ayaküstü sohbet ettik. O soğukta üşüyüp hasta olmamak için mecburen sohbeti kısa kestik.
Otomobile bindiğimde termometre 1 dereceyi gösteriyordu, ama sokakta hissedilen sıcaklık kesin onun 3-5 derece altındaydı. Çok geçmeden de tipi başladı.