Özbekistan uyruklu Gulnoza Mamatova’nın evinde çalıştığı Seren Serengil hakkında Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusu, medyaya yansıdığı gün sosyal medya hesaplarımın DM’leri ve mail kutuma mesaj yağdı. Herkesin yanıtını merak ettiği soru aynı: “Bu iddialar doğru mu?”
Konuya vakıf olmak için önce Mamatova’nın avukatı Ali Çezik’in savcılığa verdiği dilekçedeki Serengil, erkek arkadaşı Mustafa Tohma ve avukatı
Esennur Ezgi hakkındaki iddialarına baktım; içinde bayağı çelişkiler barındıran, ama ilginç iddialar:
“Koronavirüs korkuları nedeniyle Özbek asıllı yardımcılarını darp edip, ormana bıraktılar, sosyal medya hesaplarından da başka birinin başına gelmiş gibi paylaşımlarda bulundular. Avukatı Ezgi, Serengil hakkında şikayetçi olmaması için müvekkilimi tehdit etti.”
Avukatın kendisi ve müvekkili Serengil adına, asılsız iddialar hakkında suç duyurusunda bulunduklarına dair açıklamayı da okudum. Taraflar birbirleri hakkında karşılıklı suç duyurusunda bulundu, yani iş yargıya intikal etti. Kim haklı, kim suçlu; artık yargının işi...
Tarafların iddiaları ve açıklamalarını okuyunca, AK Partili Ali İhsan Yavuz’un dilimize pelesenk ettiği şu söz geldi aklıma: “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu.”
SERDAR ORTAÇ’A NE OLDU BÖYLE?
Koronavirüs salgını, şov dünyasının ünlülerinden en çok Serdar Ortaç’ın dengesini bozdu. MS hastası olan şarkıcı, bir hafta önce kendisini iyi hissetmeyince soluğu hastanede aldı.Şarkıcı, koronavirüs testine giderken, “Hastaneye bile yalnız gidiyorum” diye yazıp sevgilisi Seçil Gür’den ayrıldığını deklare etti. İlişkilerinin bittiğini şarkıcının takipçileriyle birlikte öğrenen sevgili, “Hastaneden döndüğünde Serdar’ın evine gittim, kapıda konuştuk. Bana ayrıldığımızı söyledi. Sanırım hastalık yüzünden böyle konuşuyor. Hastalığının neden olduğu psikolojik durumla o hikayeleri atıyor. Hastalığı ruh halini etkilemiş” dedi. Bir hafta önce yaptırdığı koronavirüs testi negatif çıkan şarkıcının psikolojisi düzeldi mi?
Hayır.
Kronik rahatsızlığı nedeniyle evden dışarı çıkmaması gereken şarkıcı, iki gün önce taksi durağını ziyaret edip, onlarla çay içti, canlı yayın yaptı. Şarkıcı bu nedenle büyük tepki aldı.Serdar Ortaç’ın psikolojisi öylesine bozuk ki, anlaşılan evinde dursa da rahat durmuyor.
Kumar hatırlatması
Şarkıcı, evde can sıkıntısından olsa gerek bu kez de sosyal medyasından, koronavirüs öncesinde Instagram hesaplarından lüks yaşamlarını paylaşan ünlülere gönderme yaptı:
“Şimdi daha çok ayakkabın olsa, daha çok çantan, binlerce ceketin, harcayamayacak kadar paran... Nereye gideceksin? Nerede yiyeceksin? Artık sen de herkes gibisin.”
Serdar Ortaç isim vermedi, ama çoğu insan hedefinin Demet Akalın olduğunu düşündü. Demet Akalın da Ortaç gibi isim vermedi, ama onun hedefi belliydi: “Kim bir virüs çıkacağını bilebilirdi? Ne saçma konuşmalar! Yok evleri, yok büyük çanta! Herkes bütçesine göre ev alır ortada! Ama olur mu şimdi tam zamanı demagoji yapmanın... Kumarda giden evler, villalar zamanında virüs yoktu. Boş yapmayın!”
ALKIŞI HAK ETTİLER
Koronavirüs nedeniyle insanların evlerine kapandığı şu günlerde ünlülerin çoğu sosyal medya canlı yayınında. Kendileri ve sevenlerinin can sıkıntısını gidermek için yayın yapanlar da var, Ferhat Göçer ve Ömür Gedik gibi para dağıtanlar da...
Çift; hafta içi saat 22.00’de Instagram’dan yaptıkları ‘Evden Eve’ isimli canlı yarışmayla her gün 2 bin TL ödül dağıtırak,
10 aileye maddi katkı sağlayıp, alkışı hak ediyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Ben boğuluyorum, sen bana suyu anlatıyorsun.” (Jack Nicholson)