Ajda Pekkan kim?
Türkiye’nin tek “Süperstar”ı…
Üstelik anasının aksütü gibi hak ediyor bu ünvanı…
Çünkü hayatımıza girdiği ilk günden bugüne, bu sıfatı hak edecek birçok yenilik yaptı…
“Süperstar”, yaptıklarının üstüne yatmadı, hep kendini yeniledi…
Bugün sahnede gençlere taş çıkartıyor olması, kuşağının yıldızları bir konserden 30-40 bin lira isterken Ajda Pekkan’ın 190 bin lira istemesi de, “Süperstar”lığının sürdüğünün en somut kanıtı…
Ama gel gör ki “müzik dünyasının Süperstarı”, Türkiye’de “telif” diye bir sorun olduğunu tekstil işine girince hatırladı.
Malum Twist, “Süperstar”la işbirliği yaptı.
Sanatçı, “Ajda Pekkan koleksiyonu”nun tanıtımında, bugüne kadar müzikten 1 kuruş kazanmadığını açıkladı.
Pekkan’ın bu açıklamasına üyesi olduğu Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nden itiraz geldi.
MÜYORBİR Başkanı Ahmet Koç, üyeleri Ajda Pekkan’ın 7 yılda 112 bin lira telif aldığını açıkladı.
Hani “1 kuruş” telif almamıştı!
Bu açıklama “Süperstar”ı çok kızdırdı. O da, bağlı olduğu müzik şirketi DMC’nin yöneticilerinden Özden Bora aracılığıyla medyaya bir açıklaması gönderdi. Pekkan’ın açıklamada özetle söylediği şu:
“Geçtiğimiz hafta içerisinde telif haklarıyla ilgili yapmış olduğum açıklama Türkiye’de telif hakları sorununa dikkat çekmek için yapılmış bir açıklamadır.
Bu ülkede geçimini rahatlıkla sağlayan sanatçı sayısı 20’yi geçmez.
Şükürler olsun ki bunlardan birisi de benim.
Ancak sayısız sanatçı arkadaşlarım benden bu konuya dikkat çekmemi istediler.
Eğer benim şarkılarımın bana düşen telif aylık 1.300 TL’ye geliyor ise birçok sanatçı arkadaşlarımın bu duruma dikkat çekmemi istemelerine hak vermek lazım diye düşünüyorum.
Bu telif ücretimi halkın takdirine bırakıyorum.
Ayrıca bugünden itibaren sadece kendim için değil diğer tüm sanatçı arkadaşlarımın telif haklarını adil bir şekilde alabilmeleri için her türlü
mücadeleye hazır olduğumu siz değerli basın mensuplarının
bilmesini istiyorum.”
Ajda’nın çıkışı “süper” ama…
“Süperstar”ın bu çıkışı gerçekten “süper”!
Bugüne kadar telif konusuna “Fransız” kalan Ajda Pekkan’ın, Süleyman Demirel’in söylemiyle, “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim” noktasına gelmesi sevindirici.
Ancak Pekkan, böyle bir işe soyunurken dersini de iyi çalışmalı.
Ajda Pekkan şarkıcı, yani “yorumcu”.
“Yorumcu”lara “telif”ten düşen pay, sadece “komşu hakkı”…
Bir şarkıdan alınan telifin yüzde 60’ı şarkı sözü yazarı ve bestecisine gider, “yorumcu”ya düşen pay da yüzde 15’tir.
Ajda Pekkan şayet, söylediği şarkıların aynı zamanda söz yazarı ve bestecisi olsaydı, yedi yıldaki kazancı 3 - 4 kat daha fazla olurdu.
MÜYORBİR geçen yıl 7 milyon lira telif dağıttı, Ajda’nın payına da o kadar düştü.
Türkiye’de sinema sektöründe hiç kimse bir kuruş telif almazken, müzik sektörünün yılda 30 milyon dolar telif toplayıp eser sahiplerine dağıtır hale gelmesi takdir edilecek bir başarı…
“Aslında her yıl toplamamız gereken telif 300 milyon dolar… bunun için savaşıyoruz” diyen “telif savaşçıları”na omuz vermesi gereken “Süperstar”ın, bir yandan, “O açıklamayı arkadaşlarım için yaptım” deyip, öte yandan “telif”i “maaş” gibi hesaplayıp, küçümsemesi ilginç değil mi?
Ama olsun, bu da bir gelişme…
Ajda Pekkan’ın ağzından ilk kez “telif’ çıktı hiç değilse…
AZERİLERİN YAPTIĞINI BİZ NİYE YAPMIYORUZ?
Türkiye adına yarışan Yüksek Sadakat’ın yarı finalde elendiği “56. Eurovision Şarkı Yarışması”nı Azerbaycan’ın kazanması hepimizi sevindirdi…
“Running Scared” adlı şarkıyla 221 puan alıp, birinci olan Eldar Gasimov - Nigar Jamal ikilisindenNigar, elinde Türk bayrağıyla sahneye çıkınca içimizin yağları iyice eridi.
Merhum Haydar Aliyev’in, o zamanlar yönettiği Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiyi en iyi anlatan, “İki devlet, tek millet” sözü bir kez daha gündeme yerleşti…
İyi de, şimdi bu noktada durup, kendimize şu soruyu sormamız ve biraz empati yapmamız gerekmez mi?
“56. Eurovision Şarkı Yarışması”nın yarı finalinde elenen Türkiye değil de Azerbaycan olsaydı, yarışmayı da Azerbaycan değil de Türkiye kazansaydı, Yüksek Sadakat üyelerinin bir elinde Türk bayrağı, diğer elinde Azerbaycan bağrağı olur muydu?
Sanmıyorum…
“İki devlet, tek millet”tik hani…
O zaman, ya “tek taraflı bir aşk” bu, ya da taraflardan biri, benim gibi sevgisini dile getirmekten imtina eden tipik bir “akrep” burcu!