SONGÜL ÖDEN’DEN SÜPER PERFORMANS

Songül Öden’in ‘Lal Hayal’ adlı tek kişilik oyununu Uniq’teki prömiyerinde izledim. Bir saatlik oyunda Öden, yaşları ve kültürleri farklı yedi farklı kadın olarak çıktı seyirci karşısına... Oyuncu, arafta kalmış ‘Lal Hayal’in yanı sıra cerrah oğlunun nişanlısını sorguya çeken Nişantaşılı kötü kaynana, isyankar gurbetçi kız, kuaför, öğretim üyesi ve doğulu kadın gibi farklı karakterleri başarıyla canlandırdı. Karakterden karaktere geçişte sadece kıyafet değil, ses tonunu ve şivesini de değiştirdi.

Tek kişilik oyunda Öden’in müthiş performans sergilemesine ciddi katkı sağlayanlar var. Yapımcılığını oyuncuyla Tuba Ünsal’ın üstlendiği tek kişilik oyun, çekirdek bir ekibin başarısı.
Öden’in Birleşmiş Milletler Elçisi olarak görev yaparken aklında iz bırakan kadınları anlattığı Sevilay Saral, başarılı bir senaryoyla farklı karakterleri ortak bir hikayede buluşturdu.
Kardeş Türküler’den perküsyon sanatçısı Diler Özer’le müzisyen Metehan Dada, ‘Lal Hayal’e ayrı bir renk kattı.
Dansfabrika ekibinin oval perde üzerine ışık oyunlarıyla yansıtılan dansları, oyuncuya eşlik eden perküsyon sanatçısı Gökçe Gürçay’ın yaptıkları, podyumun ortasındaki küçük su havuzu, sanat yönetmeni Naz Erayda’yla yönetmenler Aysel Yıldırım ve Ezel Akay’ın başarılı performansı, ‘Lal Hayal’i keyifle izlenen bir oyun yaptı.

DİZİ SENARYOLARINA
‘HİZMET YERLEŞTİRME’
Adalet Bakanlığı Bakanlık Müşaviri Tacettin Ural’dan aldığım e-postaya kadar Adalet Bakanlığı ile televizyon dizileri arasında ortak bir çalışma olduğundan haberdar değildim.
Bakanlıkla dizilerin yaptığı işbirliğinin adı ‘hizmet yerleştirme’...
Diyeceksiniz ki şimdi “O da ne?”
Dizilere ‘hizmet yerleştirme’, zorunlu olmayan ‘kamu spotu’yla bedava ‘ürün yerleştirme’nin ortaya karışık hali.
Adalet Bakanlığı’nın dizilerden istediği ‘hizmet yerleştirme’, nasıl mı oluyor?
Ural’ın yazdıkları özetle şöyle:
“Adalet Bakanlığı’nın pek çok pozitif uygulaması var. Bu uygulamaları senaryolara, hayatın doğal akışına uygun bir biçimde yerleştirme konusunda yapımcı firmalardan ricacı oluyoruz. Sağ olsunlar, ilgileniyorlar. ‘Çocuklar Duymasın’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Arka Sokaklar’ ve ‘Avlu’; ‘arabuluculuk’, ‘uzlaştırma’, ‘adli görüşme odaları’, cezaevlerindeki iş yurtları vasıtasıyla yapılan üretimler, meslek öğrenen ya da eğitim alan hükümlü ve mahkumlar gibi konuları işledi, bazıları da işleyecek. Hafta sonları nöbetçi noter uygulaması ve daha pek çok şey, ilgiyle seyredilen diziler sayesinde geniş kitlelere daha iyi anlatılmış oluyor.”

SETLERDE AMBULANS VE İŞ
GÜVENLİĞİ UZMANI OLMALI
OG Medya’nın Netflix için çektiği ‘Atiye’nin (The Gift) setinde boya işleri yapan Hasan Karatay, merdivenden düşerek yaşamını yitirdi. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Beren Saat, Mehmet Günsür, Metin Akdülger, Civan Canova ve Başak Köklükaya’nın oynadığı dizideki ölümlü iş kazası üzerine Sinema Televizyon Sendikası şu açıklamayı yaptı:
“Hasan Karatay’ın sette ambulans ve iş güvenliği uzmanı olmaksızın sigortasız çalıştırıldığı bilgileri tarafımıza ulaştı. İş cinayetleri kader değildir. Setlerde ölmek istemiyoruz. Setlerde iş güvenliği uzmanı istiyoruz.”
Başrol oyuncularına özel karavanlar tahsis eden yapım şirketlerinin, tüm çalışanların yaşam hakkına saygı adına setlerde ambulans ve iş güvenliği uzmanı bulundurması zor olmasa gerek.

GÜNÜN SÖZÜ
“En tehlikeli insan tipi, az anlayan, çok inanandır.”
(Anton Çehov)