SONGÜL KARLI’DAN ÇARPICI BİR İTİRAF

Songül Karlı, epeydir medyanın gündeminde... Kendisini dolandırmaktan tutuklanan eski eşiyle aralarında olan bitenler yüzünden sıkça haber olan Karlı, son günlerde ise sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla gündemde... Kendisini 30 milyon TL zarara uğratan eski eşi yüzünden aylarca hacizlerle boğuşan ve kuru ekmeğe bile muhtaç kaldığını açıklayan Karlı’yı ‘Magazin Noteri’ne konuk edip son dönemde yaşadıklarını konuştum. Karlı, spor yaparken çekip paylaştığı video ve fotoğraflarla ilgili şunları söyledi: “Benim gibi spor yaparken çekilmiş fotoğraf ve video’larını paylaşan birçok manken ve dizi oyuncusu var. Türk Halk Müziği sanatçısı olmam mı problem? Herkes yapınca oluyor da türkücü yapınca mı olmuyor? Sanki türkücülere çok saygı duyuluyor? Spor yapmam eleştirilecek değil, övülecek bir şey. Ayrıca iddia edildiği gibi sütyensiz değilim o fotoğrafların hiçbirinde.”

Reyting için evlilik

Üç evliliğinin hüsranla bitmesinin altında yatanın erkeklerin maske takarak gerçek yüzlerini gizlemesi olduğunu vurgulayan Karlı’nın, bu konuda söyledikleri şunlar: “Adam yok adam... Oturduğum sitede birçok manken, oyuncu, şarkıcı var, hepsi yalnız. Birçok güzel ve çalışkan kadın var, adam yok. Piyasadaki erkekler çok iyi tiyatrocu, oynuyor hepsi. Bir sürü ünlü kadınla birlikte olmak ve skor yapmak peşindeler. Son kocam bile meşhur olma derdindeydi.” Bu bir ‘itiraf’ değil, Karlı’nın kendince yaptığı tespit. Songül Karlı’nın itirafı Uğur Arslan’la birlikte FOX’ta yıllarca yaptıkları evlilik programı ‘Su Gibi’ projesiyle ilgili... Metin Yüncü’yle sunucusu olduğu izdivaç programında evlendiğini hatırlattığımda Karlı’nın belki de istemeden ağzından kaçırdığı reyting uğruna evlilik itirafı şu: “FOX’ta yaptığımız program bir kere 89’uncu olunca yapımcılar geldi, ‘Artık evleneceksin’ dedi ve böyle gelişti. Yoksa Metin Yüncü, çok gördüğüm, tanıdığım ve sevdiğim bir insan da değildi. Dört yıllık evliliğimizde bir sene bile evde değildi; 40 kere kapıya koydum kolilerini.”

İNGİLİZ YARGISININ ÖZEL HAYAT KARARI

Prens Harry ve eşi Meghan Markle, İngiltere’ye veda edip, Los Angeles’a yerleşti, ama çift İngiliz medyasına açtıkları davalardan vazgeçmedi. Bu davalardan biri Meghan Markle’ın babası Thomas Markle’a yazdığı mektubun kendisinden izinsiz yayınlanmasıydı. Mahkeme Markle’ın babasına hitaben el yazısıyla yazdığı mektuptan alıntılar yapan İngiliz medyasının özel hayatın mahremiyetini ihlal ettiğine karar verdi.
Demek ki neymiş?
Her medeni ülkede ‘özel hayatın gizliliği’ yasalarla güvence altında. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1999’da, Monaco Prensesi Caroline’nin açtığı ‘mahremiyet ihlali’ davasında verdiği, “Bireyler, kamuya açık bir yerde bile olsa özel hayatını koruma hakkına sahiptir” kararı bir yana, anayasamızda da özel hayatın dokunulmazlığı güvence altında... Gel de anlat bunu, “Kamuya mal olmuş bir ünlüysen hakkındaki her şeyi haber yaparım” diyenlere...

Nazan Öncel, ‘Yarınsız Yarın’ kitabına sadece yazar olarak imza atmadı. Kitabın kapağındaki illüstrasyon Ergün Gündüz’e ait ama kompozisyon Nazan
Öncel’in... Kitabın arka kapağındaki siyah beyaz ve küçük bir Nazan Öncel fotoğrafı var. O fotoğrafı çekense sanatçının 2017 yılında kaybettiği eşi Akşit Togay... Öncel’in, Everest’ten çıkan kitabının girişinde de eşi var, hem de şöyle bir cümleyle: “Akşit Togay’a bin selam olsun!”
‘Yarınsız Zaman’, Nazan Öncel’in ilk yazarlık denemesi olan romanında yer verdiği onlarca öyküden birinin başlığı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayatın bana öğrettiği her şeyi sadece üç sözcükle özetleyebilirim; her şey geçer.” (Robert Frost)