Maçlarda tartışmalı pozisyonlar olunca futbolcuların çoğu kendi kanaatleri yerine, yorumculuk yapan eski hakemlerin bu konuda ne söyleyeceğini merak eder. Benim bu konudaki favorim Erman Toroğlu’dur. Bana göre o ne derse doğrudur. Çünkü taraf tutmaz, eyyam yapmaz.
Tarkan’ın sanat müziğinden 13 eser okuduğu ‘Ahde Vefa’ albümüyle ilgili birçok insan yorum yaptı. Benim için bu konuda bilirkişi Bülent Ersoy’dur. Koskoca ‘Diva’, Tarkan için “Ağzına sağlık. Tek söylenecek şey tebrik ve takdirdir” dedikten sonra başkalarının ne söylediği, ne yazdığı ilgilendirmiyor beni...
Tarkan’ın sesi, yorumculuğu bana göre 24 ayar altın gibi. Nasıl ki altın, nerede eritirsen erit, hangi kaba dökersen dök, aynı muhteşemlikle parlarsa bana göre de Tarkan’ın
yorumculuğu o.
Bir haftada 170 bin
Tarkan’ın ‘Ahde Vefa’sını sadece ben değil, tüm Türkiye sevdi. 11 Mart’ta 100 bin baskıyla çıkan albüm bir haftada 170 bine ulaşarak bir rekora da imza attı.
Bakın 2015’in albüm satışlarına…
Bir numarada Demet Akalın var. Onun da tirajı 105 bin. 2015’te albümü en çok satan ikinci sanatçı Gülşen, tirajı 100 bin…
Tarkan’ın bir haftada gelen talep üzerine baskı adedini 170 bine çıkarması o nedenle çok değerli ve önemli.
Tarkan aynı zamanda çok şanslı biri… Seda Sayan hep diyor ya, “Herkes kalbinin ekmeğini yer” diye, Tarkan’ın da kalbi iyi ki, Allah da gözetiyor onu.‘Ahde Vefa’da 13 şarkı var, 12’si bizim kuşağın ezbere bildiği şarkılar. Bu albümün müzik direktörü Ali İhsan Kısaç, Muazzez Ersoy’un nostaljilerine yönetmenlik yaptığı dönemde bir şarkı bulup, “Bu tam Tarkan’lık” deyip, bir kenara koymuştu.
Sanki Tarkan için yazıldı
Kader yıllar sonra Ali İhsan Kısaç’la Tarkan’ı buluşturdu. Kısaç’ın “Tam senlik” dediği sanat müziği şarkısı ‘Islak Daha Islak Öp Beni’ arşivlerde kaybolup gitmişti. Tarkan’ın okuduğu şarkı, bu albümde gençlerin en çok sevdiği eser oldu. 45 yıl önce sadece Yaşar Özel ve Nesrin Sipahi’nin okuduğu şarkı, sözleri nedeniyle o dönem TRT’de kimse okuyamadığı için unutulup gitmişti.
Sözleri Ümit Yaşar Oğuzcan, bestesi Rüştü Şardağ’a ait şarkı, Tarkan’ın yorumuyla adeta küllerinden yeniden doğdu.
Kültür ve Turizm Bakanı’nın yerinde olsam, sanat müziğini yeni kuşaklara sevdirmek için Tarkan’ın ‘Ahde Vefa’ albümünü büyük bir fırsat olarak görür ve değerlendiririm. Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Tarkan’ı çağırıp, “Bakanlık olarak tüm masraflar bizden. ‘Ahde Vefa’daki 13 şarkıya Türkiye’nin en önemli tarihi ve turizm bölgelerinde klip çek” dese fena mı olur? Bu sayede hem turizme hem de gençlerin sanat müziğini sevmesine büyük katkı sağlamaz mı?
‘DENİZ’İN DİBİ’Nİ NASIL BULDUM?
Deniz Seki’nin “Topraksız Zincirlikuyu” dediği cezaevinde yazdığı kitabı bir solukta okudum.
Seki’den gerçek anlamda bir cezaevi günlüğü beklediğim için ‘Deniz’in Dibi’ bana biraz aceleye getirilmiş gibi geldi. Nasıl bir aceleleri varsa Seki’nin birçok insana teşekkür ettiği bölüm unutulduğundan, sonradan basılarak kitabın arka kapak içine yapıştırılmış.
Ziyarete gittiğimde Deniz Seki bana, Haldun Dormen’in gönderdiği mektuptaki tavsiyeye uyup ileride kitaplaştırmak üzere cezaevi notlarını ve anılarını yazmaya başladığını, bunun da kendisini rahatlattığını söylemişti.
Teşekkür faslında Dormen’in ismini göremedim. Galiba o da unutuldu.
Bunlar bir yana, kendisinin ‘günah keçisi’ ilan edildiğini, bu yüzden hak etmediği bir cezaya çarptırıldığını düşünen bir insanın ruh halini yansıtması adına okunması gereken bir kitap ‘Deniz’in Dibi’…
Seki’nin “Topraksız Zincirlikuyu” dediği cezaevinde moralini yüksek tutmak için neler yaptığını samimi duygularla anlattığı bir kitap bu…
Deniz Seki, ‘hayat arkadaşı, kıymetlisi ve de nişan-lısı’na olan aşkını sıkça dile getirdiği kitapta keşke, hangi ünlünün kendisini ziyarete geldiğini, kimlerin mektup yazdığını da kaleme alsaydı. O zaman ‘Deniz’in Dibi’ daha da renklenir, kitabı okuyanlar şov dünyasında kimlerin ‘kötü gün dostu’ olduğunu öğrenmiş olurdu.